Cevadi Amuli: Bir milletin saadetinin temel ekseni akıl ve düşüncedir

Pa, 25/03/2018 - 09:37

Ayetullah Cevadi Amuli, akıl ve düşüncenin bir milletin mutluluğu için temel eksen teşkil ettiğini ifade ederek, kabulu ve reddi tahkikî olursa ancak bir roplumun ahsenu’l-ehvale, hallerin en güzeline erişebileceğini vurguladı.

Welayet News - Kum İlim Havzası yüksek düzey fıkıh dersinin seçkin ustadı Ayetullah Cevadi Amuli, yeni yılın başlaması münasebetiyle yaymlanan Nevruz bayramı mesajında, millet ve memleketin saadetini, selah ve felahını Zat-ı Akdes-i İlah’tan dilediğini belirterek, önemli noktalara dikkat çekti.

Ayetullah Cevadi Amuli, mesajında, “Gece ve gündüzün, hal ve ehvalin mukallibi olan Allah’tan diliyoruz ki toplumun halini hallerin en güzeline, en seçkinine çevirsin. Toplumun hali de o zaman ahsen-i hal olur ki kendini hem hüsn-ü nazarî hem de hüsn-ü amelî ile bezemiş olsun” dedi.

Kuran’ı Kerim’in seçkin müfesssiri, hikmet-i nazarî de hüsnün/güzelliğin derin ve dakik düşüncelerle, ülke ortamında ilmi gelişmelerle kaim olduğunu beyan ederek, “Amelin hüsnü, bir milletin adaleti ile, kıstı ile kaimdir. Düşünen akıl eğer ülkenin ilmi merkezlerini iyi yönetiyorsa akılların ahsenidir, en güzelidir. Motive edici, harekete geçirici akıl eğer ülkeyi adaletle yönetiyorsa hallerin en güzelidir” diye ifade etti.

Saib/isabetli ilim ile salih amel bütünlüğünü bir memleketin ahsan-i hali olarak niteleyen Ayetullah Cevadi Amuli, devamla şu ifadelere yer verdi: “Yeryüzü ve güneşin dolaşımı bir millet için bayram nedeni değildir, belki bir ilkten bir sona doğru hareket eden, sürekli doğuş halini yaşayan kimsenin bayramı vardır. Güneş her lahza seyir ve aydınlatma halinde iken yeryüzü her an seyir ve aydınlanma halindedir. İnsan her lahza mafevkinden nur alıyorsa ve toplumu nuranileştiryorsa hallerin engüzeline erişmiştir. Zira nurani toplumun da ahsen-i hali vardır, toplumun nuraniyeti ilim sahasında düşünen akla karşılık gelirken, amel sahasında ise adaleti harekete geçiren ameli akla karşılık gelir. Eğer Zat-ı Akdes-i İlah, toplumu saib ilim ve salih amele mufavvak kılar ve toplumun derunî dönüşümünü üstlenirse, toplum ahsen-i hale kavuşur.  Hüsünden kasıt, nazarî ve amelî hüsündür; yani hikmet insanın bakışını, davranışını güzelleştirir”.

“Merhum Küleyni, Kafi adlı eserinin önsözünün sonlarında, ‘bir milletin saadetinin temel ekseni ve yaşam pusulası, akıl ve düşüncedir’ diyor. Bu ünlü muhaddis, hadisleri akıl perspektifi ile görmüş ve aklı bir milletin kültürel pusulası olarak tanımlamıştır”.

Kum İlim Havzası yüksek düzey fıkıh dersi üstadı, İmam Sadık (a)’dan nakledilen bir rivayete işaretle, şöyle dedi: “İmam Sadık (a) ‘insan olumlarken de olumsuzlarken de, tasdik ederken de tekzip ederken de muhakkıkça davranmalıdır’ diye buyurmaktadır. Kuran’ı Kerim ise, ‘insan için bir şey muhakkaklaşmadığı sürece, o şeyi tasdik veya tekzip etmemelidir, belki o şeyin reddi ve ispatı, tasdiki ve tekzibi konusunda muhakkık olmalıdır’ diye buyurmaktadır”.

Ayetullah Cevadi Amuli, “Kabul ederken de etmezken de muhakkıkça yaklaşan, olumlu ve olumsuz yargılarını tahkikle buluşturan bir toplumun ancak ahsen-i ehvale ulaşacağını” belirterek, “Böyle bir toplum başkalarını hayrını ister, kimsenin kötülüğünü istemez, kendi selah ve felahını bağımsızlıkta kendi güvenliğinde görür, bu yüzden ne başkalarının iç işlerine karışır ne de başkalarının kendi iç işlerine karışmasına izin verir” dedi.

“Böyle bir toplum kendi istiklalini, emniyet ve emanetini koruduğu gibi başkalarını da kendi istikali, emniyeti ve emaneti sayesinde koruyan bir toplum olduğunu” vurgulayan Ayetullah Cevadi Amuli, “Şu ana dek İmam-ı Rahil’in rehberliği ve memleketin şehitlerinin tahir kanı sayesinde bu ülke böyle idi ve umuyoruz ki, bu nizam asli sahibi Hz. Veliy-i Asr’ın eline ulaşana kadar, İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’nin rehberiyeti sayesinde sonuna kadar böyle olacak ve şehitlerin ruhları bizden hoşnut kalacaktır” dileğinde bulundu.

Welayet News



Yeni yorum ekle