Amerika’nın İran halkına karşı ekonomik savaşıyla terörizmin bir farkı yoktur

Cu, 24/05/2019 - 02:18

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, CNN ile yaptığı röportajda, Amerika’nın İran milletine karşı ekonomik savaşının gerçekte terörizmle bir farkının olmadığını vurguladı. 

Welayet News - CNN haber kanalıyla yaptığı röportajda İran’ın politikalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan  İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Amerikalı yetkililerin İran aleyhindeki ithamlarına yanıt verdi. 
Zarif, Washington’ın İran’a karşı yürüttüğü ekonomik savaşa ilişkin olarak şunları ifade etti: “Trump en son FOX NEWS’e verdiği mülakatta, İran’la ekonomik savaş halinde olduğunu açıkladı. Ekonomik savaş, İran halkının hedef alınması anlamına gelir; yani sıradan insanların hedef alınması ve hayatın gereksinimlerinden mahrum edilmesi demektir. Böyle bir şey terörizmle aynıdır”.

 “Bu yaklaşım (sıradan halkın hedef alınması), İran’ın müzakere masasına çekilmesi için uygun bir yaklaşım değildir. Bunun da ötesinde, müzakere masasını terkedenler biz değil, Amerikalılardır. Biz ve bercamın diğer tarafları hala müzakere masasındayız ve bercamın ortak komisyonu kalıbında sürekli kendi aramızda müzakere yapıyoruz. Müzakere masasını terkeden Amerika’dır ve bu ülkenin uluslararası kanunlara bağlı olması gerekir”. 
İran’ın son Amerika politikalarıyla ilgili yorumu hakkında ise Zarif, “Amerika’daki çoğu kimsenin dediği gibi sorun şurada; Amerika’nın şu anki yönetiminin esasen bir dış politikası bulunmuyor ve dış politikasını, dış konulara genelleştirilemeyen iç politikalarla kıyaslama temelinde kurmuştur. Dış politikada bağımsız ülkelerle tarafsınız. Apartman alıcılarıyla ya da emlakçılık sektöründe çalışanlarla bir işiniz olmaz. Karşı tarafınız bağımsız ülkeler olunca itibarınızın olması gerekir. Eğer sözünü tutmayan bir ülke olarak bilinirseniz kimse sizinle müzake yapma eğiliminde olmayacaktır” hatırlatmasında bulundu . 

İran Dışişleri Bakanı, Amerikalı yetkililerin İran’ın gizli bir şekilde nükleer silah üretme peşinde olduğuna ilişkin iddiaları hakkında ise, şunları tasrih etti: “Her şeyden önce, bu tür durumları denetlemek için bir uluslararası kurumun bulunduğunu ve o kurumun ise İran’ın kendi yükümlülüklerine bağlı kaldığını 14 kez teyit eden Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu olduğunu söylemeliyim. Bugün bizi nükleer silah üretmekle itham etmeye çalışan kişinin kendisi, 2002’de Amerika Sanatosu Temsilcilerine, Irak’ın nükleer silah üretme halinde olduğundan şüphe etmediğini demişti. Bu iddia, binlerce Amerikalı ve Iraklının ölmesine neden oldu”. 

Zarif, daha sonra İran’ın terörizmi himaye etme iddiasına da tepki göstererek, şöyle dedi: “Bu bölgeye (Ortadoğu) bakın, bu yanlış kararları alan kim? Biz mi İŞİD’i himaye ettik? Biz mi Saddam’a destek olduk? Bölgenin diktatörlerini biz mi himaye ettik? Biz İŞİD ve el-Kaide karşısında durduk, onlarla savaştık. El-Kaide’yi, Taliban’ı, İŞİD’i ve Nusra Cephesi’ni destekleyenler Amerika’nın bölgedeki müttefikleriydi. Şimdi uçaklarlarla, Amerikan bombalarıyla Yemenli sivilleri katledenler de yine bu ülkelerdir. Kuzey Afrika’ya bakın. İran’ın Kuzey Afrika’daki gelişmelerde bir rolünü yoktur ama bu ülkelerinki var. Nerde bir çatışma varsa onlar orada. Bizim ne Sudan’da ne de Libya’da bir varlığımız var ama BAE ve Suudi Arabistan hem Sudan’da hem Libya’da hem de diğer ülkelerde varlar. Aslında Amerika müttefikleri bölgedeki krizlerin ortak çıkış mahreçleridirler”.

İran’ın Ortadoğu’daki Amerika çıkarlarını tehdit ettiğine dair Washington’dan yapılan açıkalamaları da yanıtlayan Zarif, “Öncelikle şunu belirteyim; Ortadoğu bizim bölgemizdir. Amerika buraya gelmiş ve etrafımızda askeri üsler kurmuştur. Ancak Amerika defalarca yanlış seçimler, yanlış kararlar almıştır. Amerika ve müttefikleri bölgede İran’a karşı savaşta Saddam’a destek verdiler ama daha sonra kendilerine karşı durdu. El Kaide’yi desteklediler ancak El Kaide de onların karşısına dikildi. Beşşar Esad’a karşı önce İŞİD’i, daha sonra Nusra Cephesi’ni himaye ettiler ama bu gruplar da onların karşısında durdular. Nedeni de idark sorunuyla, bilişsel tıkanmayla malul olmalarıdır ve insanları parayla satın alabileceklerini düşünüyor olmalarıdır. Ama biz biliyoruz ki, insanlar parayla satın alınmaz, onlarla iyi ilişkiler kurmak gerekir. Bu nedenle, İran’a baskı yaptıklarında dostlarımız kendi dostluğunu korumaya devam ediyor” şeklinde konuştu. 

Bölgenin son gelişmelerini İran’a nisbet verme çabalarıyla ilgili olarak da Zarif, şu açıklamalarda bulundu: “Suudi Arabistan dört yıla aşkındır Yemen’i bombalamakta ve bu ülkenin halkını katletmektedir. Acaba sizlere göre bu durum Yemenlilerin öfkelenmesine yetmiyor mu ve İran’ın onları illaki (Suudilere karşı) tahrik etmesi mi gerekiyor? Bütün bu olaylar kendilerinin yanlış seçimlerinin bir sonucu olduğu halde ne diye İran’la bir bağlantısını kuruyorlar ve yaşanan bu gelişmleri İran’a nisbet veriyorlar? Biz kendi bölgemizdeyiz ve kendi bölgemizi terkedemeyiz. Dünyanın diğer ucundan bölgeye gelip bu sorunları Fars Körfezi’nde çıkaran kimdir? ABD’nin bölgedeki politikaları kendisi için birçok düşman icat etmiştir ve bu düşmanlar İran’ın isteklerine bakmadan Amerika’ya karşı çalışıyorlar”. 

Bercam, Amerika’nın İran’a karşı tek taraflı yaptırımlara destek verilmesi amacıyla Avrupalı ülkelere yönelik baskıları, bercamın Avrupalı taraflarının kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve bercam kapsamında kendi taahhütlerini tadil etme konusunda İran’ın attığı son adımlarla ilgili olarak da Zarif, şunları belirtti: “Aslında İran bundan önce çok taraflı bir anlaşmayı tek taraflı olarak icra etmekteydi ve bu üslup artık yanıt vermiyor. Anlaşmanın bütün tarafları harekete geçmeli ve anlaşmayı korumak için yatırım yapmalıdırlar. Avrupalılar bu anlaşmanın kendi güvenlikleri için önemli olduğunu söylüyorlar. Eğer öyle ise, üzerinde yatırım yapmalıdırlar. Yoksa biz de Avrupalılar gibi sadece açıklamalarla anlaşmayı destekleyebiliriz. Bu, Avrupalılar için bir sınavdır ve bu sınav, anlaşmayı korumak için gerçekten ne kadar yatırım yapmaya hazır olduklarını belli edecektir”. 

İran Dışişleri Bakanı, CNN ile yaptığı röportajın son bölümünde Amerika’nın İran karşıtı yaptırımlarından kaynaklı ekonomik hasarlara ilişkin olarakta şunları belirtti: “Biz oldukça zengin bir ülkeyiz ve kendi ihtiyaçlarımızı giderecek güçteyiz. Amerika’nın daha önce de bize karşı böyle bir girişimi olmuştu. Amerika Irak’la savaşta olduğumuz dönemde kendimizi savunmak için ihtiyaç duyduğumuz araçlara erişmemize izin verdi ama biz ölmek için bekleyip oturmak, ihtiyacımız olan savunma araçlarını kendimiz ürettik. Sonra Amerika geldi ve neden füze üretiyorsunuz diye eleştirmeye başladı. Biz de diyoruz ki, füze üretiyoruz çünkü kendimizi savunmak için gerek duyduğumuz araçları bize vermiyorsunuz. Şimdi de halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak için bazı yollar bulacağız; hatta bu şartlarda bile gelişmenin yollarını bulacağız. Sonra yarın gelip bir kez daha İran neden bunu yapıyor veya şunu yapıyor demeyin, böyle bir hakkınız yoktur çünkü, kendiniz bizi buna mecbur etmiş oluyorsunuz”. 

Zarif, ‘Trump’a mesajınız nedir?’ şeklindeki son soruya ise, “Ben daha önce, İran’a karşı tehdidin sonuç vermeyeceğini çok açık biçimde söylemiştim” yanıtını verdi. 

Çev: Mehmet Gönül - Welayet News



Yeni yorum ekle