Hizbullah'tan hükümete: Yaptığınız hatayı derhal düzeltin

Cu, 08/08/2025 - 09:36

Direnişe Vefa İttifakı, Lübnan hükümetinin ABD elçisinin sunduğu belgeyi benimsemesini "şüpheli ve mantık dışı bir acelecilik" olarak nitelendirdi. Bu adımın, Lübnan'ın kendini savunma hakkını güvence altına alan Taif Anlaşması'nı baltalayan bariz bir ihlaldir.

Welayet News  - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı, Lübnan hükümetinin ABD elçisi Tom Barrack tarafından sunulan belgeyi benimsemesini "şüpheli ve mantık dışı bir acelecilik" olarak nitelendirerek, bu durumun Lübnan'ın kendini savunma hakkını güvence altına alan Taif Anlaşması'nı baltaladığını ve bariz bir anayasal ihlal teşkil ettiğini belirtti.

Perşembe günü yaptığı olağan toplantının ardından yayımladığı bildiride ittifak, hükümeti "kendini ve Lübnan'ı içine düşürdüğü bu durumu düzeltmeye" çağırdı.

Bildiride, Lübnan ve bölgenin, "ABD ve Batılı ortakları tarafından desteklenen ve bazı Arap rejimlerinin suç ortaklığıyla yürütülen İsrail saldırganlığı" nedeniyle varoluşsal tehditlerle karşı karşıya olduğu ve en kritik ve tehlikeli dönemlerden birinden geçtiği ifade edildi.

Hükümetin bu tutumunun, bakanlık bildirisindeki taahhütlere ve cumhurbaşkanlığı yemin metnine yönelik bir darbe olduğu vurgulandı.

"Direnişin silahına dokunma girişimleri düşmana bedava hizmettir"

İttifak, "Direnişin silahına dokunmaya yönelik beyhude girişimler, Lübnan egemenliğinin Siyonist varlık tarafından pervasızca ihlal edildiği ve siviller ile direnişçilere yönelik günlük suikast suçlarının işlendiği bir dönemde, Lübnan'ı en önemli güç unsurlarından mahrum bırakarak düşman İsrail'e bedava hizmet sunmaktadır," uyarısında bulundu.

Bildiride ayrıca, Şii ikili (Emel Hareketi ve Hizbullah), diğer siyasi partiler, farklı mezhep ve görüşlerden ulusal şahsiyetler ile geniş bir halk kitlesinin hükümetin bu tutumunu kesin bir dille reddettiği hatırlatıldı.

Açıklamada, "direnişin silahsızlandırılması komplosunu" hayata geçirme girişiminin, İsrail saldırganlığının tırmandığı, Lübnan'ı ve halkını koruyabilecek alternatiflerin bulunmadığı ve Arap ile uluslararası hamilerin hiçbirinin uymadığı garantilerin çöktüğü bir zamanda geldiği konusunda uyarıda bulunuldu.

"Hükümet yaptığı hatayı düzeltmeli"

Direnişe Vefa İttifakı, hükümete "ABD'nin Lübnan'ı vesayet altına alan ve kaçınılmaz olarak Siyonist düşmanın çıkarına hizmet eden taleplerini karşılama tuzağından" çıkması çağrısında bulundu.

Hükümetin, ulusal çıkarları her şeyin üzerinde tutması ve "atıl durumdaki Lübnan diplomasisini harekete geçirerek, düşmanı ateşkes anlaşmasının hükümlerine uymaya zorlaması" gerektiği belirtildi.

Açıklamada, Lübnan'ın anlaşmayı bütünüyle uyguladığı, ancak düşmanın hiçbir maddesine uymadığı vurgulandı.

Bu bağlamda, yönetimin ve hükümetin önceliklerinden birinin, "Lübnan'ın topraklarını ve halkını savunmasını garanti altına alacak, egemenliğini, bağımsızlığını ve vatandaşlarının onurunu koruyacak bir ulusal güvenlik stratejisi geliştirmek" olduğu ifade edildi.

"Gazze'de yaşananlar tarihte benzeri görülmemiş bir soykırım"

Bölgesel gelişmelere de değinen ittifak, Gazze Şeridi'nde Filistinlilere yönelik devam eden katliamları kınadı. Gazze halkının sunduğu efsanevi direniş ve büyük fedakarlıklara rağmen bölgede yaşananların "tarihte benzeri görülmemiş, nitelikli bir soykırım suçu" olduğu belirtildi.

Uluslararası toplumun ve insani kuruluşların sessizliğinin, bu otoriteler için büyük bir mahkûmiyet olduğu ve onları Filistin davasını tasfiyeyi amaçlayan bu suçlara dolaylı da olsa ortak ettiği ifade edildi.

Suriye konusunda ise ittifak, ülkenin toplumsal yapısını ve tarihi konumunu tehdit eden şiddetli bir saldırıya maruz kaldığına dikkat çekti.

Açıklamada, İsrail'in "Suriye'nin kabiliyetlerini yok etmek, topraklarının bir kısmını işgal ederek yeni oldubittiler dayatmak, ülkeyi bölüp parçalamak ve böylece birliğini ve toplumsal istikrarını tehdit etmek için gece gündüz çalıştığı" uyarısı yapıldı.(YDH)



Yeni yorum ekle