Suriye Dışişleri Bakanlığının bir yetkilisi, Washington'un Suriye'ye yönelik yaptırımların devamına ilişkin açıklamasına tepki göstererek, Suriye halkının acılarının ABD destekli terör eylemlerinden kaynaklandığını vurguladı. 

Welayet News  - Suriye Dışişleri Bakanlığından bir yetkili pazartesi akşamı ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Suriye'ye yönelik yaptırımların devamına ilişkin açıklamasına tepki gösterdi. 

Suriye'deki ABD büyükelçiliği dün Suriye'ye yönelik "Sezar" olarak adlandırılan yaptırımlarının imzalanmasının yıldönümünde, yaptırımların Suriye hükümeti ABD'nin krizi çözme şartlarını kabul edene kadar devam edeceğini iddia etti. 

Suriye resmi haber ajansının (SANA) açıklamalarına göre, Suriyeli bu yetkili ABD’nin açıklamalarına tepki göstererek şunları söyledi: ‘ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Suriye'ye yönelik yaptırımların devamına ilişkin açıklaması, ABD hükümetinin gerçeklerden tamamen koptuğunu gösteriyor. Washington'un gerçeklerle çelişen edebiyat ve sözleri, Amerika'nın Suriye düşmanlığının kayıtlı bir sembolüdür. 

Suriye halkının şu anda çektiği acılar, doğrudan terörizmden ve ABD'nin desteğiyle gerçekleştirilen baskıcı eylemlerden kaynaklanmaktadır.’ 

Suriye Dışişleri Bakanlığındaki bu yetkili açıklamalarının devamında, “Suriye halkının katledilmesine ve savaş suçu seviyesine ulaşan ve ABD hükümeti yetkililerinin sorgulanması gereken bu acımasız eylemlerini uluslararası kuralların ve insan haklarının açık bir ihlali olarak nitelendirdi. 

Bu yetkili ayrıca açıklamalarının başka bir bölümünde Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya da değindi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın "Beyaz Şapkalılar" terör örgütü başkanını memnuniyetle karşılayan açıklaması, Alman hükümetinin Suriye halkına yönelik saldırıda yer aldığını, terör örgütlerine ve onlara bağlı gruplara verdiği desteği vurguluyor.’ 

Suriyeli bu yetkili, Almanya Dışişleri Bakanlığı ve onun uluslararası örgütlerdeki temsilcilerinin yanıltıcı açıklamalarını şiddetle kınadı ve terörizmi desteklemenin BM Güvenlik Konseyi kararının açık bir ihlali olduğunu ve dolayısıyla dünya güvenliğini ve barışını baltaladığını belirtti ve Alman hükümetinin, terörizm konusundaki politikalarına bahane üretmekten ve terörizm ve aşırılıkla mücadele ettiği yönünde Almanya kamuoyunu aldatma çabalarından vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.