Amerika’nın İran’a karşı düşmanlığı bitmez. Büyük halkımız İmam Hamanei’nin tedbirleriyle, bu onur ve iktidar yoluna zafere ulaşıncaya kadar devam edecektir. 

Welayet News - İmam Hamanei’nin Yüksek Askeri Danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim Safevi, İran’ın bölgedeki stratejik ve hassas konumuna değinerek şunları söyledi: ‘Değişim ve gelişimleri kavramalıyız, toplumumuz soyuluyor, nüfusun% 55'i 40 yaşın altında ve bu gençler, eski kuşaklardan farklı düşüncelere, inançlara ve yaşam tarzlarına sahipler ve bunu anlamamız gerekiyor.

Günümüzde bazı ekonomik konular kültürle ve güvenlik konuları da savunma konularıyla ile iç içe geçmiş durumda ve tarihi bir kıvrım içerisindeyiz.

Eğer bu kıvrımı geçersek, zafere ulaşırız, bu genç toplumu, Kur’an ve Ehli Beyt’i (as) tanıma ve ona amel etme nuruna doğru yönlendirirsek zafere ulaşırız. Çünkü bu toplumu yönetmek zor bir iştir.

Hedef genç nesli geliştirmektir. Eğer halk, meclis üyelerinin, temsilcilerinin ve cumhurbaşkanının seçiminde bilinçli davranırsa, ülke düzelir ama bizim halkımız biraz duygusal. Eğer siz kurtuluş yolunu, geleceğin nasıl şekilleneceğini ve halkın iradesinin nasıl gerçekleşeceğini iyi bir şekilde gençlere gösterirseniz, işte o zaman İslam İnkılabı Medeniyetinin hedeflerine ulaşılabilir.’

Tümgeneral Rahim Safavi, İslam İnkılabı Rehberi’nin açıklamalarına da değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘İslam İnkılabı rehberi son konuşmalarında, “Cumhurbaşkanının genç ve devrimci olmasını umut ediyorum” buyurdu. Bu, İmam Hamanei’nin buyurduğu bir koddur. Tehditler konusunda sinerji ve ortak bir anlayış içerisinde olmalıyız. Düşmanı geçmenin yolu, düşman karşısında düşünce birliğidir.

Rahim Safavi, son yüzyıldaki üç tür söylemden bahsederek şunları söyledi: ‘Batı bloğuyla uzlaşı söylemi ve direniş söylemi, son yüzyılda dünyada şekillenen üç söylemden ikisidir.

Dünyadaki direniş söylemi ve mektebi, devletlerin yapısında, dış ilişkilerde ve halkların İslami kaderini kendilerinin belirlemesi konusunda köklü değişiklikleri istemektedir. Kaçar döneminden bu yana, bu söylem başladı ve İmam Humeyni zamanında, bir hükümet ve siyasal sistem haline geldi ve bu söylem İmam Hamanei döneminde de gelişim içerisindedir.

Siyaset bilimi düşünürleri bugün gücün yapısının militarizmden, kültürel ve sosyal güce dönüştüğünü düşünüyor. Amerika’nın hegemonik gücü şekillendirme ve ele geçirme arzusu başarısızlıkla karşı karşıya kaldı ve güç çok kutupluluğa doğru ilerliyor.’

İmam Hamanei’nin Yüksek Askeri Danışmanı, batı dünyasının üç sorununa değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Bu sorunlardan ilki, Rusya karşısında askeri bir yapıya sahip olan jeostratejik hatadır. Amerikalıların ikinci sorunu ise ekonomik hatadır ve bu da Hint okyanusundan başlayıp Amerika’nın batısına kadar devam etmektedir. Çinliler Amerika üzerinde baskın bir ekonomik güce sahip olmakta kararlıdır.

Trump hükümete geldikten sonra Obama’nın politikasını ağır bir şekilde sorguladı ve bunun nedeni de şöyle açıkladı: ‘Suriye'de 7 trilyon doların üzerinde bir harcama yaptınız ama karşı tarafta Rusya ve Çin kaynaklarını yükseltti, Çin ve Rusya’yı ihmal ettiniz ve İran güç kazandı.’

Amerika liderliğinde batının diğer bir sorunu da kültürel ve medeniyet sorunudur. Saf Muhammedi (saa) İslam olan İmam Humeyni’nin düşünceleri eksenindeki İslam kültürü ve medeniyeti, materyalizme dayanan batı kültürünü zor durumda bırakmıştır. Batı en önemli zorluğu İslam dini ve kültürü olarak görüyor. Batı, değerleri ve inançları değiştirerek, batı kültürünü dünyaya hâkim kılmaya çalışıyor.

İngiliz ve Amerikalı düşünürler, gücün batı yarımküreden doğu yarımküreye doğru hareket ettiğini ifade ediyorlar.

Gerçek şu ki, Vahhabi İslamiyet’i, bölgede ve İslam dünyasında kurtarıcı değildir. Kurtarıcı olan, İran’ın, İmam Humeyni’nin (ra) ve İmam Hamanei’nin Sünni ve Şii olmak üzere bütün Müslümanlar için bir düşünce ve örnek olarak tanıttığı İslam’dır.

Dünyadaki taşımacılığın yüzde 90’ı deniz taşımacılığıdır ve bu boğazların çoğu Müslümanlar’ın elindedir. Eğer Müslümanlar bir uyanışa ulaşırlarsa, bu boğazları alabilirler.

Amerika’nın İran’a karşı düşmanlığı bitmez. Büyük halkımız İmam Hamanei’nin tedbirleriyle, bu onur ve iktidar yoluna zafere ulaşıncaya kadar devam edecektir. Yapısal alanlarda bazı sorunlarımız olsa da bu sorunların giderilmesiyle, İslam ve İnkılap hedeflerinin ilerlemesi yolunda adım atılabilir.

Her ülkenin 20 yıllık bir makroekonomik stratejisi olmalıdır, manevi doğrultuda iyi adımlar attık, ancak ekonomik alanda iyi adımlar atamadık, İslam ve İslam İnkılabı kesinlikle muzafferdir ve yetkililer yerel, kentsel, il ve ülke sorunlarıyla ilgilenmelidir.’