Galibaf: İsrail tek başına birkaç gün bile dayanamazdı

Cu, 04/07/2025 - 08:49

İran Meclisi Başkanı şunları söyledi: Siyonist rejim, eğer tek başına olursa, İslam Cumhuriyeti ve İran milleti karşısında hiçbir özelliğe sahip değil ve İran karşısında birkaç gün bile dayanamazdı; Batı’nın doğrudan desteğiyle ayakta tutulmaktadır.

Welayet News  - İran Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, İktidar Şehitlerini Günü anma töreninde, Muharrem ayı ve İmam Hüseyin’i (a.s) anma ayı münasebetiyle taziye sunduktan ve aziz şehit ailelerini, gazileri tebrik edip taziyelerini ilettikten sonra şöyle konuştu: “Bugün burada sadece birer ‘iktidar şehidi’ ya da ‘güvenlik ve savunma şehitlerini’ değil, aynı zamanda geleceğimizi aydınlatan şehitleri, direnişin yeni aşamasının şehitlerini, sevgili İran’ımızın ve vatanımızın topraklarına karşı Siyonist saldırıya karşı koyan şehitleri anmak için toplandık.”

Bu şehitlerin İran milletinin medeniyet cihadının öncüleri olduğunu belirten Galibaf şöyle devam etti: Bugün burada bu şehitleri anmak ve bu sahte rejimin işlediği cinayetlerle kanlarını döktüğü bu şehitlerin İslam ümmetinin ve özellikle de sevgili İran’ımızın önünde açtığı yolu hatırlatmak için toplandık. Bu yol geçmişte durmadığı gibi bugünle de sınırlı değildir; hepimizin hazırlandığı geleceğe yöneliktir.

Şehitlerin gençliklerinden itibaren kesintisiz mücadelesine vurgu yapan Galibaf, şöyle dedi: Bu aziz şehitlerimizi görseniz, hepsinin gençliklerinden itibaren kesintisiz mücadele ettiğini görürsünüz; canlarıyla, mallarıyla, aileleriyle, çocuklarıyla, anne babalarıyla, eşleriyle… Allah’ın izniyle bu yolda ilerleyeceğiz ve milletimiz, İmamımız, şehitlerimiz ve Başkomutanımızla yaptığımız ahdimizde son nefesimize kadar dimdik duracağız.

Düşman Siyonist rejime atıfla, Galibaf şunları vurguladı: Siyonist düşman bilsin ki asla hak ve hakikatin karşısında duramaz. Bu bizim inancımızdır; biz bunu Kur’an’dan öğrendik. Onlar asla Allah’ın nurunu söndüremezler. Yalanlarıyla, iftiralarıyla, propagandalarıyla, algı operasyonlarıyla, haber ajanslarıyla ve hileleriyle asla hâkim olamazlar. Kafirler istese de istemese de, bu yolda ilerleyeceğiz.

Galibaf Kur’an’dan: ‘O, Resulünü hidayet ve hak din ile gönderdi ki onu bütün dinlere üstün kılsın; müşrikler istemese bile.’ (Tevbe, 33) ayetini okudu ve ekledi: Bu bizim inancımızdır; hak ve hakikat baki kalacaktır, gelecek İslam’ındır. Bu aziz şehitler, Allah’a verdikleri canı Allah’ a sattılar O’na ahit ettiler. Son ana kadar mücadele ettiler ve bugün onların mükafatı Ehlibeyt ile komşuluk, cennetle buluşmaktır. Bu, Allah’ın vaadidir.

Şehit ailelerinin yaşadığı zorluklara değinen Galibaf şöyle dedi: Onların tümü şehadeti arzuluyordu ve şehadet onların hakkıydı. Mücadeleden sonra, her ne kadar aileleri için zor olsa da, biz inancımız, Kur’an ve Ehlibeyt mektebiyle, bu aziz milletimizin basiretiyle bu yolda yürüyoruz.

Mücahitlere, silahlı kuvvetlere, aydınlara ve İran milletine seslenen Galibaf: “Sevgili kardeşlerim, bugün eğer bu sonuç ortaya çıkmışsa, bunun nedeni, mücahitlerimizin, silahlı kuvvetlerimizin canları pahasına bu yolda yürümeleri, aydınlarımızın ve düşünürlerimizin ilim, uzay, teknoloji ve çeşitli alanlarda mücahitlerle omuz omuza çalışmaları ve aziz milletimizin tüm kesimleriyle, tüm görüşleriyle, tüm sınıflarıyla Allah yolunda samimi ve derin imanla birlik içinde hareket etmesidir. Bu yüzden zafer onlara yazılmıştır” dedi.

Meclis Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: Amerikan dürüstlüğü (!) masada müzakere ederken ihanet etti ve milletimize saldırdı. Ancak silahlı kuvvetlerimizin yekpare cevabı, düşmana karşı milli birliğimizden kaynaklandı ve düşman, bu milletin tek vücut olarak karşısına dikildiğini gördü. Bu sınırlı topraklarda yerleşmiş cani çete, böylesi bir ateşi asla görmemişti. Bir zamanlar Demir Kubbe’den söz ediyor ve bir kurşunun bile geçemeyeceğini iddia ediyordu ama bugün mücahitlerimizin gücü karşısında mağlup oldu. Bu, silahlı kuvvetlerimizin 40 yıllık mazlumane çabasının sonucudur.”

Galibaf şöyle dedi: Muhterem liderimiz Rehberimizin (İmam Hamenei) basireti ve güçlü komutanlığıyla mücahitlerimizin düşmana nasıl ateş yağdırdığını gördük. İkinci ve üçüncü günden itibaren düşmanın istediğimiz her noktasını, kuzeyden güneye vurduk. İlk gece 350’den fazla İHA ve 150 füze fırlattık, sonraki saatlerde ise atışlarımız öyle etkiliydi ki Demir Kubbe’ye üstün geldik ve fırlattığımız her füze Beer Şeva’daki sağlam sığınaklarına isabet etti.”

İran Meclisi Başkanı sözlerini şöyle tamamladı: Siyonist rejim, tek başına olsaydı, İran İslam Cumhuriyeti ve milletimiz karşısında hiçbir varlığa sahip değildir; birkaç gün bile dayanamazdı. Batı’nın doğrudan desteğiyle ayakta tutulmaktadır. Washington’un desteği olmadan hayatta kalamaz. Amerika doğrudan bize saldırdı, ama birkaç saatten kısa sürede yıkıcı cevabımızı aldı ve ateşimiz karşısında daha fazla dayanamayarak ateşkes istedi. İşte bu, İslami nizamın izzetinin, şehitlerin gücünün, Bisetin, Aşura, Gadir ve İran medeniyetinin derinliğinin bir sembolüdür.

Galibaf şunları vurguladı: Bugün İslam Cumhuriyeti, Devrim Lideri'nin komutası altında herhangi bir savaşta herhangi bir saldırganlığa karşı duracak ve bu toprakların tek bir zerresi bile ayrılmayacak ve emin olabilirsiniz ki bu yol başarı ve büyüklüğün yoludur. Herhangi bir saldırganlığa cevap vereceğiz. Her zaman saldırganlığa ve saldırıya maruz kaldık, ancak ezici ve nihai cevabı verenler biz olduk. Halkın büyüklüğü önünde eğiliyorum ve hayatta olduğumuz sürece, bu toprakları ve suyu savunmak için İslam Cumhuriyeti sisteminde bu halk ve ülke için canımızı feda edeceğiz.(Ajanslar)



Yeni yorum ekle