Siyonist rejimin Savaş Bakanlığı, önceki savaş masrafları ve gelecek savaşa hazırlık için 150 milyar şekelden fazla talep etmesine rağmen, bu rejimin Maliye Bakanlığı ona 112 milyardan fazlasını tahsis etmedi.

Welayet News - Haaretz gazetesinin ekonomi eki TheMarker haber sitesi bu Cumartesi akşamı yayımladığı bir raporda; İsrail ordusunun talepleri ile İsrail Maliye Bakanlığı'nın 2026 bütçesi için sunduğu mali kapasite arasında çok büyük bir uçurum olduğunu bildirdi.

Bu İbranice yayın yapan medya organının yazdığına göre, normal yıllarda Savaş Bakanlığı'nın talebi ile tahsis edilen bütçe arasındaki fark birkaç milyar şekel iken, 2026 yılında bu rakam 54 milyara ulaştı.

İsrail Savaş Bakanlığı'nın askeri hazırlıklar için talep ettiği miktar 144 milyar dolar olarak açıklanırken, İsrail Maliye Bakanlığı 90 milyar şekelden fazla bütçe ayıramayacağını bildirdi.

Raporun bir başka bölümünde, İsrail Savaş Bakanlığı'nın talep ettiği bütçe miktarının, 7 Ekim 2023 öncesinde bu bakanlığa tahsis edilen bütçenin tam iki katı olduğu, bu nedenle iki tarafın sonunda 112 milyar şekel tutarı üzerinde anlaşmaya vardığı belirtildi.

Uzmanlara göre bu rakam her iki tarafı da memnun etmedi; çünkü İsrail ordusunun planladığından çok daha az ve İsrail Maliye Bakanlığı'nın tasarladığından çok daha fazlaydı.

Raporun devamında, İsrail askeri yapısının isteği göz önüne alındığında şu sorunun gündeme geldiği belirtildi: Acaba bu yapı savaş dönemlerinde büyük ve devasa bütçelere bağımlı hale mi geldi ve bütçeyi yıpratmak için çeşitli şokları kullanacak mı?

Bu medya organının ortaya attığı bir diğer soru şuydu: İsrail'in içinde bulunduğu güvenlik (dehşet) koşullarında, 112 milyarlık bütçe gerçek midir yoksa sadece bütçeyi onaylatmak için bir göz kırpma mıdır ve daha sonraki aylarda güvenlik koşulları bahanesiyle diğer kalemlerden kademeli olarak buna ekleme mi yapılacaktır?

Raporun yazarı sonunda, son iki yılda gerçeklerin ilk tahminlerden daha kötü olduğunun kanıtlandığını, bunun bir kısmının belki de İsrail kabinesinin savaşı sonlandırmama konusundaki ısrarından kaynaklandığını, ta ki ABD Başkanı'nın baskıları sonucu bunu yaptığı söylenene kadar itiraf etmektedir.