Filistin İslami Cihat Hareketi üyesi, “Trump, Filistin meselesini yok etme savaşını yönetmek için siyasi iş adamlarını Bahreyn’de karanlık bir odada topluyor” dedi.

Welayet News - Filistinli çeşitli yetkililerin Yüzyılın Anlaşması olarak adlandırılan plana ve bu planın uygulanmasının ilk adımı olan Manama Konferansına karşı muhalefetleri aynı şekilde devam ediyor.

Bu bağlamda, kabilelerin katılımıyla düzenlenen bir halk konferansında konuşan Filistin İslami Cihad Hareketi Siyasi Ofisi üyesi Halid el-Bataş, bazı Arap ülkelerinin Bahreyn Konferansına katılmalarını eleştirerek şu ifadelerde bulundu: ‘Bu ülkeler, yeni düşmanla mücadele başlığı altında Filistin meselesini yok etmek için milyarlarca dolar harcıyorlar.

Bazı Arap ülkeleri bölgede etnik savaş çıkarmak ve Arap Baharı olarak adlandırılan olayın sonucunun Filistin’i satmak olmasını istiyorlar.

Filistin satılık değildir ve onu satmak için herhangi bir pazarlık ta söz konusu olamaz. Filistin bizim toprağımızdır ve bizim toprağımız olarak ta kalacaktır.

Trump, Kushner ve onların Yüzyılın Anlaşmasındaki ortakları, bu anlaşmaya karşı çıkma konusunda Filistinlilerin ulusal birliği ile karşı karşıya kaldılar.

Trump, Filistin meselesini yok etme savaşını yönetmek için siyasi iş adamlarını Bahreyn’de karanlık bir odada topluyor.’

Aynı konferansta konuşan Hamas Hareketi Siyasi Ofisi üyesi Salah el-Bedevil de “Yüzyılın Anlaşması başarısızlığa mahkumdur” ifadesinde bulundu.

İslami Cihad ve Hamas olmak üzere Filistinli iki üst düzey yetkilinin, Gazze’de kabilelerin katılımıyla düzenlenen halk konferansındaki açıklamaları, Meleke Kampında, “Büyük Dönüş ve Kuşatmanın Sonlanması Yürüyüşü” yüksek heyetinin girişimiyle gerçekleşti.

İslami Cihad’ın Lübnan’daki Temsilcisi İhsan Ataya da şunları söyledi: ‘Manama Zirvesi, Filistin meselesini birkaç dirhem karşılığında yok etmeyi amaçlıyor ama eğer onlara milyonlarca dirhem verilse de topraklarının bir karışından bile vazgeçmezler.

Bahreyn zirvesi, Yüzyılın Anlaşmasını açıklamak ve uygulamak ve Amerikalı ve Arap liderlerin başarısızlıklarının üstünü kapatmak için yapılan bir girişimdir, Gazze sınırındaki geri dönüş yürüyüşleri, Yüzyılın Anlaşmasının aleni bir hal alamamasına yardımcı oldu; Amerika, bir yıldan fazla bir süredir Yüzyılın Anlaşmasının detaylarını açıklama konusunda kararsız ve şimdi haysiyetini korumak için Manama Zirvesi gibi toplantılara yöneliyor.

Filistin satılık değildir ve Filistin halkı topraklarını korumak için canlarını ve kanlarını ortaya koymuştur, öyleyse bu halkın mevcut ilerleyişle ( Bahreyn Zirvesi) birlikte hareket etmesi mümkün değildir.’

Dün de devam eden Gazze bölgesindeki itirazlarla eş zamanlı olarak Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi de Manama Zirvesini ve Filistinlilerin haklarını ortadan kaldıran bütün planları kınadı.

Yüzyılın Anlaşmasının ekonomik plan kısmının uygulanması amacıyla “Refah için Barış” Zirvesi Salı günü başladı. Amerika yetkilileri, bu planın siyasi ve temel kısımlarının açıklanmasını, Eylül ayında yapılacak olan İsrail parlamento seçimlerinden sonraya erteledi.

Salı günü başlayan Bahreyn Zirvesinin açılışında Beyaz Saray Danışmanı Jared Kushner, Ortadoğu’da barış süreci ile ilgili olarak, “Yapmaya çalıştığımız her şey, Filistinliler ve İsrailliler için barış ve güvenliği sağlamaktır” iddiasında bulundu.

Dün de binlerce Filistinli Gazze’de, Büyük Dönüş ve Kuşatmanın Sonlanması Yürüyüşü” yüksek heyetinin daveti üzerine sokaklara indi ve Manama Zirvesi aleyhinde sloganlar attı.

Büyük Dönüş Yürüyüşü, Filistinlilerin vatanlarına dönme hakkını vurgulama, Gazze’deki kuşatmaya karşı çıkma ve Amerika Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasına itiraz etme doğrultusunda Gazze ve Filistin sınırında 30 Mart 2018’de başladı ve hala da devam etmektedir. Filistinli göstericiler, protestoların başından itibaren gösterinin barışçıl olduğunu vurgulasa da Siyonist rejim göstericileri dağıtmak için mermiler kullanmaktadır.