Riyad Anlaşmasının Yemen'de uygulanması başarısız olmaya devam ediyor ve Riyad ile Abu Dabi perde arkasında derinden bölünmüş durumda. Petrol zengini Şebuh vilayeti de iki taraf arasındaki en önemli sorunlardan biridir. 

Welayet News  - Her ne kadar işgalci Suudi-BAE koalisyonu geçtiğimiz günlerde Riyad Anlaşması’nın uygulandığını açıklasa da Riyad Anlaşması’nın uygulanmasındaki başarısızlık devam ediyor. 

Riyad Anlaşması olarak adlandırılan bu anlaşma, Suudi Arabistan'ın, Güney Yemen'deki müttefikleri (Mansur Hadi'nin hükümet güçleri) ile BAE’nin müttefik milisleri arasındaki güç savaşını sona erdirme girişimidir ve tekrarlanan çabalara rağmen, iki taraf arasındaki kanlı savaş devam etmektedir. 

Lübnan’ın el-Ahbar gazetesi, Riyad Anlaşmasının başarısız olmasının nedenlerini değerlendirdi ve şunları yazdı: ‘İstifa eden Yemen hükümetine bağlı güçler (Riyad tarafından desteklenen) ve Abyan eyaletindeki Güney Geçiş Konseyi (BAE'ye bağlı) unsurlarını ayırma planının başarısı hakkında konuşmak için henüz çok erken; Çünkü her iki taraf da bu eyaletteki savaş cephelerinden çekilmeme konusunda birbirlerini suçluyor. 

Şimdiye kadar, üzerinde anlaşmaya varılan askeri harekatın sadece küçük bir bölümü uygulandı ve iki taraf arasındaki durum her an patlayabilir. Bu defa çatışma, petrol zengini Şebuh eyaletine (güney Yemen) kaydı. 

Bununla birlikte, Şebuh ve Yemen’in diğer petrol zengini eyaletlerindeki çatışma sadece bölgesel değil, aynı zamanda uluslararasıydı. Pek çok uzman, Yemen halkına karşı yürütülen savaşın uzamasının nedeninin bir kısmının, bu saldırıya katılan ülkelerin Yemen “pastasındaki” paylarının belirlenmemiş olması olduğunu vurguluyor. 

Uluslararası düzeyde Fransa, Belhaf gaz tesisinin BAE'nin Yemenlilere işkence yaptığı gizli bir hapishane haline geldiğini ortaya çıkardı. Uluslararası kuruluşlar daha önce BAE'ye ait onlarca gizli hapishanenin varlığını açıkladı. Elbette herkes Batı'nın Yemen'e karşı savaşa kendi çıkarları, özellikle de Fars Körfezi'ndeki Arap ülkeleriyle büyük silah anlaşmaları ve Yemen petrolünün yağmalanması gözüyle baktığını biliyor. 

Özellikle istifa eden hükümete bağlı güçler geçen yıl Ağustos ayında Şabuh’u işgal edebildiğinden dolayı, bölgesel düzeyde, Suudi-BAE bağlantılı gruplar arasındaki gerginlikler devam ediyor, ancak şu anki gerginlik, komşu eyalet olan Abyan'daki askeri hareketlerle ilgilidir. Riyad, El- Islah partisi ve BAE'nin birbirlerini bu anlaşmanın başarısız olması için çalışmakla suçladıkları bir anlaşma olan Riyad Anlaşması’nın askeri kısmını uygulamaya çalışıyor. 

Şebuh, Abu Dabi ve Riyad arasındaki en önemli anlaşmazlıklardan biridir; BAE, bu eyaletin Geçiş Konseyi tarafından ele geçirilmesini istiyor, ancak Suudi Arabistan, Şebuh’tan Hadramaut'a kadar uzanan petrol hilalinin kontrolünü ele geçirme konusunda ısrar ediyor. 

Bu bağlamda, Şebuh'daki Geçiş Konseyi'nin önde gelen liderlerinden Salim el-Şebih, Suudi Arabistan'ın Belhaf'taki BAE üssüne saldırdığını söyledi. El-Şebih, BAE ile Suudi Arabistan arasındaki ihtilafların perde arkasında arttığını açıkladı; Çünkü Abu Dabi, Şebuh’un durumunun ne olacağı belirlenmeden Riyad anlaşmasını uygulamayı kabul etmedi. 

BAE'ye bağlı bu lider, Belhaf'a yapılan saldırının Suudilerin yeşil ışık yakması ile gerçekleştirildiğini ve amacının BAE'nin Şebuh ve Hadramaut'tan vazgeçmesi olduğunu söyledi. Petrol zengini bu eyalet, iki ülke arasında vekalet çatışması dönemi haline gelecek. 

El-Islah partisine bağlı Şebuh valisi Muhammed Salih bin Adiyev, BAE'ye bağlı paralı askerlerin son iki yılda kendisine birkaç kez suikast düzenlemeye çalıştığını söyledi. Bin Adiyev, BAE'nin bu eyalette bir sömürge gücü gibi davrandığını vurguladı. 

Riyad Anlaşması, Suudi Arabistan ile BAE arasında, güney Yemen'deki vekalet ihtilafını sona erdirmek ve Aden'deki gücü paylaşmak için 5 Ekim'de müttefikler tarafından Riyad'da imzalanan bir anlaşmadır. 

Riyad anlaşmasının en önemli maddeleri, imzalandıktan sonraki yedi hafta içinde Aden'de Mansur Hadi hükümetinin kurulması, İçişleri ve Savunma Bakanlıkları altında askeri güçlerin konuşlandırılması, Suudi koalisyonu gözetimi altında Yemen Ensarullah hareketi ile ortak mücadele ve Arabistan’ın nezaretinde Riyad anlaşmasını izlemek için bir komite kurulması ve 24 kabine bakanı arasından Güney Geçiş Konseyi'nden (BAE müttefiki) 12 bakanın bir sonraki hükümete atanmasıdır ve şimdiye kadar bu maddelerden hiçbiri uygulanmamıştır.