Trump ve Netanyahu “çılgın adam teorisi”ne sarıldılar

Per, 28/03/2019 - 20:46

Trump’ın Siyonist rejimin Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini resmen tanıma girişimi, verdiği görüntüye rağmen İsrail’in kırılgan konumuyla ABD ve müttefiklerinin bölgede geniş direniş cephesi karşındaki acizliğinin verdiği korkunun yansımasıdır.  

Welayet News - Trump’ın Siyonist rejimin Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini resmen tanıma girişimini, İsrail’in kırılgan komuyla ABD ve müttefiklerinin bölgedeki geniş direniş cephesi karşısında yaşadıkları acziyetin verdiği korkunun bir göstergesi olarak yorumlayan İran Keyhan gazetesi genel müdürü Hüseyin Şeriatmedari, “Trum ve Netanyahu’nun bu saçma şovda ‘çılgın adam teorisi’ denilen numaraya başvurduklarına dair pek çok kanıt var. Güçlü bir rakibin söz konusu olduğu durumlarda bu numaraya başvurulur ve rakibin, hiçbir ahde, ittifaka, kanun ve kurala bağlı olmayan ve her türlü çılgın girişime başvurabilen bir deli ile çatışmaktan korkutulması amaçlanır” dedi. 

Şeriatmedari, konuya ilişkin değirlendirmesinde şunları belirtti: ‘Çılgın adam’ teorisinin kullanımı, uzun bir geçmişi bulunmasına rağmen, ancak bu teorinin güncellenmiş halinin Vietnam Savaşı sırasında Nixon tarafından sunulduğu söylenir. Vietnam Kurtuluş Cephesi ile çatışmalar tıkanma noktasına gelince Nixon şöyle demişti: “Kuzey Vietnamlı komünistlerin şunu bilmelerini istiyorum; Nixon öfkelenirse kimse önünü tutamaz ve her türlü tehlikeli eyleme başvurabilir!”. 

Amerika askeri bilimler teorisyenlerinden Herman Kahn, “Akılsızlığın Akıllılığı” adlı kitabında bu numarayı önererek şöyle yazıyor: Kendi politikalarımızı kabullendirmek için bazen kendimizi akılsız ve deli göstermek en iyi yol olabilir! Bu durumda, düşmanın öngörülmez bir deli ile çatışmaktan korkması beraberinde isteklerimize teslim olmasını getirebilir! 
 İmam Humeyni’nin (r.a), ‘Amerika kükremekten başka elinden bir şey gelmeyen dişleri dökülmüş bir aslan gibidir’ şeklindeki kalıcı sözüne atıfta bulunan Keyhan gazetesi genel müdürü, Trump’ın tam olarak İmam-ı Rahil’in bu sözünü simgelediğini belirtti. 

Şeriatmedari, devamla şu ifadelere yer verdi: ABD’nin eski BM Temsilcisi Nikki Haley, Charlotte Konferansı’nda, “Görevim, Trump’ı karşı taraftakileri korkutmak için öfkeli ve öngörülemeyen bir başkan olarak tanıtmaktı. Bu görev bana Trump tarafından verildi!” diye itiraf etmişti. 

Bölge, İslam İnkılabı Rehberi’nin ifadesiyle, ABD’nin yenilgileri için bir vitrin haline gelmiş ve bayrağının üzerine iki mavi çizgi çizerek Nil’den Fırat’a kadarki bölge üzerinde hak iddiasında bulunan Siyonist İsrail de bugün direnişin korkusundan dolayı etrafını duvarla örmüştür. Önde gelen Siyonist stratejistler de bu rejimin direniş çephesi karşında takat getiremeyeceğini ve Amerika’nın ise yedi yıl boyunca Suriye’nin meşru yönetimine karşı palavra atıp bütün gücünü devreye soktuktan sonra geri çekilmek zorunda kaldığını inkar etmiyorlar. Bu şartlar altında Siyonist rejimin Golan Tepeleri üzerindeki egenmenliğinin resmen tanınması, Trump ve Netanyahu’nun “açığa çıkmış çılgın adam teorisi”nden yararlanma çerçevesinde ancak değerlendirilebilinir. 

Düşmanın güçlü bir rakip karşısında kendini zayıf hissettiği durumlarda çılgın adam teorisine tevessül edildiğini belirten Şeriatmedari, Trump ile Netanyahu’nun ve Amerika ile işgal altındaki Filistin’e hakim palyaçoların son teşebbüslerinin de tam olarak böyle bir zeminde gerçekleştiğini ifade etti. 

Şeriatmedari, devamla şunları belirtti: Golan Tepeleri işgal edileli 50 geçti ve bu süre boyunca, bu bölge pek bir gerginlikle karşılaşmadı. Ancak son yıllarda ve direniş çephesinin de yükselişe geçmesiyle birlikte, Golan Tepeleri’nin geri alınması için bu çephe tarafından bir takım girişimler başlatıldı. Golan güzergahını kullanarak roketlerin ateşlenmesi ve Siyonist yerleşim bölgelerine sızılması buna örnektir. ABD ve Siyonist rejim işgal altındaki bu bölgeden bekledikleri korkunç geleceğin paniği içinde çılgın adam teorisine yöneldiler.  

Welayet News



Yeni yorum ekle