Lübnan’ın İsrail ile varılan ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetleyen komitedeki temsil düzeyini askeriden sivil-diplomatik seviyeye yükseltmesi, sahadaki çatışma iklimini dağıtmaya yetmedi.

Welayet News - İsrail’den uluslararası temsilciler ve arabulucular aracılığıyla gelen mesajlar, Tel Aviv yönetiminin saldırıları durdurma, geri çekilme veya esir takası gibi anlaşma yükümlülüklerini yerine getirme niyetinde olmadığını ortaya koyuyor.

Sahadaki bu duruma rağmen el-Ahbar'a konuşan diplomatik kaynaklar, Tel Aviv’in ABD’den gelen ısrarlı talep üzerine geçici bir süre için askeri tehdit dilinden diplomatik kanallara yöneldiğini belirtiyor.

Askeri darbelerin istenen sonucu vermemesi üzerine devreye sokulan bu paralel süreçte, İsrail’in saldırılarını aklayıp sorumluluğu Hizbullah’a yükleyen iç siyasi aktörler ve ABD’deki Lübnan lobisi etkin rol oynuyor.

Söz konusu lobi, Hizbullah’ın teslim olmaması halinde İsrail’in büyük bir saldırı düzenleyeceği yönünde haberler yayarak baskı oluşturuyor.

Washington'dan askeri yardımlar için Hizbullah şartı

İsrail tarafı, Lübnan’ın eski Büyükelçi Simon Karam’ı aday göstermesine karşılık herhangi bir adım atmazken, ABD yönetimi Beyrut üzerindeki baskıyı artırıyor.

El-Ahbar gazetesinin edindiği bilgilere göre Washington, Lübnan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rudolf Heykel’in ABD ziyaretine henüz onay vermedi.

ABD yönetimi ayrıca, belirli şartlar yerine getirilmeden Cumhurbaşkanı Jozef Aun’u kabul etmeyi de gündemine almıyor.

ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Mişel İsa’nın, Genelkurmay Başkanı’nın Washington ziyaretiyle ilgili temasların sürdüğü ve ziyaretin gerçekleşeceğine inandığı yönündeki açıklamaları ise diplomatik belirsizliği gidermedi.

İsrail, Lübnan ordusu içinde Hizbullah unsurlarının bulunduğu iddiasıyla kurumu hedef gösterirken, ABD Kongresi bu hafta Lübnan’a askeri yardımların şartlarını değiştiren kritik bir tasarıyı görüşmeye hazırlanıyor.

Tasarı, Amerikan desteğinin yalnızca "Lübnan Silahlı Kuvvetleri'nin Hizbullah ve Lübnan’ın güvenliğini tehdit eden diğer terör örgütleriyle mücadele kapasitesini artırmak" amacıyla kullanılmasını öngörüyor.

Düzenleme ayrıca, Lübnan’a yönelik güvenlik desteği programının süresini 2025 sonundan 31 Aralık 2026’ya kadar uzatıyor.

Pentagon’a silahsızlandırma planı sunma zorunluluğu

"Ürdün ve Lübnan ile Güvenlik Ortaklığının Güçlendirilmesi" başlığını taşıyan yasa tasarısı, ABD Savunma Bakanı’na her iki ülkeye eğitim, ekipman ve lojistik destek sağlama yetkisi veriyor.

Tasarıda bu desteğin amacı, "İran destekli terör örgütü Hizbullah’ın silahsızlandırılması için Lübnan ordusunun kapasitesinin artırılması" olarak tanımlanıyor.

Tasarı yasalaşırsa ABD Savunma Bakanı, Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ve Dışişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde en geç 30 Haziran 2026’ya kadar Kongre savunma komisyonlarına bir rapor sunmak zorunda kalacak.

Söz konusu raporda, Lübnan ordusunun Hizbullah’ı silahsızlandırma konusundaki ilerlemesini ölçecek kriterler ve ordunun bu yönde hareket etmeye istekli olmaması durumunda yardımların askıya alınmasına dair seçenekler yer alacak.

Cumhurbaşkanı Aun ihmal suçlamalarını reddetti

Cumhurbaşkanı Jozef Aun, görüşmede ordunun Litani Nehri’nin güneyindeki görevini ihmal ettiği yönündeki suçlamaları geri çevirdi.

Birliklerin bir yıl önce bölgeye konuşlanmasından bu yana görevlerini eksiksiz yerine getirdiğini belirten Aun, ordunun bu süreçte 12 mensubunu kaybettiğini hatırlattı.

Aun, ordunun performansının UNIFIL komutanlığı ve BMGK üyesi ülkelerin büyükelçileri tarafından da teyit edildiğini vurgulayarak "Aksi yöndeki iddialar bütünüyle reddedilmiştir" dedi.

Ordunun denetim komitesiyle tam işbirliğine hazır olduğunu belirten Aun, İsrail ordusunun evleri ve mülkleri yıkmaya devam ettiğini, ordunun ve UNIFIL mekanizmalarının bu bölgelerde silahlı unsur bulunmadığını doğrulamasını engellediğini ifade etti.

Aun ayrıca, ordunun sadece Litani’nin güneyinde değil, tüm ülke topraklarında görev yapabilmesi için gerekli teçhizatın sağlanması çağrısında bulundu.(YDH)