Ensarullah’ın Necran ve Cizan’daki Yeni Stratejisi

Sa, 11/06/2019 - 08:55

Yemen Ensarullah Hareketi, stratejisini yıpratma savaşından, kapsamlı hava saldırılarına değiştirerek Necran yakınlarındaki bölgelere hâkim olmayı ve Arabistan’ı çaresiz bırakmayı başardı.

Welayet News - Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman, Ramazan Bayramının ilk gününü, güney sınırlarına yeniden hâkim olma günü olarak ilan etmek istiyordu ama onun bu planı, Yemen ordusu ve halk güçlerinin çeşitli cephelerdeki kapsamlı saldırılarıyla başarısızlığa uğradı.

Mekke Zirvesinin ardından, hala Arabistan Savunma Bakanlığı koltuğunda oturan Bin Salman, sınır bölgelerinde geniş bir operasyon başlattı. Daha sonra krallığa bağlı medya, bu operasyonları aktardı ve Ramazan Bayramı’nı, Arabistan ordusunun Cizan, Necran ve Asir’e kapsamlı saldırı günü olarak ilan etti.

Oysa, Yemen ordusu ve halk güçleri, Suudi kuvvetlerine ve onların destekçilerine onlarca saldırı düzenlemeyi ve konumunu savunmadan saldırıya pozisyonuna değiştirmeyi başardı. Suudi Arabistan ve koalisyonu bu saldırılar sırasında büyük kayıplar yaşadı ve onların Necran’daki hesapları, Ramazan Bayramı’nın şafağından önce tamamen çöktü.

Sana'a kuvvetlerinin sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, Necran saldırılarının üç yol üzerinde olduğunu ve bunlardan ilkinin doğu tarafından, ikincisinin Sedis'in batı tarafından ve üçüncüsünün de  Sedis karşısından olduğunu söyledi. Yahya Seri, düşman kuvvetlerinin dehşete düştüğünü ve korktuğunu ve 200'den fazla unsurunun öldürüldüğünü veya yaralandığını, bazılarının yakalandığını ve diğerlerinin mevzilerini ve silahlarını bırakıp kaçtığını belirtti. Yahya Seri ayrıca, Ordu ve Ulusal Komitelerin, düşmanın 20'den fazla zırhlı aracını imha edebildiklerini ve onların silah ve askeri teçhizatlarını ganimet aldıklarını belirtti. Tuğgeneral Seri, düşman uçaklarının 75'ten fazla hava saldırısı gerçekleştirmeye çalıştığını, ancak bu çabalarının başarısız olduğunu sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz haftalarda 70’den fazla kayıp veren Arabistan’ın zayiatının artmasıyla birlikte Riyad, Sudanlı ve Abd Rabbuh Mansur Hadi’ye bağlı daha fazla kuvvetle birlikte sınır cephelerine gitmiş ama bu çabası da başarısız olmuştur.

Bu çerçevede, askeri bir kaynak, Yemen ordusu ve halk güçlerinin, Midi Çölü’nde düzenledikleri askeri operasyonlarda, Sudan kuvvetleri ve Mansur Hadi’ye bağlı yedi tugaylıkla birlikte, Arabistan kuvvetlerini başarısızlığa uğrattığını açıkladı. Bu askeri kaynak, operasyonun Cuma sabahı başladığı ve kuzeyden, batıdan ve güneyden yaklaşık 20 saat boyunca devam ettiğini ve nihayetinde onlarca düşman kuvvetinin öldürülmesi, yaralanması ve askeri ekipmanlarının imha edilmesiyle sonlandığını belirtti.

Sınırdaki bu ilerlemelerin yanı sıra, ordu ve iç cephelerdeki halk güçleri de el-Beka ve Khub ve Şaaf’taki 26 konumunu ve hakimiyetini güçlendirdi.

Aynı zamanda Rey el-Yevm Gazetesi de Suudi medyasının iddia ettiği gibi, güney sınırındaki savaşın sadece Husilerin füzelerinin fırlatılması olmadığını belirtti. Suudi Arabistan ihtilaflarının ortaya çıkmasından korkuyor ve Necran, Cizan ve Asir'deki çatışmalar aynı şekilde devam ediyor. Suudi Arabistan’ın iç cepheleri, Husilerin Necran’da Suudilerin 20’den fazla mevziine hâkim olduklarını açıklamalarından bir gün sonra bu başarısızlıklarını telafi etmeye çalıştı. Sana Savunma Bakanı Orgeneral Muhammed el Atafi, askerlerle yaptığı görüşmede, Ensarullah’ın Necran’dan sadece birkaç mil uzakta olduğunu ve Suudi Arabistan’a Husiler üzerinden sağlam bir mesaj gönderdiklerini belirtti.

Husilerin savaşta yeni bir stratejileri olduğu söylenebilir ve bu, yıpratma savaşından kapsamlı savaşa geçiş ve çeşitli bölgelere hakimiyettir. Muhammed el-Atafi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, koalisyon devletlerinin hiç beklemediği sürprizlerin yolda olduğunu, Husilerin hava savunma teçhizatlarının üretiminin geliştirilmesi ve hazırlanmasında son aşamada olduğunu söyledi.

Arabistan’dan gelen bilgilere göre, Husiler, Necran şehrindeki Şerfe ve Şebeke dağlarından başlayarak Sedis ve Mürebb’e kadar olan dağlarda kontrolü ele geçirdi.

Husilerin saldırdığı ve kontrolü ele geçirdiği tek şehir Necran değil, Asir, Cizan ve onlarca köy ve mevzi de Sudan ve Yemen kuvvetlerinden ve Amerikalı uzmanlardan yararlanan Arabistan’la yapılan eşitsiz savaşta Husilerin kontrolüne geçti. Arabistan Hava Kuvvetleri, dört yıldır Arabistan ordusunu yoran Husilerin gelişimi ve ilerlemesi karşısında çaresizdi. Amerika İş Birliği Ajansı 2016 yılı Ağustos ayında, Arabistan’ın kendilerinden filolarına eklemek için 133 yeni express tank istediğini açıkladı. Ajans ayrıca, Suudi Arabistan'ın askeri teçhizatta verdiği birçok hasara ve insani kayba da değindi.

Arabistan’da Amerika kuvvetlerinin katılımıyla yapılan kara savaşı konusundaki sıkıştırılmış eğitim kursları ve Arabistan ordusunun kabiliyetlerinin geliştirilmesi başarılı değildi ve Arap ve yabancı kuvvetlerin Arabistan krallık sınırlarını koruma çabaları da gerçekleşmedi. Bu yani, Arabistan’ın Husiler için yaktığı ateşte kendisinin yandığını ve Sana hükümetiyle müzakere masasına oturmadıkça ve Yemen’deki koalisyon operasyonlarını durdurmadıkça bu dar boğazdan çıkamayacağı anlamına gelmektedir.

Ancak Riyad, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere ve silah üreten diğer ülkelerin çıkarlarına açık olan bir savaşta bu seçeneği kabul edemez. Bu ülkeler Suudi Arabistan'a silah satarak çok para kazanıyorlar ve bu savaş onlar için harika bir fırsat. Bu bağlamda bu savaş , savaşı kontrol etme, çeşitli grupları birbirine karşı destekleme ve Arabistan’ın çeşitli bölgelerinde kaos yaratma gölgesinde silah satışının devam etmesini uzun yıllar garanti edecektir. Son zamanlarda ortaya çıkan Birleşik Arap Emirlikleri de Arabistan’ı Arap dünyasının tepesinden indirebildi ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen karşıtı eylemlerinin kanıtlarından, Arabistan’ın Birleşik Arap Emirliklerinin bahçıvanı olduğu ortadadır.

Husiler Suudileri tehdit etti ve Hadide’nin batı kıyılarındaki her türlü gerginlik ve çatışmanın güney sınırında eşi benzeri görülmemiş ve beklenmedik bir yanıt alacağı konusunda uyardı. Buna karşılık olarak, batı kıyıları savaşını yöneten Birleşik Arap Emirlikleri’dir ve Yemen limanlarının kalan adalarının hâkimiyetindeki çıkarlarını korumaya çalışmaktadır. Husiler bu saldırıların Hadide’deki çatışmaların devam etmesine neden olması halinde bölgenin şeklinin değişeceğini söylüyorlar.

Genel olarak, Suudi Arabistan'ın önümüzdeki günlerde veya aylarda acımasız eylemlerde bulunacağı söylenebilir. Husiler birçok hedef belirlemeye başladı. Onlar özellikle mevcut savaşlarına füze ve hava saldırı kuvvetlerinin büyük bir kısmı ile başladıkları için koalisyon hükümetlerinin başını ağrıtmaktadır. Suudi Arabistan, Yemen’deki hedefleriyle ilgili tüm gücünü kullandı ve artık tehdit ve baskı yapacak bir şeyi kalmadı. Bu nedenle hava ve topçu saldırıları ile Yemen'deki sivilleri öldürebilir.



Yeni yorum ekle