Amed'te Aşura ve Kerbela Ruhu

Pa, 30/09/2018 - 10:54

Alemlerin Rabbi olan Allah'ın adıyla cümlenizi selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Peygamberimiz (s.a.a)' in pak Ehlibeyttinin Kerbela da katliama uğrayışının yıldönümü dolayısıyla çeşitli programlar tertiplendi. Bu programların amacı öz Muhammedi İslam'ın Sufyani İslam'dan farkına dikkat çekme amacını taşımaktadır. Bu programlar hakkı idrak etmede ve insanlara klavuzluk etmede önemli bir işlev görmektedir. Bunlardan biri de ülkemizin güzide şehirlerinden ve Emevi zulmünden kaçan Ehlibeyt evladlarına kapılarını açan ve onları İslam tarihi boyunca destekleyen bölgenin nabzının attığı yer olan Amed'tir. Amed yani Diyarbakır tarihte gerek ilmî gerekse kültürel olarak stratejik bir öneme sahip olmuştur. Gerek coğrafi konumu gerekse ticaret yolları üzerinde olması hasebiyle önemli bir konuma sahiptir.

Amed yakın tarihte İslâm İnkılâbı ile beraber bir dalgalanma yaşamış ancak meyve vermeden İslam düşmanlarının çabaları ile fikir uyuşmazlıkları sonucunda Ehlibeytin inancını temsil eden bariz bir kurumsallaşma sağlanamamıştır. Dolayısıyla dün Kerbela katliamından sonra kaçan ve Kürt coğrafyasına sığınan Ehlibeytin evlatlarını ve takipçilerini bağrına basan bu şehir yıllar sonra onlara olan bağlılığını sembolize eden önemli bir matem programına ev sahipliği yaptı. Bölge halkından olan bendeniz bir düşünür olarak, gördüklerim beni umutlandırdı. Amed yakın tarihte gerek Newroz gerekse Peygamber (s.a.a) Sevdalıları gibi Kürt ve İslâm renklerinine vurgu yapılan bir sosyolojik yönü ile bilinmekte idi. Eksik olan Müslüman olan ve Ehlibeyti bağrına basıp onun sevgisini gönlünde taşıdıklarını pratikte de programa olan ilgileri ile de bunu gösterdiler.

Amed'i ancak Ehlibeyt her konuda diğer memleketler gibi ihya eder. Bir taraftan bölgenin yoksulluğu bir taraftan sosyal izole edilmişliği hem sosyal hem de gönül barışını zorunlu kılıyor. Bu bağlamda Ehlibeyt bölge için yaraya sürülen merhem işlevi görecektir. Müslüman Kürt halkının huzur ve selameti Ehlibeytin inanç ve yaşantısı ile kemale erecektir. Yüzbinlerce müslüman peygamber efendimiz ve Onun pak Ehlibeyttini her yıl meydanları doldurarak bağlılığını gösteriyor. Bu coğrafya İslâmî hassasiyetin en fazla olduğu bölgedir. Bölge insanını temel gereksinimleri halkta karşılığı olmayan ideolojilerle heba ediliyor. Oysa merhem Ehlibeyte olan sevgi ve imanıdır. Bu inanç tüm bölge ülkeleri ve İslâm kültür dünyasına huzur ve barış getirecektir.

Amedteki Aşurayı anlamlı kılan bölge halkının mazlumiyeti ile İmam Hüseyin (a.s) ve evlat ve ashabının mazlumiyetinin çakışmasıdır.  İslâm İnkılâbı ve onun müsebbibi olan Velayet nurunun nurlu yüzlü rahmetli İmamının mektebi ve İslami çabaları meyvelerini verdiğinin de bir göstergesiydi. Özelde Amed genelde Kürt coğrafyası İslami duyarlılığı ve ilmî derinliğe sahip çok aydın ve alime ev sahipliği yapmaktadır. Bölgenin bu potansiyelinin gün yüzüne çıkması zaman alacaktır. Daha önce yapılan Seyyidler ile ilgili konferans ve etkinliklerin devam etmesi gerekmektedir. Son yıllarda IŞİD gibi tekfirci yapılar temiz imanlı halkın inancını kirletmiştir. Özellikle genç nüfusun yoksulluğu ve işsiz olması açık davatiye çıkarmaktadır. Bu durum tüm İslam ülkeleri için geçerlidir. Bunun için Amed'te Aşuranın tertiplenmesi hayati öneme sahiptir. Saplantılardan arınmış öz Muhammedi İslam Ehlibeytin yaşadığı İslam olduğu için bölgenin sükunete ermesi ve daimi barışın gelmesi yine Ehlibeytin masummiyetine iman etmek ve bu inancı yaşama geçirmekle mümkündür.

Amedteki bu önemli matem programı bir kez daha bölgenin Ehlibeyte gönül veren erenlerin ilgi ve alakalarını ortaya çıkardığı gibi bölgede kendini yetiştirmiş alim ve aydınların da mevcudiyetini ortaya koymuştur. Bu bağlamda Adiyaman, Elazığ, Malatya, Urfa, Mardin , Antep, Van Erzurum vs.  daha çok şehrin Amed'te bulunduklarına şahit olduk. Bu da gösteriyor ki Aşura misyonuna uygun olarak bu coğrafya yı Hüseyin için daha çok gözyaşı dökecek ve bu gözyaşı gönüllerde Hüseyni direniş aşkını yeşertecektir.

Artık Ehlibeytin doğru anlaşılması ve ümmetin sorunlarınıın çozülmesinde eksen kabul edilmesi zarurriyet arzettmektedir. Anadolu'da Alevî ve Caferilerin zorunlu dinî bilgilerini öğrenmelerinin önündeki engellerin kaldırılması için önyargıların yıkılması için daha çok programların tertiplenmesi ve eğitim faaliyetlerini zorunlu kılmaktadır. Cümlenizi Lebbeyk ya Hüseyin nidasiyla selamlıyorum. İmamet silsilesinin batmayan güneşi ve Velayetin nuruyla herkesi selamlıyorum...

Allah'a emanet olunuz...

 

Halil İbrahim Toprak



Yeni yorum ekle