Kur'an ve Ehl-i Beyt Mektebi: Yüzyılın Anlaşması İslam Ülkelerin Eliyle Filistin Davasına Karşı Yapılmak İstenilen Bir Darbedir

Per, 27/06/2019 - 11:57

Kur’an ve Ehl-i Beyt Mektebi Yüzyılın Anlaşması hakkında bir bildiri yayımladı.

Welayet News -  Kur’an ve Ehl-i Beyt Mektebi Yüzyılın Anlaşması hakkında bir bildiri yayımladı.

Allah’ın adıyla

Filistin meselesi geçmişte görülmemiş stratejik bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu bugünlerde müşahede etmekteyiz.

ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner tarafından öne sürülen ve Filistin davasının tasfiye planı olan sözde Yüzyılın Anlaşması adlı proje, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Bahreyn gibi bazı Arap rejimleri tarafından açıkça destek verilmektedir.

Bu olay karşısında İslam aleminin mevcut durumu üzüntü verici bir durumdur. Bölgedeki bazı ülkelerin Yüzyılın utanç verici anlaşmasını desteklemesinden daha büyük bir ihanet yoktur.

Söz konusu anlaşmanın karşısında İran İslam Cumhuriyeti ve onunla hareket eden Direniş Hareketleri hariç diğer İslam ülkelerinin kayıtsız kalışı çok üzücü ve telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır. Malesef bu olay İslam ülkeleri ve müslüman halklar tarafından uygun tepki ile karşılaşmadı, zira aksi durumunda büyük şeytan Amerika rahatlıkla Filistin’i yok etme planını böyle rahat bir şekilde sunamazdı.

Filistin halkının haklarını yok etmek amacıyla hazırlanan söz konusu plan kapsamına Kudüs'ün hakimiyeti işgalci siyonist rejime devredilirken, Filistin'li mültecilerin kendi topraklarına geri dönüşünün engellenmesi öngörülmektedir.

ABD Başkanı Trump yönetiminin Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıması, elçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e  taşıması, Golan Tepeleri'ni İsrail toprağı sayması sadece Filistin aleyhine açık düşmanlık değildir belki bütün İslam dünyası için açık bir düşmanlıktır.

Sözde Yüzyılın Anlaşması, her ne kadar Filistin için olsa da aslında tüm bölgeyi hedef almakta ve yeni bir Sykes-Picot anlaşması niteliğindedir.

Bu anlaşma, gerçekte Filistin’in işgal edilmiş topraklarını resmen İsrail’e verme, Direniş Cephesine darbe vurma, siyonist rejimi Ortadoğu’ya kabul ettirme ve bölge ülkelerinin korsan rejim ile ilişkileri normalleştirmenin hazırlığıdır.

Filistin halkının kendi kaderini belirleme hakkını yok sayıldığı bu sinsi planda ilginç olan komplo sahipleri bunun uygulanmasının bedelini bile İslam dünyası ve ABD ve Siyonist Rejimin uşaklığını yapan bölge ülkeleri tarafından ödemek istemeleridir.

Dayatmak istenilen bu sinsi planın aksine Filistinliler 'işgal altında' yaşam şartlarını düzeltme yollarını değil belki işgal altındaki toprakların özgürleşmesi ve kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip olma mücadelesini öncelik görmektedirler.

Yüzyılın anlaşması’nı pratiğe geçirmek için ilk adım sayılan 25 – 26 Haziran Bahreyn’de düzenlenen Konferansa ABD ve Siyonist İsrail işbirlikçileri olan ülkelerin katılması gerçekte Filistin davasının sırtına saplanmış bir hançerdir.

Bazı Arap ülkeleri, Filistin halkını desteklemek yerine Filistin’e düşman ve siyonist rejim İsrail’e dost olmayı tercih ediyorlar. ABD ve Siyonist İsrail işbirlikçileri olan Al-ı Suud Hanedanı ve Körfez Ülkeleri şunu unutmasınlar ki, bu yaptıkları ihanet tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

ABD, İsrail ve onların uşaklığını yapan Körfez'deki petro-dolar zengini ülkeler şunu iyi bilsinler ki, Filistin halkına, sorunlarını para ile çözebileceği yoksul bir halk gözüyle bakmaları, bu halka büyük hakaret ve sorunu hiçbir surette halletmeyecektir.

Eğer taraflar gerçekten Filistin sorununu demokratik bir şekilde çözmek istiyorsa, İslam İnkılabı Rehberi İmam Seyyid Ali Hamanei’nin önerisi çerçevesinde Filistin milletinin oylarına başvurmaları gerektiğini düşünüyoruz.

İmam Hamanei’nin sunduğu öneriye göre, evvela tüm taraflar referandumu kabul etmeleri ve Filistinli tüm mülteciler de dünyanın dört bir yanından Filistin’e geri dönmeleri ve ister Müslüman, ister Hristiyan, ister Yahudi, hepsi ülkelerinin geleceği ve nasıl yönetileceği hakkında karar vermeleri gerekir.

‌‌Böyle adil bir çözümü benimsemeyenler ve savaş ve şiddeti seçenlere karşı Direniş’in en doğal hak olduğunu ilan ediyoruz.

Son olarak, bu olay bize asıl sorunun İslam dünyasının içinden kaynaklandığını ve ABD ve siyonist İsrail’in hizmeti doğrultusunda hareket eden yönetimlerin İslam’a ve müslümanlara darbe vurduğunu ve ihanet ettiklerini bir kez daha gösterdi.

İslam dünyasının birlik içinde Filistin ve İslam dünyası aleyhine olan bu şom komplo karşısında vakarlı bir duruş sergilemeleri gerekmektedir.

Sözde Yüzyılın Anlaşması’nı destekleyen Al-ı Suud Rejimi, Mısır, Ürdün, BAE ve Bahreyn Al-ı Halife Rejimini sert bir şekilde kınıyor, yaptıkları ihaneti müslüman halklar asla unutmayacaktır.

Biz Kur’an ve Ehl-i Beyt Mektebi olarak mazlum Filistin halkının haklarını elde etmek için verdikleri mücadeleyi destekler ve müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ün satılık olmadığını ilan ediyoruz.

ABD'nin 'Yüzyılın Anlaşması' planı, kuşkusuz yüzyılın tokadına dönüşecek ve Allah’ın izniyle sonuçsuz kalacaktır.

 

İbrahim Çakar

Kur’an ve Ehl-i Beyt Mektebi



Yeni yorum ekle