Soykırım uzmanı: Gazze’deki soykırım ABD ve Almanya’yı da kapsıyor
Soykırım ve uluslararası ceza hukuku uzmanı Profesör William Schabas, Gazze’de süren savaşın İsrail ve müttefikleri için ciddi hukuki sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Welayet News - Soykırım ve uluslararası ceza hukuku alanında önde gelen uzman Profesör William Schabas, Gazze’de süren soykırım niteliğindeki savaşın, İsrail ve özellikle ABD ile Almanya gibi müttefikleri için önemli hukuki sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
Avrupa Popülizm Çalışmaları Merkezi (ECPS) ile yaptığı yakın tarihli bir röportajda, Profesör Schabas durumu uluslararası adalet mekanizmalarının etkinliği açısından kritik bir “litmus testi” olarak nitelendirdi.
Middlesex Üniversitesi profesörü ve Holokost mağdurlarının torunu olan Schabas, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) İsrail’e karşı başlattığı davanın, “mahkemeye sunulan en güçlü soykırım davası” olma potansiyeline sahip olabileceğini vurguladı.
Schabas, İsrail’in soykırıma yönelik operasyonlarını ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Gazze’ye temel malzemelerin kesileceğine dair açıklamaları gibi üst düzey yetkililerin beyanlarını, olası bir soykırım niyetinin göstergeleri olarak gösterdi.
“İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Gazze halkını varoluşsal bir tehdit olarak sunması, kışkırtma ve vahşet riskini artırıyor.” diyen Schabas, popülist söylemlerin tarihsel olarak kitlesel şiddeti beslediği konusunda uyarıda bulundu.
Schabas, özellikle askeri destek sağlayan ABD ve Almanya gibi üçüncü ülkelerin Soykırım Sözleşmesi kapsamında “soykırıma ortak” olarak sorumlu tutulabileceğini belirtti.
Gazze’deki soykırımın karmaşıklıklarını değerlendirirken, Schabas, ICJ’nin Güney Afrika – İsrail davasını ele alış biçiminin yalnızca tarafları etkilemeyeceğini, aynı zamanda güçlü devletlere uluslararası hukukun uygulanması konusunda emsal teşkil edeceğini vurguladı.
“Uluslararası kurumların güvenilirliği sınanıyor; devletleri hesap vermekten muaf tutmak, adaletin iki sınıflı bir sistem olarak sürdürülmesi riskini doğuruyor.” ifadelerini kullandı.
Schabas, Soykırım Sözleşmesi kapsamında devletlerin soykırıma karşı harekete geçme yükümlülüklerinin bulunduğunu ve bunun doğrudan şiddet uygulamayan fakat destek veya suç ortaklığı yoluyla soykırımı kolaylaştıran devletleri de kapsadığını açıkladı.
“ABD ve Almanya gibi ülkeler, maddi yardımları nedeniyle uluslararası hukuku ihlal edebileceklerini kabul etmelidir” diye uyardı.
Schabas, Gazze’deki soykırımın uluslararası hukuk çerçeveleri için dönüm noktası sunduğunu belirterek, gelecekteki vahşetleri önlemek amacıyla küresel kurumların güçlü yanıtlar vermesi gerektiğini vurguladı.
Bu kurumlar harekete geçmezse, Schabas’a göre, hem kendi güvenilirliklerini hem de dünya genelinde insan haklarını koruma çabalarını tehlikeye atmış olacaklar.
Uluslararası toplumun yakından izlediği bu süreçte, Profesör Schabas’ın değerlendirmeleri, Gazze’deki soykırım ortamında hesap verebilirlik ve adaletin aciliyetini ortaya koyuyor ve güçlü devletlerin soykırımın önlenmesi ve uluslararası hukukun uygulanmasındaki rolüne dair kritik sorular gündeme getiriyor.
Ekim 2023’ten bu yana İsrail, Gazze’de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 63.400’den fazla Filistinliyi öldürdü. Saldırılar, abluka altındaki Filistin bölgesinde kıtlıkla karşı karşıya kalan halk üzerinde yıkıcı etkiler oluşturdu.
Geçen Kasım ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’deki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gerekçesiyle Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.
İsrail ayrıca, ablukadaki Filistin topraklarına yönelik savaşından dolayı Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım davasıyla da karşı karşıya bulunuyor.(YDH)
Yeni yorum ekle