Batı Asya uzmanı Seyyid Rıza Sadrülhüseyni, Hizbullah’ın İsrail’in saldırılarına karşılık vermekten başka bir yolu bulunmadığını, bu karşılığın askerî düzeyde olacağını ancak güvenlik operasyonlarının pek olası görünmediğini söyledi.

Welayet News  - Sadrülhüseyni, Tesnim Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında bir yıldan fazla süre önce imzalanan ateşkes anlaşmasının bölgesel ve uluslararası belgelere göre en az bin kez İsrail tarafından ihlal edildiğini belirtti. Uzman, ABD de dâhil olmak üzere ateşkesin garantörü konumundaki ülkelerin bu ihlallere karşı herhangi bir adım atmadığını ve hatta İsrail’in sivil yerleşimlere yönelik saldırılarını kınamaktan dahi kaçındığını ifade etti.

“Uluslararası Kurumlar Etkisiz Kaldı”

Sadrülhüseyni, İsrail’in Lübnan’daki sivil bölgeleri hedef alan saldırılarında birçok sivilin hayatını kaybettiğini, ancak BM gibi uluslararası kurumların bu saldırılar karşısında yalnızca raporlar yayımlamakla yetindiğini, pratik bir adım atmadığını söyledi.

“Lübnan’a Dayatılan Koşullar Karşılık Gerektiriyor”

Uzman, Lübnan’daki mevcut durumu “üzücü” olarak nitelendirerek, bu koşulların İsrail tarafından ülkenin devleti, halkı ve tüm kurumlarına dayatıldığını belirtti. Bölgesel düzeyde İsrail’e karşı durmanın tek yolunun direniş hareketinin karşı adım atması olduğunu ifade etti.

Sadrülhüseyni, yakın zamanda Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Heysem Ali Tabtabai (Ebu Ali)’nin İsrail’in düzenlediği saldırıda hayatını kaybetmesini de hatırlatarak, bu saldırıların direnişin etkili isimlerini hedef aldığını vurguladı.

“İsrail Sadece Güçten Anlıyor”

Uzman, İsrail’in “sadece zor dilinden anladığını” savunarak, bu rejime karşı tek etkin yöntemin askerî ve misilleme odaklı adımlar olduğunu ileri sürdü. Lübnan hükümetinin de İsrail saldırıları karşısındaki yetersizliğini kabul ettiğini ve vatandaşların güvenliğinin sağlanması için misilleme eylemlerinin kaçınılmaz olduğuna inandığını aktardı.

Hizbullah’ın Muhtemel Yanıtı

Sadrülhüseyni, Hizbullah’ın verebileceği yanıtın askerî olmasının beklendiğini belirtti. BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı ve hem Lübnan hükümetinin hem de Hizbullah’ın bu karara vurgu yaptığına dikkati çeken uzman, ateşkesin İsrail tarafından sık sık ihlal edilmesinin, Lübnan tarafına askerî hedeflere yönelik karşı saldırı hakkı tanıyabileceğini ifade etti. Ancak güvenlik operasyonlarının pek muhtemel görünmediğini söyledi.

“Misillemenin Seviyesi Belirlenmeli”

Uzman, Hizbullah’ın vereceği yanıtın etkili olması için dikkatle tasarlanması gerektiğini belirtti. “Misilleme” niteliğindeki eylemlerin, İsrail’in beklenmedik ve geniş çaplı saldırılar gerçekleştirmesine yol açmaması amacıyla, Lübnan’ın askerî ve güvenlik kurumlarında kapsamlı şekilde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

“Hiçbir Taraf Savaş İstemiyor”

Sadrülhüseyni, Batı Asya’daki mevcut dengeler ışığında, ne direniş ekseninin ne de İsrail ve destekçilerinin bölgesel bir savaşın yeniden başlamasını istediğini ifade etti. Ateşkesin tek taraflı garantörü konumundaki ABD’nin bile böyle bir savaşın çıkarlarına zarar vereceği için çatışmanın büyümesini istemeyeceğini söyledi.