Foreign Policy: Sıradaki Saddam Hüseyin, Muhammed Bin Selman

Ct, 03/11/2018 - 07:31

ABD merkezli diplomasi dergisi Foreign Policy Dergisi’nde RYAN COSTELLO ve SINA TOOSSI imzalarıyla yayınlanan makalede, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın sıradaki Saddam Hüseyin olduğu yorumu yapıldı.

Welayet News - ABD merkezli diplomasi dergisi Foreign Policy Dergisi’nde RYAN COSTELLO ve SINA TOOSSI imzalarıyla yayınlanan makalede, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın sıradaki Saddam Hüseyin olduğu yorumu yapıldı.

1980’li yıllarda İran karşıtlığı uğruna ABD’nin Ortadoğu’nun acımasız bir diktatörüyle işbirliği yaptığının kaydedildiği makalede, “ABD, Bin Selman’da aynı hatayı yapmamalı” denildi.

Bin Selman’ın ABD’nin gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine vermiş olduğu tepkiyle şok olduğunun belirtildiği makalede, Veliaht Prens’in ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner ile yaptığı yakın tarihli bir telefon görüşmesinde, Washington konusundaki kafa karışıklığının öfkeye dönüştüğü, batı tarafından kendisine ihanet edildiğini düşündüğü ve ABD’yi başka yabancı ortaklar edinmekle tehdit ettiği ifade edildi.

ABD’nin Ortadoğu’daki müttefiklerini dokunulmaz olarak görmesinin hata olduğunun altının çizildiği makalede, Bin Selman’ın iktidardaki yükselişiyle, ABD’nin önceki dönemde diktatörce faaliyetlerini göz ardı ettiği Saddam Hüseyin’in gözle görülür benzerlikler taşıdığı kaydedildi.

Saddam'ın Washington’ın baş düşmanı olmasından yıllar önce, ABD ve diğer Batı ülkelerinden önemli destek gördüğünün vurgulandığı makalede, “Bu destek, Saddam 1990 yılında Kuveyt'i işgal etmeye karar verdikten sonra sona erdi. Ancak Washington’ın Saddam'ı daha önceki himaye öncülük etmesi bugün ABD’nin bölgesel politikaları için öğretici dersler içeriyor. Kaşıkçı suikastına müdahale etmemek riskli bir durum.

Muhammed Bin Selman’ın iktidarı tedrici ve acımasız bir şekilde konsolide etmesi, rakiplerinin gözaltına alınması ve işkence edilmesi, 1979'da genç bir Cumhurbaşkanı olan Saddam Hüseyin’in muhalif milletvekiline saldırısını çağrıştırıyor.

Washington'un Saddam'a 1980'li yıllar boyunca verdiği kararlı destekle sadece kendi halkına ve komşu ülkelere karşı saldırılarını gerçekleştirmekle kalmadı, nihayetinde ABD'yi de tehdit etti.

Geçtiğimiz yıl Londra’nın Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde Bloomberg’e demeç veren Bin Selman, genç, hırslı ve iktidarı sürekli kendi tekelinde toplamasıyla endişe uyandırıyor” ifadelerine yer verildi.

Makalede, “İran-Irak Savaşı sırasında hem İran'ın askeri ve sivil hedeflerine hem de kendi halkına karşı kimyasal silahlar kullanması ABD’yi Saddam’a olan desteğinden caydırmadı. ABD Eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in Saddam ile görüşmesi, Washington’ın Irak’ın 1983 yılından başlayarak kimyasal silah kullanımıyla ilgili sağlam kanıtlara sahip olmasına rağmen gerçekleşti. Bin Selman’a da aynı şekilde göz yumulmamalı” denildi.



Yeni yorum ekle