İsrail’in Lübnan’a Saldırıları, Batı’nın Tam Koruması Altında Yürütülüyor
Hizbullah temsilcisi Ali Feyyaz, uluslararası toplumun İsrail’in ateşkes ihlallerine karşı sessiz kalmasını eleştirerek, Batı’nın İsrail’in saldırılarına fiilen zemin hazırladığını iddia etti.
Welayet News - Hizbullah Parlamento Grubu Üyesi Ali Fiyyad, Lübnan’da yaşanan son gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Lübnan’a yönelik baskı her alanda artmaya devam ediyor. Siyonist düşman, sivil Lübnan halkına karşı suçlu ve terör eylemlerini sürdürüyor; hatta turistik yerler gibi sivil alanları bile hedef alıyor,tıpkı Sur’da yaşananlar gibi.
Siyonist rejim, Güney Lübnan köylerinin sakinlerinin evlerine dönüşünü engellemek amacıyla bölgedeki yıkımları sürdürüyor; ev onarımı ve enkaz kaldırma çalışmalarında kullanılan ekipmanları da hedef alıyor.
Tüm bunlar, düşmanın her gün tekrarladığı ‘geniş çaplı savaşa geri dönüş’ tehditleriyle eş zamanlı ilerliyor. ABD ise siyasi, ekonomik ve mali baskılarıyla Siyonistlerin işgal planlarını tahrik ediyor; utanmazca Lübnan’ın yeniden inşasını engelleyip, bunu Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına bağlıyor.”
Tesnim haber ajansının haberine göre, Feyyaz, ABD Hazine Bakanlığı heyetinin Beyrut’a yaptığı ziyareti ve uyguladığı baskıyı eleştirerek, “Bu ziyaretin en somut sonucu, Lübnan Merkez Bankası’nın aldığı ek tedbirler oldu. Finansal ve para politikası yetkililerinin özellikle Merkez Bankası’nın ABD önünde tam bir teslimiyet içine girdiğini görüyoruz. Bu kurum artık ne ulusal egemenlikten ne onurdan eser taşıyor; fiilen Lübnan’ın istikrarını ve menfaatlerini tehdit ediyor” dedi.
“Silah meselesi, Lübnan’ın iç meselesidir”
Hizbullah temsilcisi, direniş silahına yönelik dış komploların genişlediğini belirterek, “Hizbullah, silah meselesinin ‘ulusal savunma stratejisi’ çerçevesinde ele alınması gerektiğini söylüyor. Çünkü bu, tamamen Lübnan’ın iç ve ulusal bir meselesidir; dışarıdan dikteyle değil, Lübnanlılar arasında yürütülecek bir diyalogla çözülmelidir” vurgusunu yaptı.
Feyyaz, Hizbullah’ın yaklaşımının “ciddi ve yapıcı” olduğunu, amacın güçlü ve istikrarlı bir Lübnan devleti kurmak ve ülkenin karmaşık ekonomik ve siyasi krizlerine çözüm üretmek olduğunu açıkladı ancak öncelikle şunun gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı: “İsrail rejiminin, ateşkes anlaşmasının tüm maddelerine, saldırıların durdurulması, Lübnan topraklarından tam çekilme, Lübnanlı esirlerin serbest bırakılması ve Lübnan’ın egemenliğine saygı gösterilmesi, tam olarak riayet edilmesi için baskı altına alınması gerekir.”
“Ateşkes ihlalleri devam ederse istikrar mümkün olmaz”
Feyyaz, “Ateşkes anlaşması tam olarak uygulanmadığı ve Siyonistler sürekli ihlal ettiği sürece, Lübnan’da iyileşme, istikrar ve devlet kurma süreci kilitlenmiş kalacak; ülke daha fazla kaosa sürüklenecektir” dedi.
Son olarak Batı ve ABD’nin rolünü şöyle tanımladı: “Sürekli Lübnan’a gelen Batılı heyetler ve uluslararası kurumlar, Siyonist rejimin sivillere yönelik suçlarını, ateşkesi ihlallerini ve 1701 sayılı BM kararını çiğnemelerini görmezden gelerek, onlara karşı sessiz kalıyor. Aynı zamanda Lübnan’a Siyonist şantajlarını dayatmaya, özellikle direnişi silahsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Batı ve ABD’nin bu tutumu, İsrail rejiminin Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdürmesi için bir fiili yasaklama koruması sağlıyor. Böylece Lübnan devletinin ülke genelinde egemenliğini kurması imkânsız hâle geliyor; yeniden inşa ve iyileşme sürecinin başlamasına da izin verilmiyor.”

Yeni yorum ekle