Arabistan'ın Gizli Hizbullah Planı

Cu, 04/10/2019 - 08:17

Lübnan’ın bir gazetesi, Suudi Arabistan’ın Hizbullah’ı baskı altına almak için 4 maddeden oluşan gizli belgelerini yayınladı.

Welayet News - Son zamanlarda Al-i Suud rejiminin belgelerini yayınlayan Lübnan’ın el-Ahbar Gazetesi, bu rejimin Lübnan Hizbullah'ını zayıflatma planlarını araştırdı. Bu planlar, ekonomik kuşatma ve Batı ülkelerinden gelen gelirlere odaklanmanın yoğunlaştırılması gibi riskli yaklaşımları içeren dört kilit temele dayanıyor ve bu planlardan bazıları ise Hizbullah'ı yok edecek sivil toplum kuruluşlarının oluşumu gibi tuhaf ve saçma eylemlerden oluşuyor.

Suudilerin Lübnan direnişiyle ilgili görüşleri, ABD ve Siyonist rejiminkinden çok da farklı değil. Bu ülke kendisini, Hizbullah’la mücadelenin bir aracı olarak tanıtmıştır. Lübnan’ın el- Ahbar Gazetesi tarafından yayınlanan gizli belgeler, Suudilerin ABD’den talep ettiği şeyin, Siyonist rejimin edebiyatına benzer olduğunu ve Hizbullah’a ve bölgesel direniş hareketine karşı çıktığını gösteriyor.

Lübnan’ın ekonomik olarak kuşatılması ve Hizbullah’ın bu ülkeye hâkim olduğu bahanesiyle bu ülkenin menfaatlerinin hedef alınması, ya da batıda yaşayan Lübnanlıların baskı altına alınması ve onların Lübnan’a olan maddi gelirlerinin üzerine odaklanılması, Al-i Suud rejiminin karşıt eylemlerinin örnekleridir.

2017 yılına dayanan bu belge, Suudi Arabistan'ın, Hizbullah'ı zayıflatmak için gerekli önlemleri belirleyerek ve hedeflerine ulaşmak için çözümler kullanarak ayrıntılı bir çalışma planı ortaya koyduğunu gösteriyor. Gündemdeki maddelerin birçoğu, görüşlerin netleştirilmesine katkıda bulunuyor ve bu ülkenin bölgedeki siyasi yaklaşımlarının Siyonist rejimin görüşleriyle tamamen aynı olduğunu gösteriyor.

Bu plan, politik, ekonomik, medya ve askeri olmak üzere dört temele dayanıyor.

İlk olarak: Siyasi eksen

2016 yılı Mart ayında, Körfez İşbirliği Konseyi ve Arap Birliği Hizbullah'ı terör örgütü listesine aldı.  Bu eylemin ardından, Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığındaki Suudi Bakanlar Konseyi, Körfez İş birliği Konseyi’nin kararını onayladı. Siyasi abluka, bu bildirilerde değinilen en önemli vaatlerden biriydi.

Bu bağlamda, Suudi Arabistan, Avrupa ve uluslararası mahkemelerle iş birliği yaparak, Hizbullah’a karşı çeşitli suçlamalarda bulunma çabalarını sürdürdü. Riyad'ın girişimi, Hizbullah'ın bölgesel ve uluslararası olarak engellenmesinin ardından, özellikle Ulusal Özgür Hristiyan Hareketleri olmak üzere bu harekete bağlı birleşik siyasi akımların, özellikle Fransa ve Amerika olmak üzere çeşitli ülkelerin baskısı altında kalmasına dayanıyordu.

Bu bildiride aynı zamanda Şii hareketleri içerisindeki etkili ve ılımlı şahsiyetlere yapılan siyasi ve mali desteğe yer verildi ve aşağıda belirtilen çabalar yoluyla bu konuda şu eylemler gerçekleştirilecekti:

Suudi yanlısı gruplar oluşturmak için Şii gençliğine odaklanılması.

Hizbullah içerisindeki genç Şii liderlerini Suudi yaklaşımlarına çekmeye çalışılması.

Parlamento Seçimlerinde Hizbullah’a muhalif kişilerin desteklenmesi.

İkincisi: Ekonomik eksen

Ekonomik bölüm de Suudi Arabistan'ın Hizbullah’ın finansal kaynaklarını tahrip etmeyi amaçlayan bu harekete karşı planının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Plan, Lübnan’ın gelirlerini sınırlamayı hedefliyor ve bu nedenle, 2016’da Arabistan’ın Lübnan’a mali transferleri fiil olarak durduruldu. 2017'de, Suudi Arabistan'dan Beyrut'a para transferi ancak çeşitli onaylar ve kapsamlı dokümantasyon ve araştırma sonrasında mümkün oldu. Aynı zamanda Amerika da Hizbullah’a yardım eden bankalara ve devlet kurumlarına yaptırım uyguladı. Suudi Arabistan da 2015 ve 2016 yıllarında iki Hizbullah liderine ekonomik ambargo uygulayıp, onların mal varlıklarını bloke ederek bu çabalara katıldı.

Suudi İçişleri Bakanlığı da Lübnan Hizbullah’ı ile herhangi bir ilişki konusunda uyarıda bulunarak, böyle bir ilişkide bulunmaları halinde vatandaşları için ağır cezalar belirledi.

Suudi Arabistan, Hizbullah'ın Beyrut Havaalanı ve Beyrut Limanı gibi uluslararası geçişlerinin kontrolünü engellemek için çaba sarf etti ve ülkenin kuzeyinde Hizbullah'ın nüfuzu altında olmayan alternatif bir havaalanı kurulmasını önerdi.

Ekonomik sektördeki üçüncü konu, gençler arasında, özellikle Şiiler arasında küçük ve orta ölçekli işletmeler kurmak ve onları Hizbullah'tan uzaklaştırmak için işler oluşturmaktı.

Üçüncüsü: Medya ekseni

Bu belgede, Hizbullah’ın politikalarına karşı Lübnan’ın medya kanallarını ve televizyonlarını desteklemenin ve Hizbullah’ın medya faaliyetlerine karşı politikalar benimsenmesinin gerektiği vurgulanıyor. Bu, Suudi siyasetinde yeni bir konu değildir ve hatta Prens Muhammed bin Selman iktidara gelmeden önce bu siyaset izleniyordu. Daha önce WikiLeaks’in yayınladığı belgeler, Suudi Arabistan'ın 2012'de Lübnan'ın MTV televizyon kanalına, siyasi ve hizmet boyutunda Riyad'ın çıkarları doğrultusunda çalışması şartıyla 2 milyon dolar mali destek sağladığı belirtmişti. Suudi Arabistan ayrıca diğer Lübnan medya kuruluşlarının kontrolünü de ele geçirmeye çalıştı.

Dördüncüsü: Askeri eksen

Al-i Suud’un Lübnan’da Hizbullah’la mücadelesinin son ekseni askeri alandadır. Belgenin maddeleri, Hizbullah’a yapılan silah transferini etkilemeye yönelik tüm çabaları daha fazla incelemeye ve Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin, Suriye ile kara geçişlerini izlemedeki rolünü güçlendirmeye çalışıldığını göstermektedir. Ancak burada en önemli nokta, gelecekte Hizbullah'la mücadele etmek  için askeri ve güvenlik kurumlarının oluşturulması adına Lübnan'da eğitilmiş sivil toplum kuruluşlarının kurulmasının ve yabancı ülkelerde de onlar için dönemlerin dikkate alınmasının gerekliliğidir.

Suudi Arabistan’ın bu belgesi, Arabistan’ın Lübnan ordusuna olan desteğinin sadece Arabistan’ın Hizbullah’ın orduya hâkim olmadığını onaylaması ve Hizbullah unsurlarının ordudan tamamen temizlenmesi suretiyle gerçekleşeceğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda Suudi Arabistan, Lübnan ordusuna yaptığı 3 milyar dolar mali yardımı 2016 yılı şubat ayında durdurmuştur.



Yeni yorum ekle