Rus düşünür Aleksandr Dugin, Rusya, Çin ve Hindistan’ın çok kutupluluğun merkezinde yer aldığını savundu. Dugin, üç ülkenin yakınlaşmasının Batı üstünlüğünün gerilemesini hızlandırdığını, yeni bir küresel düzenin şekillendiğini belirtti.

Welayet News  - Rus yazar ve düşünür Aleksandr Dugin, Multipolar Press için kaleme aldığı yazıda, Rusya, Çin ve Hindistan’ın değişen küresel dengelerin merkezinde bulunduğunu ifade etti.

Üç ülkeyi “çok kutupluluğun medeniyet çekirdeği” diye nitelendiren Dugin’e göre bu yakınlaşma, Batı üstünlüğünün gerilediğini ve yeni bir düzenin ortaya çıktığını gösteriyor.

Batı’nın uzun süredir Hindistan’ı hedef aldığını söyleyen Dugin’e göre Washington yönetimi, sınır ihtilaflarını kullanarak Yeni Delhi’yi Pekin’den uzaklaştırmaya çalıştı. Ancak Moskova’nın her iki ülke ile yakın ilişkileri, tarafların yakınlaşmasını kolaylaştırdı.

Dugin, ABD’nin Hint ihracatına yönelik gümrük vergilerini artırmasının da Yeni Delhi’yi Rusya’ya ve Çin ile daha iyi ilişkilere yönelttiğini ifade etti. “İşte çok kutupluluk tam olarak budur,” dedi.

“Batı’nın üstünlüğü eriyor”

Dugin, bu değişimi ABD nüfuzunun aşınmasıyla ilişkilendirdi. Ona göre son bir yılda dolara olan güven azaldı. Suudi Arabistan, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla genişleyen BRICS ülkeleri, ticarette ulusal para birimlerini daha fazla kullanmaya başladı. Bu eğilim, ABD’nin mali üstünlüğünün sürdürülebilirliği konusunda tartışmaları körükledi. Çin ve Japonya gibi büyük alacaklıların ABD hazine tahvillerini azaltması, bu kaygıları büyüttü.

Analistlerin uyarılarını aktaran Dugin, “Batı’nın elinde sadece para ve kur spekülasyonu kaldı. BlackRock’un üzerine kurulduğu finansal piramitler bundan ibaret,” diye yazdı.

Bu süreçte Şanghay İşbirliği Örgütü de yeni ivme kazandı. 2025 zirvesinde Çin, Rusya, Hindistan ve İran dahil üyeler, güvenlik ve ekonomi alanında daha derin işbirliği sözü verdi. Böylece örgüt, Batı önderliğindeki yapılara açıkça denge unsuru olarak konumlandı.

Öte yandan küresel anketlerde Washington yönetimine duyulan güven keskin biçimde geriledi. Dugin, bu gelişmelerin güç dağılımının hızla yeniden şekillendiğini gösterdiğini vurguladı.

Dugin’den “çok kutupluluk” çağrısı

Dugin’e göre asıl mesele, bu işbirliğinin kurumsallaştırılması. Ona göre Vladimir Putin, Şi Cinping ve Narendra Modi’nin ortaklığı, şahsi diplomasinin ötesine taşınmalı.

Dugin, bu ilişkinin “çok kutupluluğun ideolojisi, stratejisi ve felsefesi” haline gelmesi gerektiğini savundu. Bunun siyaset, eğitim, ekonomi ve sanayiye yerleşmesiyle üç devletin medeniyet egemenliğini güvence altına alabileceğini söyledi.

Dugin, yazısını şu ifadelerle sonlandırdı: Rusya, Çin ve Hindistan “bütünüyle yeni bir dünya yaratmakla görevlendirildi.” Batı ise ya bu çok kutuplu düzene uyum sağlayacak ya da “Babil Kulesi gibi çökecek.”

harici