İmam’ın (R.A) Yolu İmam’dan Sonra Da İzzet Ve Onur Vesilesi Ve Sorunların Anahtarı

Çar, 04/06/2025 - 18:12

Bugün, İslam medeniyetine ve İmam Zaman’ın (a.f) zuhuruna doğru hareketin öncüsü gençlerdir. Bugün, İmamın (r.a) çizgisi bizim için hayat verici, şeref verici ve yol açıcıdır ve devrimin idealleri onun aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Önümüzde parlak bir gelecek var.

Welayet News  - "O gece, İmam'ın durumunun ciddi şekilde kötüleştiğine dair haber gelmişti. Ordu alarma geçirilmişti. Kalpler endişe dolu, boğazlar düğümlenmiş ve gözler yaşlıydı. Eller dua için kalkmış, ağlamalar hıçkırıklarla duaya karışmıştı. O gece, özellikle yabancı haber ajanslarının haberlerini takip etme sorumluluğu bana (Hüseyin Şeriatmedari) emanet edilmişti.

O günlerde cep telefonu, internet veya başka iletişim araçları yoktu, birkaç telefon hattı ve yabancı haber ajanslarından gelen fakslar vardı... İmam'ın (r.a) evinde görevli olan ordu mensuplarıyla sürekli iletişim halindeydik.

Haber çok acıydı. O acı ve ıstırap verici olay yaşandığında saat 22:20'ydi. İmam'ın (r.a) evinde görevli ordu mensuplarından biri, ağlamaktan perişan olmuş bir halde, “İmam gitti” dedi...”

Bu satırlar, Keyhan Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari’nin İmam'ın (r.a) vefat ettiği gece ve ertesi güne ait anı ve gözlemlerinin bir parçasıdır.

Associated Press: “Humeyni, Gün Batımından Sonra Tekrar Doğdu”

Hüseyin Şeriatmedari şöyle devam ediyor: “Ve birkaç dakika sonra aradılar ve İmam'ın (r.a) ölüm haberinin yarın yayınlanacağını söylediler. Ertesi sabah (4 Haziran) radyoda “Ruhullah Allah’a kavuştu” haberi yayınlandığında sanki İsrafil Sur’a üflenmiş gibi, yaşlı ve genç, erkek, kadın ve çocuk insanlar birbiri ardına sokaklara döküldü ve İran karanlığa gömüldü...

Yıllardır o günü bekleyen dış düşmanların sevinçten ağızları kulaklarındaydı ve Associated Press, “Humeyni’nin ölümü, İran İslam Cumhuriyeti’nin çöküşünün başlangıcıdır!” diye açıklama yaptı! İş yerimden çıkıp sokaktaki yas tutan büyük kalabalığın yanına gittim. Saat 11’de ordudaki işyerime döndüm. Doğruca haber fakslarına baktım. Yine ABD haber ajansı, Associated Press, sokaktaki insanların birlik içindeki varlığından ve yaslı yüreklerinden ve gözyaşlarıyla dolu gözlerden bahsederek, haberinde “Humeyni gün batımından sonra yeniden doğdu” demişti.

Ruhullah’ı sevenlerin kalpleri bu günlerde daha fazla ona yöneliyor. İmam Humeyni'nin (r.a) anısının, isminin ve yolunun dinamizmi ve ölümsüzlüğü şimdiye kadar ve sonsuza dek elle tutulur ve gözle görünürdür.

O, Müslüman ve gayrimüslim milletlerin kalplerinin derinliklerine işleyen, Allah için ayağa kalkma ve ilahi zaferden emin olma çığlığıdır.

O, İran milletinin kapasite ve kabiliyet derinliğini ön plana çıkararak ilerlediği İslami fikrin, siyasi ve sosyal bir mektebin kurucusu oldu ve dünyaya örnek oldu. Ahlaki değerlerin gerilediği bir dünyada, İmamımız (r.a) maneviyatı yeniden canlandırdı. İmam Humeyni (r.a), İran’da birkaç bin yıllık geçmişi olan zalim ve mantıksız bir kalıtsal monarşinin yapısını devirdi ve nâb bir İslam'a dayalı bir sistem yarattı. Bu, İslam'ın başlangıcından sonra emsali olmayan büyük bir iştir. İmam Hamanei’nin de ifade ettiği gibi, “İmam Humeyni'nin en büyük eseri ve eşsiz hizmeti İslam'ı sürgünden çıkarmaktı.”

Maneviyat, akılcılık ve adalet İmam Humeyni (r.a) mektebinin üç temel boyutudur ve İmam'ın (r.a) davranışı ve karakteri bu üç ilkeye dayanmakta ve bunları kapsamaktadır. İmam Humeyni (r.a) yoksullar ve düşkünlerle ilgilenmek gerektiğini vurgulamıştır ve yetkililere aristokrasiden kaçınmaları gerektiğini ifade etmiştir. İslam İnkılabı Rehberi’nin de ifade ettiği gibi, “Yüce İmamımızın (r.a) eserinin tüm ilke ve kurallarının ekseni şu iki şeyde özetlenmiştir ve bunlar: İslam ve halktır. Yüce İmamımız da halka olan inancı İslam'dan almıştır.”

İnkılabın ve İmam'ın (r.a) temellerini anlamalıyız. Merhum İmam'ın (r.a) açıklamalarını incelemeliyiz. İmam (r.a) orada bize sesleniyor. İslam İnkılabının Yüce Lideri'nin bakış açısına göre, “halk” meselesi, “ülkenin bağımsızlığı”, “din ve İslami ilkelere bağlılık”, “istikbar ve zorbalıkla mücadele”, “Filistin meselesi”, “halkın geçim meselesi”, “mazlumları gözetme ve yoksulluğu ortadan kaldırma” inkılabın ana hatlarıdır ve bunların birleşiminden “inkılabın geometrisi” elde edilmektedir.

İmam'ın (r.a) Yolu, Onun Salih Halefi Tarafından Tam Güçle Devam Ediyor

Batılı düşünce kuruluşları ve çevrelerine göre İmam'ın (r.a) liderliği karizmatik bir liderlik türüydü! Onlar, liderin karizmasının insanları kendisine çeken faktör olduğu belirtilen Max Weber'in teorisine dayanarak şu iddialarda bulundular: “İmam'ın (r.a) vefatıyla birlikte inkılabın işi de bitmiştir, ancak gerçek şu ki ilahi liderlikte çekiciliğin ana kaynağı Yüce Allah'tır ve ilahi lider insanları kendisine çağıran bir aracıdır.

Bu nedenle İmam'ın (r.a) vefatıyla birlikte onun misyonu, mesajı ve hakikati kaldı ve daha da canlandı. O parlayan güneşin batmasından sonra, İnkılabın Yüce Lideri İmam Hamanei, İmam’ın (r.a) yolunu, ideallerini ve ilkelerini güzel bir şekilde ve tüm gücüyle sürdürdü, İmam'ın (r.a) mektebini korudu ve güçlendirdi. Ümmet İmam'ının (r.a) vefat ettiği gün, İmam Hamanei’nin liderlik etmek üzere İran’ın uzmanlar meclisi tarafından akıllıca ve ilahi bir şekilde seçilmesi, bu mektebin ve aydınlık hareketin devam etmesinde önemli bir etkendi.

İslam İnkılabı ve İran İslam Cumhuriyeti'nin kutsal sistemi, İslam İnkılabının Yüce Lideri'nin liderliği sırasında büyük olaylara, hadiselere ve ciddi güvenlik, ekonomik ve propaganda komplolarına tanık oldu, ancak onun zekâsı ve rehberliğiyle İran başı dik ve onurlu bir şekilde bunların içinden çıkabildi ve merhum İmam'ın (r.a) öngörülerinin ve arzularının çoğu gerçekleşti.

İran, uluslararası arenada etkili ve belirleyici bir role sahip olarak bölgenin en güçlü ülkesi haline geldi. İslam İnkılabı daha köklü hale geldi, kollarını genişletti ve Direniş Cephesi kuruldu. Düşmanlar, Suriye'yi direniş zincirinden çıkarmak için bir ittifak oluşturdular, ancak İslam İnkılabı Rehberi’nin akıllıca tedbirleriyle tarihi bir yenilgiye uğradılar. Çeşitli yıllar arasında İran’da isyanlar çıkardılar ve Amerika, İsrail, İngiltere, Fransa vb'nin bu isyanlara kapsamlı desteğine rağmen İmam Hamanei’nin akıllıca liderliği, stratejisi ve örnek cesaretiyle karşı karşıya kaldılar ve yenildiler. İran İslam Cumhuriyeti, bölgenin ve dünyanın en büyük askeri güçlerinden biri haline geldi.

Bilim Alanında Kayda Değer Birçok Başarı

İmam Hamanei’nin bu tedbiri ve basiretli liderliği ve “Biz yapabiliriz” inancının inşa edilmesi birçok bilimsel alanda kayda değer başarılara yol açtı ve bunlardan sadece bir bölümü şunlardır:

“Dünyada kalp kapakçığı üretme yeteneğine sahip ikinci ülke; Kemik iliği nakli ile talaseminin tedavisinde ikinci ülke; Güç iletim kulelerinin üretiminde üçüncü ülke; Lazer teknolojisinde dünya sıralamasında onuncu ülke; Nanomedikal üretim alanında dünya sıralamasında ikinci ülke; Dünyada etanol üretiminde dördüncü ülke; Baraj inşaat sektöründe dünya sıralamasında üçüncü ülke; Tam bir uzay teknolojisi döngüsüne sahip dokuzuncu ülke; Gizli İHA üretim teknolojisine sahip ikinci ülke; Endüstriyel biyoimplantları üreten ilk ülke; Dünyanın dördüncü füze gücü; Dünyanın 10 denizaltı üreticisi arasında yer alan bir ülke; Dünyanın en hızlı gizli torpidosunun üreticisi; Benzinde kendi kendine yeterlilik stratejik bileşenine sahip; İnsansı robotların üretiminde beşinci en iyi ülke; Güneş enerjisi santrali inşaat teknolojisine sahip dünyada dördüncü ülke; Batı Asya'nın ilk uçak marş motoru üreticisi ve dünyanın dördüncü deniz gücü.”

İslam İnkılabının başarıları tüm İranlılar ve dünyada İslam İnkılabıyla ilgilenenler için bir gurur kaynağıdır, çünkü düşmanın inkılaba ve İslam sistemine karşı koymakta vakit kaybetmediği bir durumda İslam İnkılabı ilerlemesini, dinamizmini ve tazeliğini korumaktadır.

Düşman İran’ın bilimsel hareketini durdurmak için elinden gelen her şeyi yapıyor, ancak, İran, inkılabın basiretli ve bilge lideri İmam Hamanei’nin yazılım hareketini başlatan söylem oluşturma ve bilgeliği sayesinde bilim ve teknoloji üretiminde bir sıçrama yaptı.

İran İslam Cumhuriyeti, bilim alanında sınırları zorluyor ve düşman bu parlak gerçeklikten dehşete düşüyor. İran'daki öğrenciler, araştırmacılar ve akademisyen-araştırmacılar bilimin sınırlarını zorluyor ve düşman bu konuda çaresiz. Onlar, bu bilgelik, büyüklük ve ilerleme karşısında umutsuz hisseden ve “Hamanei’si bir diğer Humeyni” olan bu parlak gerçeği gören düşmanlardır.

İsrail, İran'ın Bilimsel İlerlemesinden Korkuyor

İsrail'in 24i TV'sinde siyasi analist olan Dr. Elif Sabbah şunları söylüyor: “Nükleer bomba asıl konu değil, gerçek başka bir şey ve o da İsrail'in İran'ın bilimsel ilerlemesinden korkması!”

New Scientist dergisi şu açıklamalarda bulundu: “İran en hızlı bilimsel büyüme oranına sahip ve bilimsel üretimde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. İran'daki bilimsel büyüme oranı küresel ortalamanın 11 katı.” New Scientist dergisi, bu rapor için gerekli güvenilirliği korumak amacıyla geçmişte olduğu gibi, Web of Science veri tabanında bulunan belgelenmiş istatistiklere ve rakamlara atıfta bulunmuştur.

Science Bilim Dergisi: İran'ın Yaptırımların Zirvesindeki İlerlemesi Şaşırtıcı

Bilim Dergisi Science Dergisi, İran Ulusal Gözlemevi'nin 3,4 metrelik İran teleskobu tarafından kaydedilen ilk kozmik görüntüye tepki gösterdi ve yayınladığı raporda “İran'a uygulanan yaptırımlar altında bu büyük projenin inşası şaşırtıcı” dedi ve bunu İranlı bilim insanlarının mühendislik bilimlerindeki ilerlemesinin bir işareti olarak nitelendirdi.

İslam İnkılabının yüce rehberinin bilge liderliği ve büyük İran milletinin bilinci ve basiret, nedeniyle, düşman birçok sorun yaşadı ve maksimum baskı kampanyasında başarısızlık, uğursuz yeni Orta Doğu planında başarısızlık; Irak ve Afganistan'dan kaçış, vb… bu başarısızlıklardan bazılarıdır. Direniş cephesinin bugünkü otoritesi, İslam İnkılabının örneğini izleyerek ve ondan ilham alarak elde edildi; Hamas ve İslami Cihad'daki direnişin gençleri, Siyonist rejime tarihi bir sürpriz ve yenilgi dayattı ve Hizbullah, Ensarullah ve Irak İslami Direnişi, Filistin'i desteklemek için Amerika ve İsrail'in çıkarlarını hedef aldı.

İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei 3 Ekim 2022’de İmam Hasan Mücteba (a.s) Polis Okulundaki öğrencilerin mezuniyet töreninde şöyle buyurdu: “Düşmanlar sadece İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı değil, İran'a karşılar. Amerika güçlü bir İran'a karşı, bağımsız bir İran'a karşı. Onların tüm söylemleri, tüm kavgaları İslam Cumhuriyeti ile ilgili değil; elbette İslam Cumhuriyeti'ne karşı da şiddetle ve derinden düşmanlar, bunda şüphe yok, ancak İslam Cumhuriyeti olmadan da güçlü bir İran'a karşılar, bağımsız bir İran'a karşılar. Onlar, Pehlevi döneminin İran'ını seviyorlar; süt veren bir inek ve onların emirlerine itaat eden, kralı bir karar almak istediğinde İngiliz veya Amerikan elçilerinden onay almak zorunda kalan bir İran’ı! İran milleti bu rezilliğe nasıl tahammül edebilir? Bunu istiyorlar; İran'a karşılar.”

18 Temmuz 1953’ten bu yana, ülke yetkilileri Amerika'ya güvendikleri her yerde vuruldular ve İran halkı, nerede ilerleme ve başarı kaydetmişlerse, bunun direniş ve azim yoluyla gerçekleştiği kanaatine vardı. Amerika da bu güçlü ve bilinçli milletin ona teslim olmayacağını biliyor. İran milletinin hakkın destekçisi ve batılın düşmanı olduğunu ve dünyanın zorbalarına ve şeytanlarına ve zamanın Yezidi'ne; büyük zorba ve katil İsrail'in destekçisine teslim olmayacağını biliyor.

Bu şartlar altında, 30 Aralık 2009 destanı, şehit Huceci’nin cenaze töreni, şehit General Hacı Kasım Süleymani'nin cenaze törenine milyonlarca insanın katılması ve 2019 Ocak ayında İran Devrim Muhafızları'nın ABD’nin Aynü’l Esed üssüne füze saldırısı ve ABD’ye tokatı, şehit Reisi'nin cenaze töreni, zafer cuması ve namazı, Gerçek Vaad operasyonları, ABD insansız hava araçlarının avlanması, bilimsel ilerlemelerin açığa çıkarılması ve bilgi ve teknoloji sınırlarında hareket, cihadi gruplar ve yoksunluğun ortadan kaldırılması, savunma otoritesi ve caydırıcılık, İran İslam Cumhuriyeti’nin otoritesinin parlayan gerçekleri ve tezahürleri arasındadır.

Başarısızlıklar ve sorunlar, bazı yetkililer zaman zaman İnkılabın temellerinden, İmam Humeyni'nin (ra.) ve İmam Hamanei’nin rehberliğinden uzaklaştıklarında ortaya çıktı. Bu 46 yıllık mücadelede bazıları başarısız oldu ve dünyanın cilvelerine bağlandı, ancak birçoğu sağlam durdu ve sözlerini tuttu ve bugün İslam İnkılabı’nın cazibesi gençler arasında açıkça görülüyor.

Öğrencilerin %85'inden Fazlası İnkılap Ve Ulusal Ve Kültürel Şahsiyetlere Sevgi Duyuyor

2019 yılı Mart ayında, İran’ın Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanı şu açıklamalarda bulundu: ‘Anketlerimiz, öğrencilerimizin ortalama %92'sinden fazlasının Allah’a, ölüme ve Peygamber'e inandığını ve Şii oldukları için bu inançlar arasında kesinlikle İmametin de olduğunu gösteriyor. Bu ortalama %92'dir ve hatta  %97'ye ulaşmaktadır; Gençlerin %85'ten fazlası İslam İnkılabını sevdiğini söyledi. İmam'ı (r.a), İmam Hamanei’yi ve İran’ın ulusal ve kültürel şahsiyetlerini seviyor ve onlara ilgi duyuyorlar.

Bugün İslam medeniyetine ve İmam Mehdi’nin (a.f) zuhuruna doğru hareketin öncüsü gençlerdir. Bugün İmamın (r.a) çizgisi bizim için hayat verici, şeref verici ve yol açıcıdır ve inkılabın idealleri onun aracılığıyla güvence altına alınmıştır. Önümüzde parlak bir gelecek vardır. Bu, İmam Hamanei’nin ilahi rehberliğiyle şekillenecek bir gelecektir ve İran milleti ideallerine ve arzularına ulaşacak ve milletler de Amerika ve Siyonistlerin kötülüğünden kurtulacaktır. Allah'a şükürler olsun ki, velayeti fakih altında olan tek millet biziz. Aziz İmam (r.a), “Ülkenize zarar gelmemesi için Veliyet-i Fakih’i destekleyin” demiştir.

Büyük İran Milleti Ayakta Ve Zirveye Yakın

Bugün İran İslam Cumhuriyeti’nin sadık, bilinçli ve mücadeleci milleti, inkılabın ikinci adımında, İmam'ın (r.a) yolunu, ideolojisini ve prensiplerini doğru anlamış olarak, İslam İnkılabının bilge lideri İmam Hamane'nin emirlerini dinliyor ve yeni bir İslam medeniyetinin oluşumuna doğru ilerliyor. İnkılabın temelleri insanların ruhlarına derinden kök salmış ve dünyadaki hak arayışında olanların ve mazlumların umududur. Öte yandan düşmanları ise yıpratmış ve hayal kırıklığına uğratmış durumdadır.

Dünya aydınları Amerika'nın çöküş sürecine başladığına inanıyor ve her ne kadar Siyonist rejim boş gürültüler çıkarsa da onun da 80. yılını görmeyeceğini ancak buna karşılık olarak İran'ın büyük milletinin ayakta ve zirveye yakın olduğunu söylüyorlar.

Keyhan gazetesinden tercüme edilmiştir

Rasthaber 



Yeni yorum ekle