İran İslam İnkılabı Kendini Kanıtladı

Ct, 17/04/2021 - 09:34

Lübnan gazetelerinden el-Ahbar, İran İslam Cumhuriyeti'nin onlarca yıldır Amerika Birleşik Devletleri ve Batı'nın hegemonyasına meydan okumanın imkânsız olmadığını kanıtladığını açıkladı.

Welayet News  - Lübnan gazetelerinden el-Ahbar, İran'daki İslam İnkılabı ve ona karşı dış baskılar hakkında "İran ve Devrim Diplomasisi" başlıklı bir makale yayınladı. Bu gazete makalesinde şu ifadelerde bulundu:

‘İran İslam İnkılabının 1979'daki zaferinden bu yana, yabancı taraflar İran üzerinde çok sayıda siyasi ve ekonomik baskı oluşturdu.

İran İslam Cumhuriyeti üzerindeki siyasi ve ekonomik baskıların temel amacı, onu bölgedeki ve dünyadaki davranışını değiştirmeye zorlamak olmuştur. Ancak İran İslam İnkılabının Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, İran İslam İnkılabının, eşsiz siyasi direniş modellerinden biri olduğunu kanıtladı.

İran İslam Cumhuriyeti, son yıllarda iradesini hiçbir düşmanın engelleyemeyeceğini kanıtladı. İran, yıllar boyunca düşmanla tüm diplomatik savaşları kazandı. İran İslam İnkılabı, zaferinden bu yana, şu diplomasileri benimsedi:

1-    İran İslam İnkılabının eğilimi ve yaklaşımı İslami’dir. İran, İslami yaklaşımı devrimci gücünün kaynağı olarak görüyor. Aslında İran devrimi, ana güç kaynağı olarak askeri gücü değil iman ve din gücünü görüyor. 

2-    İran İslam Cumhuriyeti, süper güçler karşısında cesaretidir. Aslında İran İslam Cumhuriyeti, düşmanlarının zorbaca yaklaşımından asla korkmadı.

 Ayrıca İran İslam Cumhuriyeti diplomasisinde akıl ve mantık her yerde görülebilir. Tahran her zaman tutum ve duruşunu açık ve net bir şekilde, dış tepkilerden korkmadan ve endişelenmeden ifade etmiştir. Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti'nin bağımsız yaklaşımı, İslam Cumhuriyeti diplomasisinin diğer özelliklerinden biri sayılmaktadır.

İran İslam Cumhuriyeti, diğer ülkelerle ilişkilerini hiçbir zaman Amerika Birleşik Devletleri ve Batı'nın rızası veya hoşnutsuzluğuna dayanarak düzenlememiştir. Bu ülke her zaman ne Doğu ne Batı sloganına bağlı kalmıştır.

İran İslam Cumhuriyeti'nin bir diğer önemli politikası da Afrika ülkelerine önem vermek olmuştur. İran'ın diplomatik arenadaki bu yaklaşımı, fakir Afrika ülkelerinin uluslararası ilişkiler alanında dışlanmasını ortadan kaldırdı. Geçtiğimiz 40 yıl içinde İran, birçok arenayı fethetti ve küresel olarak birçok ortak kazandı. Oysa Amerikalılar her zaman bunun olmasını engellemişlerdi.

Dış baskıya rağmen İran, dünyanın dört bir yanındaki ezilen ulusları destekledi. İran İslam Cumhuriyeti'nin zekice ve aynı zamanda kararlı diplomasisi, bu ülkenin ekonomik yaptırımlardan kaynaklanan zor ve yorucu günleri sağlıklı bir şekilde atlatmasını sağladı.

İran İslam Cumhuriyeti'nin onlarca yıldır devam eden diplomasisi, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı'nın hegemonyasına meydan okumanın imkânsız olmadığını ve onların hegemonyasına direnilebileceğini kanıtladı. İran, uluslararası hukuka bağlı kalarak ve uluslarla işbirliği yaparak barışa doğru ilerleyebileceğini kanıtladı.’



Yeni yorum ekle