İsrail Basınında İbrahim Kalın Portresi
Kalın’ın Gazze’de barış görüşmelerinde kritik bir rol oynadığı belirtilen haberde, MİT Başkanı’nın İsrail’le ilişkileri kademeli ve temkinli bir şekilde yeniden tesis etmek istediği söylendi.
Welayet News - İsrailli Yediot Aharonot gazetesi, MİT Başkanı İbrahim Kalın’a dair kapsamlı bir haber yayımladı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, İbrahim Kalın arasındaki ilişkinin uzun yıllara dayandığı belirtilen haberde, cumhurbaşkanlığı sözcülüğü sürecinde Kalın’la iletişim halinde olan üst düzey İsraillilerin, kendisinin Ankara’nın resmi sözcüsünden çok daha fazlası olduğunu ifade ettiğine dikkat çekildi.
Kalın’ın “Erdoğan’ın gölgesi” olarak tanımlandığı haberde, rehinelerin iadesi ve Şarm El Şeyh’teki “Gazze barışı” anlaşması için müzakere ekibine Türkiye’yi ekleyen ABD Başkanı Donald Trump olduğu hatırlatıldı. Haberde, Kalın tarafından temsil edilen Türkiye’nin, arabuluculuk masasında Mısır, Katar ve ABD ile eşit bir konumda ilk kez oturduğuna işaret edildi.
Kalın’ın, Mossad Başkanı Dedi Barnea, eski Şin Bet Başkanı Ronen Bar ve Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi’yi yakından tanıdığına değinilirken, kendisinin yakın zamana kadar İsrail’in Türkiye büyükelçisi olarak görev yapan ve onu daha geniş bir platformda görüşmelere ve diyaloglara davet eden Irit Lilian’ı da “göz hapsinde tuttuğu” vurgulandı.
‘İsrailli rehineler gerçekten yüreğine dokunuyordu’
Haberin devamında şunlar yazıldı:
“İsrail’e defalarca sert tepki gösteren Erdoğan’ın aksine, Kalın tabloyu çok daha karmaşık bir şekilde görüyordu. Bir yandan, İsrail’in ‘Gazze halkına çok kötü davrandığı’ yönündeki patronunun tavrını benimserken, diğer yandan Hamas tarafından rehin tutulan İsrailli rehineler meselesi gerçekten yüreğine dokunuyordu.
Kalın, İsrail Devleti’ni tanıyor ve Türkiye’deki istihbarat teşkilatının başı olarak, İsrailli mevkidaşlarıyla sessizce profesyonel bir iletişim kurmaya özen gösteriyor. Bunun küçük bir kanıtı, geçen hafta Şarm’da, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Kaçırılan ve Kayıp Şahıslar Komutanlığı Başkanı Tümgeneral (emekli) Nitzan Alon’un Kalin’e yaklaşıp, dünyanın en doğal haliyle ona sarılmasıyla görüldü.”
‘İsrail’den nefret etmiyor’
Haberin aktardığına göre, İsrailli üst düzey bir istihbarat kaynağı, askeri geçmişi olmadan göreve seçilen Türk istihbarat teşkilatının başkanını tarif ederken, “İsrail’den nefret etmiyor. Çok keskin zekalı, değerleri olan, gerçek bir entelektüel ve aynı zamanda özel bir hobisi var” diye vurguluyor.
Erdoğan ise varılan anlaşmayı “çok kırılgan bir ateşkes” olarak nitelendirmekte ısrar ettiğine değinilen haberde, Kalın’ın ise “Anlaşmayı sürdürmek için Gazze’de olacağız” dediğine dikkat çekiliyor. Kalın’ın ayrıca, ülkesinin yalnızca anlaşmanın uygulanmasını izlemekle ilgilenmediğine, aynı zamanda Gazze’nin yeniden inşası için yüzlerce işçi göndermeye hazırlandığını da duyurduğuna işaret ediliyor.
‘İsrail ile bağları kademeli ve temkinli bir şekilde yenilemek istiyor’
Haberin devamında şu ifadeler kullanılıyor:
“Kalın, İsrail ile bağları kademeli ve temkinli bir şekilde yenilemek istiyor. Türkiye’nin ulusal havayolu şirketi Türk Hava Yolları, İsrail’e uçuşları yeniden başlatma niyetini ima ediyor ve Ben Gurion Havalimanı’na uçakları için pist tahsis edilmesini talep ediyor. İki yıl öncesine kadar günde ortalama 14 uçak İsrail’e inip kalkıyordu. İsrailliler Türkiye’ye gitmekten korkuyor, orada temkinli ve disiplinli davranıyorlar. Kalın, bana, ortaklarından birinin açıkladığı gibi, gerginliği azaltmak, Tel Aviv’e bir Türk büyükelçisi göndermek ve Ankara’da bir İsrail büyükelçisini ağırlamak istiyor. Üç yıldır her iki ülkede de üst düzey temsilcilik bulunmuyor. Ayrıca, İsrail uçaklarını ve turistlerini geri getirmek ve tarımsal ithalat-ihracat ve ticarette kapsamlı iş birliğini sürdürmek istiyor.”
İsraillilerin gözünde Kalın’ın en büyük avantajının, kendisinin Katar’daki Hamas liderliği ve Gazze Şeridi’ndeki birkaç önemli isimle doğrudan temas kurmakta ısrarcı olması olduğu ifade edilen haberde, “Şimdi ise İsrailli rehineleri elinde tutanlarla temas kurduğu ortaya çıktı. Trump’ın Türkiye’yi müzakere masasına getirme kararına kadar böyle bir temas yoktu. İsrail bunu kamuoyuna açıklamayacak, ancak son günlerde Türkiye tarafından Hamas liderliğine yoğun baskı uygulandığını kabul eden kaynaklar var” denildi.
‘Mısır’daki zirveye Netanyahu’nun katılmasını istedi’
Haber şöyle sonlandırılıyor:
“Son görüşmelerinden birinde Erdoğan, Kalın’a ‘Anlaşmaya varmadan Şarm’dan ayrılma’ diye baskı yaptı. Kalın da patronuna hemen ‘Beyaz duman dağılana kadar kalacağız’ dedi. Katar’da terör örgütünün üst düzey üyelerine yönelik başarısız suikast girişiminde kötü bir şey olmadığını kanıtlamak için kişisel koruma görevlisiyle fotoğraf çektiren üst düzey Hamas yetkilisi Halil el Hayya, ‘(Kalın’dan) savaşın tamamen bittiğine dair bir taahhüt aldım’ dedi. Kalın’ın yakın çevresi, İsrail’in kötü bir üne sahip olduğu ve bu durumun, kabul edilemez bahaneler yayınlarken taahhütlerini ihlal etmesinden kaynaklandığı konusunda uyarıyor. Bir söylentiye göre, Kalın liderliğindeki Türk heyeti, Hamas rehinelerinin serbest bırakılmasıyla aynı zamana denk gelen Şarm El Şeyh’te düzenlenecek ‘barış zirvesine’ davet edilmesi için Başbakan Binyamin Netanyahu’ya baskı yapmaya çalıştı. Neden? Konuya yakın kaynaklara göre, ‘Çünkü İsrail’in resmi evrak ve anlaşmaların imzalanmasında hazır bulunması gerekiyor. Netanyahu’ya kaçmak için bahane vermek için değil.‘”
sol
Yeni yorum ekle