Kara Kuvvetleri Komutanı, düşmanın 12 günlük dayatmalı savaşta hiçbir hedefine ulaşamadığını ve bu savaşın ardından silahlı kuvvetlerin hazırlık seviyesinin her zamankinden daha fazla arttığını söyledi.

Welayet News - İran İslam Cumhuriyeti Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Ali Cihangir, bu sabah, İran İslam Cumhuriyeti Kara Kuvvetleri’nin Güneydoğu Bölge Karargahı’nın yeni komutanının tanıtım ve devir teslim töreninde, Kerman Eyaleti’nde Vali Temsilcisi Hüccet-ül İslam vel Müslimin Hasan Alidadi Süleymani, Kerman Eyaleti’nden Serdar Muhammed Ali Nazari (Sarallah Ordusu Komutanı), Hüccet-ül İslam ve Vel Müslimin İbrahim Hamidi (Kirman Eyaleti Başsavcısı), bazı yetkililer, askeri ve emniyet komutanları, Güvenlik Konseyi üyeleri ve eyalet yöneticilerinin katılımıyla, Kerman Ferhengiyan Üniversitesi Hace Nasiruddin Tusi Salonu’nda gerçekleşen törende, İslam Devrimi, Kutsal Savunma ve özellikle Şehit Süleymani’yi anarak, Hz. Fatıma Zehra’nın doğum gününü tebrik etti. Tören sırasında şunları söyledi: “Yüce Allah’a şükürler olsun ki, velayet askerleri olarak velayetin emrinde hizmet etme şansını buldum. Görevime başladığımda ve Yüce Lider ile görüşmemde, Kerman halkının selamını kendisine ilettim ve kendisi de bu selamı eyalet halkına iletti.”

Silahlı Kuvvetlerin kudreti ve tam hazırlık içinde olduğuna vurgu yapan Cihanşahi, İran İslam Cumhuriyeti’nin iç imkânlara dayanarak, Yüce Lider’in hikmetli rehberliği ve halkın desteğiyle, dayatılan 12 günlük savaşta düşmanı kötü emellerine ulaşmaktan alıkoyduğunu ifade etti.

Hac Kasım, İslam Dünyası İçin Kalıcı Bir Örnek

Kara Kuvvetleri Komutanı, Şehit Korgeneral Kasım Süleymani’nin şahsiyetine değinerek, “Hac Kasım ulusal bir gurur ve İslam dünyasının onuruydu; cesaret, yiğitlik, sorumluluk bilinci ve velayete bağlılık bakımından dünyanın tüm özgür insanları için eksiksiz bir rol modeldi.” dedi.

İran İslam Cumhuriyeti’nin coğrafi konumuna işaret eden Cihanşahi, İran’ın özel jeopolitik konumu, uzun sınırları ve çok sayıda komşusu nedeniyle dünyanın ve Batı Asya’nın en önemli jeostratejik bölgelerinden biri olduğunu, bu sebeple tarih boyunca düşmanların tehditlerine maruz kaldığını belirtti.

Cihanşahi, İran’ın dünyanın kavşak noktasında yer alması ve hayati enerji güzergâhları üzerindeki hâkimiyetinin, düşmanlar açısından çıkarcı bir cazibe oluşturduğunu vurgulayarak, “Hürmüz Boğazı’nı kontrol eden güç, dünya enerji ve ekonomi nabzını elinde tutar.” ifadelerini kullandı.

İran’ın Medeniyet Derinliği ve Düşman Projelerinin Başarısızlığı

Kara Kuvvetleri Komutanı, İran’ın tarihsel konumunu siyonist rejimle karşılaştırarak, “Siyonist rejim, efendilerinin desteğine rağmen kısa bir geçmişe sahiptir; buna karşın İslamî İran binlerce yıllık medeniyet yapısı ile stratejik ve derin bir geçmişe sahiptir.” dedi. İran’ın istikrarsızlaştırılması ve bağımsızlığının zayıflatılmasının düşmanların hedefleri arasında yer aldığını belirten Cihanşahi, onların İran’ın bölgesel ve küresel etkisinin farkında olduklarını söyledi.

Savunma alanındaki tecrübelere değinen Cihanşahi, “Ne zaman iç kabiliyetlerimize dayandıysak, operasyonel bağımsızlık elde ettik. Yerli üretime dayanan hava savunma alanında ülke güçlü bir şekilde savunuldu ve düşman başarısız oldu.” diye konuştu.

Cihanşahi, bugün İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinin yeni teknolojiler alanında ciddi söz söyleme kapasitesine sahip olduğunu ve bunun iç potansiyellere duyulan güvenin sonucu olduğunu vurguladı.

Zorbalara Karşı İran’ın Direnişi

Kara Kuvvetleri Komutanı, İran İslam Cumhuriyeti’nin İslam Devrimi’nden bu yana hiçbir zaman zorbalığa boyun eğmediğini ve daima küresel zorbalara karşı durduğunu belirtti.

ABD’nin, zalim yaptırımlar da dâhil olmak üzere çeşitli araç ve komplolarla İslamî sistemi zayıflatmaya ve çökertmeye çalıştığını, ancak bunda başarısız olduğunu ifade eden Cihanşahi, düşmanların ülkeyi bölmeyi de hedeflediğini, fakat bu projenin de sürekli olarak boşa çıkarıldığını söyledi.

12 Günlük Dayatılan Savaş ve Düşmanın Başarısızlığı

Cihanşahi, 12 günlük dayatılan savaşa değinerek, “Çocuk katili siyonist rejim, ABD ve NATO’nun desteğiyle ve dünya teknolojisinin en ileri unsurlarını kullanarak ülkemize karşı hibrit ve bilişsel bir savaş başlattı. Bu savaş titiz hesaplarla tasarlanmıştı ve düşman sistemin çöküşünü hedefliyordu.” dedi.

Savaşta ülkenin bazı zararlar gördüğünü ve değerli komutanların şehit düştüğünü ifade eden Cihanşahi, buna rağmen düşmanın hedeflerine ulaşamadığını ve İran İslam Cumhuriyeti Ordusu’nun İslamî sisteme 58 şehit verdiğini söyledi.

Kara Kuvvetleri Komutanı, düşmanın temel hedeflerinin İran’ın nükleer kapasitesini yok etmek ve Silahlı Kuvvetleri zayıflatmak olduğunu, ancak bunların hiçbirinin gerçekleşmediğini vurguladı. İran’ın nükleer ilerlemelerinin defalarca uluslararası denetimlerden geçtiğini hatırlatan Cihanşahi, düşmanların dahi İran’ın nükleer silah peşinde olmadığını kabul ettiğini belirtti.

Cihanşahi, bu çatışmada İran İslam Cumhuriyeti’nin füze gücünün gaspçı siyonist rejime karşı etkili biçimde kullanıldığını ve düşmanı ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya bıraktığını söyledi.

Liderlik ve Halkın Belirleyici Rolü

Cihanşahi, Yüce Lider’in stratejik rolüne vurgu yaparak, savaş sahasının akıllıca yönetilmesinin düşmanı başarısızlığa uğrattığını ifade etti. Savaşın ilk saatlerinden itibaren yeni komutanların kararlılıkla belirlendiğini ve sahadaki yönetimin güçlü bir şekilde yürütüldüğünü söyledi.

Kamuoyunun yönetilmesi ve düşmanın psikolojik operasyonlarına karşı durulmasının son derece etkili olduğunu belirten Cihanşahi, Yüce Lider’in televizyon konuşmalarının halka güven verdiğini ve savaş koşullarına rağmen günlük hayatın normal şekilde sürdüğünü kaydetti.

Silahlı Kuvvetlerin Artan Hazırlığı

Halkın desteğine teşekkür eden Kara Kuvvetleri Komutanı, bugün liderlik ve Silahlı Kuvvetlerle birlikte devrim ve ülkenin yanında duran halka borçlu olduklarını ve onların yabancılara karşı direnişlerini bir kez daha kanıtladıklarını söyledi.

Cihanşahi, 12 günlük dayatılan savaşın ardından, elde edilen dersler ve Yüce Lider’in talimatları doğrultusunda Silahlı Kuvvetlerin tüm alanlardaki hazırlık seviyesinin arttığını vurgulayarak, İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinin tam teçhizat, imkân ve kabiliyetle, liderliğin emrinde, düşmanın her türlü tehdidine karşı koymaya hazır olduğunu ifade etti.