Hizbullah Temsilcisi Hasan İzzeddin, işgalcilerin Lübnan'a yönelik sürekli saldırılarının Washington'ın desteğiyle gerçekleştirildiğini belirterek Amerika'nın garantilerinin bir yanılsamadan ibaret olduğunu, kendi güvencelerinin ise direniş ve güce dayandığını vurguladı.

Welayet News  - Lübnan parlamentosundaki Direnişe Sadakat Bloğu üyesi Hasan İzzeddin, ABD'nin Lübnan'a yönelik komplosuna yanıt olarak yaptığı konuşmada, Washington tarafından sağlanan tüm garantilerin değersiz olduğunu ve ABD'nin başkanlığını yaptığı Ateşkesin Uygulanmasını İzleme Komitesi'nin tutumunun bunu kanıtladığını belirtti: ‘Siyonist rejim, Lübnan hükümetine ve halkına yönelik sürekli saldırılarını sürdürüyor ve söz konusu komite bu saldırıları durdurmak için hiçbir adım atmıyor. Üstelik, Siyonistlerin Lübnan'a yönelik saldırıları Amerika'nın doğrudan onayıyla gerçekleştiriliyor’ dedi.

Hasan İzzeddin, şunları vurguladı: Bizim için asıl güvencemiz gücümüzde, direnişimizde, milletimizde ve birliğimizde yatmaktadır; gerisi boşunadır. Savunmak için kimsenin iznine ihtiyaç duymayan bir kararımız, irademiz var ve bu hakkımız. ABD'nin garantileri bir yanılsamadan ibaret ve boş ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yakın zamanda Siyonist rejimin Gazze halkına karşı işlediği cinayet, yerinden etme, açlık, soykırım, yıkım vb. suçları ifşa ettiği için BM Özel Raportörü Francesca Albanese'ye yaptırım uyguladığını gördünüz.

Hizbullah temsilcisi şöyle devam etti: Öyleyse aklı başında bir insan, tüm adaletsizliği ve istikbarıyla Amerika'nın Lübnan'ın garantörü olabileceğini nasıl düşünebilir. Üstelik Amerika, gerçeği duymaya bile tahammül edemezken. Amerika, meseleleri akla dayalı güçten değil, hükmedici bir pozisyondan ve zorbalığa dayalı kendi mantığı üzerinden ele alıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın, önceki başkanlığı sırasında, ABD ve Güvenlik Konseyi üyesi devletler de dahil olmak üzere 6 ülke tarafından imzalanan nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir anlaşmayı yırtıp atarak uluslararası hukuku dünyanın gözü önünde açıkça ihlal ettiğini de herkes gördü.

Hasan İzzettin şunları belirtti: Trump, başkanlığının ilk döneminden itibaren BM Şartlarını ve insan hakları da dahil olmak üzere uluslararası hukuku ihlal etmeye başladı ve birçok uluslararası anlaşmadan çekildi. Bunun nedeni, Amerikalıların gerçeğe tahammül edememesidir.