ABD, İranofobi çalışmalarını yeni projeleriyle uygulama peşinde

Ct, 29/09/2018 - 17:32

Amerika son kırk yılda Ortadoğu'da güvenliği sağlamak peşinde olmadığını göstermiştir. Bu doğrultuda İranofobi çalışmalarını yeni projeleriyle uygulamak peşindedir.

Welayet News - Arap ülkeleri elebaşlarının Washington'da yaptığı birçok görüşmesi de aynı doğrultuda değerlendirilmelidir. Bu görüşmelerin en sonu Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun gerçekleştiği sıralarda Cuma günü Arap mevkidaşlarıyla görüşmesi oldu. Haber kaynaklarının bildirdiğine göre bu oturumda İran'ın bölgedeki faaliyetleri ve Arap Natosu'nun oluşturulması konuları görüşülmüştür.

Birkaç gün önce The National haber magazininde yayınlanan raporda Amerika Dışişleri Bakanı Fars Körfezi işlerindeki yardımcısı Tim Lenderking'in, son üç haftayı bölgede diplomatik faaliyetlerde bulunarak geçirdiği ve böylece Arap Natosu'nun oluşturulması için zemin hazırlamak peşinde olduğu yazıldı.

Donald Trump, geçici olarak Ortadoğu Stratejik Koalisyonu olarak adlandırılan bu Arap Natosu'yla ilgili 12-13 Ekim'de Washington'da gerçekleşecek toplantıda görüşme yapılmasını istiyor.

Kuşkusuz bu girişimlerden güdülen hedef bölge ülkelerinin güvenliğini Amerika'ya her zamankinden daha fazla bağlı kılmaktır. Donald Trump geçmişte Suudi Arabistan gibi Arap ülkelerinin güvenlik istediklerinin masrafları ve bedeli olduğunu söylemesi bu konuda dikkate şayandır. Trump'ın geçen Nisan ayında bazı Ortadoğu ülkelerinin Amerika himayesi olmadan bir hafta bile ayakta kalamayacağını ve Amerika'nın son 18 yılda bu bölgede 7 trilyon dolar kadar para harcadığını, bunun da ülkedeki zengin ülkeler tarafından karşılanması gerektiği açıklamaları dikkat çekicidir.

Amerika'nın attığı bu yeni adımlar, İran aleyhine bir koalisyon oluşturmaktan ziyade, Arap ülkelerini tuzağa düşürmek için kurulan bir tezgâh olarak tanımlanabilir.

Ünlü Arap yazarı ve analisti  Abdel Bari Atwan bu konuya ilişkin şöyle düşünmektedir:" Bu koalisyonun oluşturulmasından güdülen en önemli hedef, İran'ı büyük bir tehdit göstererek, Sünni Arap ülkelerinin İşgalci Siyonist Rejimle olan ilişkilerini normalleştirmek ve böylece Fars Körfezi ülkelerinin servetini talan ederek Amerika'nın altyapı projeleri için gerekli mali kaynağı sağlamaktır. Bu da Trump'ın seçim kampanyalarında verdiği  vaatlerden anlaşılmaktadır."

LobeLog analiz sitesinde yazılan bir köşe yazısında Amerika'nın Arap gücünün oluşturulmasındaki amacı şöyle açıklanmıştır: " Amerika'nın bölgedeki faaliyetleri Arap Nato'sunun oluşmasıyla sonuçlanmasa bile, Amerika, birinci dünya savaşından önce Avrupa'da oluşturulan koalisyonunun benzerini oluşturarak eşi benzeri görülmemiş bir şiddetin ortaya çıkmasına sebep olacaktır."

Amerika hükümeti, oynanan bu yeni oyunda Alı Suud Rejimi ve diğer Arap ülkelerini razı etmek için İran'ı bir tehdit göstererek zengin Arap ülkelerinin dolarlarından yararlanmak istemektedir. Amerika'nın bölge için kurduğu yeni tezgahta görev paylaşımı yapılmıştır. Şüphesiz bu girişimlerin neticesi bölge için hiçbir faydası olmayacaktır hatta tam tersine bölgedeki herkes Amerika'nın bu projelerinden zararlı çıkacaktır. Nitekim İran Irak savaşının sonuçlarına ve etkilerine baktığımızda da Amerika'nın desteği ve kışkırtmasıyla İran'a saldıran Baas Rejimin kaybeden taraf olduğu düşündürücüdür. Mevcutta da Suudi Arabistan'ın Amerika maşası olması halinde yine tarih tekerrür edecek ve sonunda kaybeden taraf Suudi Arabistan olacaktır. 

Tags: 


Yeni yorum ekle