Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, bölgede Amerika’nın askeri bir maceraperestlikte bulunmasının muhtemel olmadığını vurgulayarak, “Amerika’nın Yüzyılın Anlaşması da başarısız olmuş bir plandır” dedi.

Welayet News - Lübnan’ın Cumhuriyet Gazetesine röportaj veren Şeyh Naim Kasım şu ifadelerde bulundu: ‘Bize göre, Yüzyılın Anlaşması daha başlamadan başarısız oldu, çünkü Filistin’le ilgili herhangi bir planın başarılı olması için en önemli temel, bazı Filistinlilerin buna katılması ve kabul etmesi ya da iki devletli bir çözüm yolunu ya da Filistin’i satmayı kabul etmeleridir. Körfez bölgesi Arapları Filistinlilere ait olan Filistin’i satamazlar.

Bahreyn Konferansının asıl amacı Yüzyılın Anlaşması değildir, bu konferansın asıl amacı, Araplar ve İsrail arasındaki ilişkilerin normalleştiğini göstermektir.’

Amerika’nın askeri bir maceraperestlikte bulunmasının birkaç nedenden dolayı muhtemel olmadığını belirten Şeyh Naim Kasım şunları söyledi: ‘İran, savunma yeteneği yüksek güçlü bir ülkedir ve ikincisi de ABD Başkanı Donald Trump defalarca Körfez’de para nedeniyle bulunulduğunu ve paranın da ancak tehdidin devam etmesiyle elde edileceğini dile getirdi ve ne zaman Suudiler ve Körfezdeki diğer Arap ülkeleri korksa, (ABD'ye) daha fazla para ödüyorlar.’

Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı, 1948 yılındaki işgal bölgelerinde, Siyonist Rejim, Amerika ve Rusya yetkililerinin düzenlediği son güvenlik toplantısını değerlendirdi ve şu ifadelerde bulundu: ‘İsrailliler bu toplantıya fazlasıyla güveniyorlardı ama Rusya temsilcisinin yaptığı açıklamayla birlikte, daha başından itibaren bu toplantının çok rezil bir şekilde başarısız olacağı belliydi. Çünkü Rus temsilcisi İsrail'in güvenliğinin doğal bir hak olduğunu söylese de Rusya'nın İran'la ilişkilerinin devam edeceğini ve İran'ın Suriye'deki rolünün hem meşru hem de yasal olduğunu vurguladı, bu nedenle bu toplantının başından itibaren başarısız olduğunu söyleyebiliriz.’

Şeyh Naim Kasım, Amerika yetkililerinin bu direniş hareketine daha fazla yaptırım uygulayacaklarına değinmelerine tepki göstererek şunları söyledi: ‘Eğer Amerika’nın yaptırımları onların beklediği kadar etkili olsaydı, Hizbullah cephesini karalamaya çalışmaz, Hizbullah’ı uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla suçlamazlardı. Kısacası, Hizbullah bir direniş hareketidir, biz askeri alanda direniş gösterdiğimiz gibi, yaptırımlar ve propagandalar karşısında da uygun gördüğümüz her şekilde ve yöntemde direniriz.’