ABD'nin Batı Asya'daki Tek Kaygısı Siyonist Rejimin Güvenliğini Sağlamak
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, düzenlediği haftalık basın toplantısında dış politika alanındaki önemli gelişmeleri değerlendirdi.
Welayet News - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, Afganistan özel temsilcilerinin Tahran'daki toplantısı ve bu toplantıda Afganistan ile Pakistan arasındaki gerginliğin ele alınıp alınmayacağı hakkında, “Toplantıya Rusya, Çin, Tacikistan, Pakistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın özel temsilcileri katılıyor. Rusya ve Özbekistan temsilcilerini Cumhurbaşkanı, Pakistan temsilcisini ise Başbakan temsil ediyor. Bu toplantının amacı, Afganistan'daki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunmaktır. Afganistan ile ilgili tüm olaylar bu toplantıda ele alınacaktır. Afganistan ve Pakistan ile yaklaşık 2 bin kilometrelik ortak sınırımız var ve bu iki ülke arasındaki herhangi bir gerilim bizi de etkilemektedir” dedi.
Bekayi, "Tüm ülkeleri katılmaya davet ettik ve Afganistan da davet edilen ülkeler arasındaydı. Afganistan'ın katılmasını isterdik ve Afganistan'ın bu tür süreçlere iştirak etmesinin, Afganistan ile komşu ülkeler arasındaki anlayışı güçlendirmeye ve sorunları çözmeye yardımcı olacağına inanıyoruz. Katılmama kararı Afganistan'a aitti ve bu karara saygı duyuyoruz" ifadesini kullandı.
İran-Çin- Suudi Arabistan üçlü zirvesine ilişkin bir rapor sundan Sözcü Bekayi ayrıca, Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'nin bu hafta içinde Belarus ile Rusya'yı ziyaret edeceğini duyurdu.
ABD’nin bölgedeki ülkelerin iç işlerine müdahale etmeye devam ettiğini belirten Bekayi, “ABD'nin Libya, Irak, Suriye ve diğer ülkelerdeki müdahalesi sadece geçici bir müdahale değildi; bölgedeki ABD müdahalelerinin yol açtığı cinayetler, istikrarsızlık ve bölgenin karşı karşıya kaldığı terörizmin oluşumu bu müdahalelerin sonucudur” ifadelerinde bulundu.
Bekayi, “ABD’nin yeni ulusal güvenlik stratejisi belgesi, bu ülkenin Batı Asya bölgesindeki tek kaygısının Siyonist rejimin güvenliğini sağlamak olduğunu ve diğer ülkelerin çıkarlarını ve endişelerini asla dikkate almadığını kanıtlıyor” dedi.
İran ile Lübnan arasındaki diplomatik ilişkinin köklü bir ilişki olduğunu ifade eden Bekayi, İran’ın Lübnan’da büyükelçisi bulunduğunu ve Lübnan’ın yeni büyükelçisinin de kısa süre önce Tahran’da göreve başladığını söyledi.
Bekayi, İran’ın yeni büyükelçisiyle ilgili olarak da gerekli bildirim ve prosedürlerin yürütülmekte olduğunu belirterek, sürecin doğal şekilde tamamlanmasını ve yeni büyükelçinin Beyrut’ta göreve başlamasını umut ettiklerini ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Lübnan’ı ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma odağından uzaklaştıracak her türlü söyleme karşı çıkmayı tercih ettiklerini vurguladı.
Bekayi, Lübnanlı dostlarını her zaman Lübnan toplumunun farklı bileşenleri arasında anlayış ve diyaloga odaklanmaya davet ettiklerini belirterek, Lübnan’ın egemenliği ve onurunu asıl tehdit eden unsurun Siyonist rejimin aşırı talepleri olduğunu söyledi.
Bekayi, ABD’nin Venezuela petrolü taşıyan bir gemiye yönelik eyleminin uluslararası hukukta hiçbir dayanağı ve meşruiyeti olmadığını, bunun yalnızca uluslararası düzeyde kurumsallaşmış zorbalık ve güç dayatması anlamına geldiğini ifade etti.
Bu tür eylemlerin, uluslararası hukuk açısından başlı başına suç teşkil eden gerekçelere dayandırılmasının asla meşruiyet kazandırmayacağını vurgulayan Bekayi, ABD’nin söz konusu girişiminin açıkça deniz haydutluğu olduğunu belirtti.
Yemen’deki gelişmelere ilişkin olarak Bekayi, yaşananların bölgedeki tüm ülkeler için endişe verici olması gerektiğini belirterek, bunu İsrail rejiminin ülkeleri bölme politikasının bir parçası olarak nitelendirdi.
Bekayi, BM Genel Sekreteri’nin 2231 sayılı karar hakkındaki raporuna değinerek, bu kararın İran açısından sona erdiğini ve bunun yalnızca İran’ın görüşü olmadığını, Güvenlik Konseyi’nin iki üyesinin de bu görüşü paylaştığını söyledi.
Bekayi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi’nin denetçilerin yeniden göreve başlamasına ilişkin açıklamaları hakkında, Grossi’nin sürekli aynı ifadeleri tekrar ettiğini ve bunun mevcut gerçekliği değiştirmeyeceğini söyledi.
İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) taraf bir ülke olarak yükümlülüklerinin farkında olduğunu belirten Bekayi, buna karşılık Ajans Başkanının bu duruma neden olan tarafları muhatap alması gerektiğini ifade etti.
Tek taraflı ve adil olmayan yaklaşımların sorunları çözmeyeceğini söyleyen Bekayi, UAEA Başkanının, ajansın tüzüğünde kendisine verilen yetkiler çerçevesinde teknik bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguladı.

Yeni yorum ekle