Zarif'in Beklenmedik Fransa Ziyareti

Pt, 26/08/2019 - 16:19

İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian daveti üzerine Pazar akşamı İran ve Fransa Cumhurbaşkanlarının nükleer anlaşma hususundaki tekliflerini incelemek için beklenmedik bir şekilde G-7 zirvesinin düzenlendiği Biarritz şehrine gitti.

Welayet News - Zarif bu ziyaretinin yapıcı olduğuna değinerek iki tarafın nükleer anlaşma hususunda atılması gereken adımlar konusunda konuştuklarını bildirdi. 

Dışişleri Bakanı Zarif, Biarritz'den ayrılmadan önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Fransa dışişleri bakanı Jean Yves Le Drian ile görüşmelerinden fotoğraflarla birlikte  Twitter üzerinden, "İran'ın aktif diplomasisi yapıcı etkileşim çerçevesinde devam etmektedir." Mesajını paylaştı.

Zarif ayrıca Britanya ve Almanya ile Biarretz'de düzenlediği istişare toplantılarına işaretle, "Önümüze zorlu bir yol var. Ancak denemeye değer." Dedi.

Zarif'in Fransa'ya yaptığı ikinci ziyareti, İran ve Fransa'nın son iki ayda yaptığı istişarelerin devamıdır. Zarif geçen hafta Finlandiya, İsveç ve Norveç'e yaptığı ziyaretin ardından beklenmedik bir şekilde Fransa'ya giderek Fransız makamları ile görüştü. 

Gerçi, Zarif'in ikinci Paris ziyareti G-7 zirvesi ile eş zamanlı gerçekleşince siyasi ve haber çevrelerinde bazı şüphelere neden oldu ancak yine de bu görüşmenin İran ile nükleer anlaşma hususundaki hakların belirlenmesi ve bölgede gerilimin azaltılması doğrultusunda olduğu söylenmelidir. 

Buna rağmen Fransa'nın bu alandaki rolünün değerlendirilmesi hususunda iki önemli bakış açısı söz konusudur: 

İlk bakış açısına, Fransa diplomasisinin Bercam Nükleer Anlaşmasına olumlu ancak temkinli yaklaşmaktsıdır. 

İkinci bakış açısı da Fransa'nın Bercam Nükleer Anlaşması dışındaki konular hususunda müzakere kapılarını açmak istemesidir. Halbuki İran İslam Cumhuriyeti bunu kesin bir şekilde reddetmektedir. 

İran'ın eski Bağdat büyükelçisi Hasan Danayi-fer Fransa'nın Bercam Nükleer Anlaşmasındaki rolü ile ilgili şöyle bir analiz yapmaktadır:

 "Fransa Bercam Nükleer Anlaşması konusunda hep özel ve özgün bir role sahip olmuştur. Fransa bu alanda kimi zamanlar sert tavırlar takınıp kimi zaman da kendine özel tarzı ile İran'ın ilgisini çekmeye çalışmıştır. Macron'un İran cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmeleri ayrıca onun Bercam Nükleer Anlaşması ile ilgili röportajları Fransa'nın hala bu alanda özgün bir konuma sahip olduğunu gösteriyor. Ancak yine de bu konumun ve rol üstlenmesinin nükleer anlaşmanın gerçekten savunulması veya Amerikan çıkarları lehinde olduğu tereddütler mevcuttur. "

Tüm bunlara rağmen Avrupa İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmak ve üçüncü adımı atmak için kararlı olduğunu kesin bir şekilde anlamıştır. 

Zarif'in G-7 zirvesinin düzenlendiği sırada müzakerelerin devam edilmesi için Fransa'ya davet edilmesi de aynı noktayı göstermektedir. 

Daha önce ise İran İslam Cumhuriyeti Avrupalı tarafların Nükleer Anlaşmasındaki tahhütsüzlüklerine karşılık olarak, 60 günlük ültimatomlar belirleyip iki aşama çerçevesinde bu anlaşmadaki taahhütlerini azaltmaya başlamıştı. 
Kimi kaynaklar Fransa'nın İran'dan nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmamasını beklediğini ve Amerika'dan da yaptırımları belli bir süre için durdurmasını istediğini belirtmektedir.
 
Buna rağmen Avrupa da artık İran'ın çıkarlarının karşılandığı müddetçe Tahran'ın nükleer anlaşmada kalmasının mantıklı ve akıllıca olacağını biliyor. Bu yüzden bu alandaki taahhütlerin dışına çıkan her şey İran açısından da müzakere edilemez ve kabul edilemezdir. 

İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı ise Fransa tarafından kat edilen yolu, toplamda olumlu ve yapıcı olarak nitelemiştir. Ancak Zarif Avrupa Birliğinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirmesi gerektiği ve ayrıca Amerika'nın bu anlaşmadan çekilmesinin ardından verilen taahhütlere de bağlı kalınması hususunda hatırlatmalarda bulunmuştur.



Yeni yorum ekle