İslami toplum kendi ayağı üzerinde durmalı ve yabancıya ittika etmemeli’

Ct, 19/01/2019 - 12:06

Ayetullah Cevadi Amuli, ‘İslami toplum kendi ayağı üzerinde durmalı ve yabancıya ittika etmemeli’ diyerek, yabancılara ittika edenlerde İslami düşüncenin olmadığını söyledi.

Welayet News - Haftalık ahlak dersinde Nehcü’l-Belağa’nın 63. Hikmetini yorumlayan Kuran-ı Kerim’in seçkin müfessiri Ayetullah Cevadi Amuli, insanın nihai maksuda varması için Masum İmamların (a) “tövbe” olarak tanımladıkları bir kanada muhtaç olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Fikrî, ilmî ve amelî alanlarda hatadan masûn değiliz, dolaysıyla kayıp düşürken yeniden ayağa kalkmamızda bize yardımcı olan bir kanada muhtacız; eğer bir kimse kayıpta tövbe etmezse kulluk mesirinde yere çakılıp kalacaktır”.

Ayetullah Cevadi, bazı günahlara sadece Rabbimizin sonsuz rahmetinin şafaat edebileceğini beyan ederek, bir kimsenin kayması durumunda tövbe ederek hatasını telafi edebileceğini ve böylece kulluk yolunda yürüşünü sürdürebileceğini açıkladı.

Namaz kılma, gusül yapma ve kıbleye doğru durmanın tövbenin adabından bir parça sayıldığını belirten Seçkin Kum İlim Havzası Üstadı, tövbe derken aslında kul ile Rabbi arasında kurulan yenilmez iradenin murad edildiğini söyledi.

Konunun devamında Nehcü’l-Belağa’nın 64. Hikmetine değinen Ayetullah Cevadi Amuli, “Bu dünyada halkın ekseriyeti hayatlarını gaflet uykusuyla geçirir ve ölüm gelince ayıklanıp gaflet uykusundan uyanırlar ama o andan itibaren iyi ameller işleme imkanı artık ellerinden alınmıştır; halkın ekseriyeti bu dünyada gelir sağlama ve para biriktirme derdindeler ama bu tip konuların dünyanın zineti olduğunu ve kıyamette işe yaramayacağını bilmezler. Dolaysıyla insanın benliğini süsleyen ve kıyamette de işe yarayacak olan, özümüzdeki akıl ve ilimdir” şeklinde konuştu.

“İnsanın işlediği amellerin yorumu kıyamette belli olur” diyen Ayetullah Cevadi Amuli, “Kıyamet gününde insanların çeşitli form ve suretlerde haşrolacak olması, insanların bu dünyada bir tür rüya aleminde yaşadığını gösteriyor, ki bu rüyanın yorumu ise kıyamette ortaya çıkacaktır” ifadesini kullandı.

“Biz insanlar zaman merkebinin binicileri iken zaman merkebinin ise bir an dahi durmadığına” değinen Kuran-ı Kerim’in seçkin müfessiri, “Eğer bir kimse bu dünyada ayık olursa, ayıklığı kendisyle birlikte ahirete götürür; o halde neden uykuda kalalım ve yolculuğumuzu ayık ve uyanık halde sürdürmeyelim?” hatırlatmasında bulundu.

Nehcü’l-Belağa’nın 65. Hikmetine de değinen Ayetullah Cevadi, “İnsaniyet adabına riayet edilmemesi dostları insandan uzaklaştırdığını, garip ve tek başına kalan insanın ise asla maksada kavuşamayacağını” vurguladı.

Nehcü’l-Belağa’nın Havza’nın ders kitabı haline gelmesi gerektiğini belirten Ayetullah Cevadi Amuli, “Bu kitap her evde bulunmalı ve hakikatlerini kavramaları için talebelerin onu okumaları gerektiğini” sözlerine ekledi.

Kum İlim Havzasının seçkin Üstadı, Nehcü’l-Belağa’nın 66. Hikmetine işaretle, şöyle dedi: “İslami toplum kendi ayağı üzerinde durmalı ve yabancıya yaslanmamalıdır, zira Müslüman toplum eğer bağımsız olursa gelişir ve çiçek açar; yabancılara ittika edenlerde İslami düşünce yoktur”.

Son olarak, İran’ın kaynak bakımından oldukça zengin bir ülke olduğunu söyleyen Ayetullah Cevadi Amuli, “İlahi hükümler toplumda uygulanırsa fare huylu tiplerin ve sultanların da türemeyeceğini” amınsattı.       

      

Çev: Mehmet Gönül

Welayet News



Yeni yorum ekle