İmam Humeyni, bugün İsrail'e karşı savaşan Direniş Cephesi'nin banisidir

Çar, 04/06/2025 - 09:28

İran’da İslam İnkılabı’nı gerçekleştiren İmam Humeyni, vefatının 36. yılında rahmet ve özlemle dünyanın dört bir yanında anılıyor.

Welayet News  - İran’da İslam İnkılabı’nı gerçekleştiren İmam Humeyni, vefatının 36. yılında rahmet ve özlemle dünyanın dört bir yanında anılıyor.

11 Şubat 1979, Ortadoğu ve dünya siyasi tarihinde çarpıcı bir dönüm noktasını teşkil etti. İran’da ABD ve İsrail kuklası Şah rejimi halk ayaklanmasıyla devrildi. Yerine anti emperyalist, anti siyonist bir yönetim inşa edildi. Emperyalizm bölgede stratejik bir müttefikini kaybetmişti.

İran’da İmam Humeyni öncülüğündeki devrimcilerin ilk icraatı, ABD büyükelçiliğinin baskın ile kapatılması, İsrail Misyon Binası’nın Filistin Büyükelçiliği’ne çevrilmesi oldu. İmam Humeyni, bu devrimin doğu ve batı emperyalizmlerini karşısına alan İslami bir halk devrimi olduğunu tüm dünyaya ilan etti. ABD, Saddam’ı kimyasal bombalarla İran’ın üzerine salarak 8 yıl sürecek İran-Irak Savaşı’nı başlattı. ABD ve küresel düzenin aparatı diğer ülkeler, bugün de sürmekte olan siyasi ve ekonomik yaptırımlarla İran’ı boğma kararı aldılar.

İran İslam İnkılabı, dünyada İslami uyanışın sembolü haline geldi. 1. ve 2. dünya savaşlarının ardından mağlubiyet psikolojisine giren Müslüman halklara yeniden bağımsızlık umudunu aşıladı. İmam Humeyni, bu inkılabı Şii, Sünni, Fars, Arap, Türk, Kürt bütün dünya ezilenlerine bağışladığını ifade etti, Müslümanların etnik ve mezhebi ayrışmasını şiddetle reddetti. İslam İnkılabı’nın ardından Filistin’de Hamas ve İslami Cihad, Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Ensarullah gibi oluşumlar ortaya çıktı. Bu oluşumların tamamı, İran ile doğrudan veya dolaylı işbirliği yaptılar. İran’dan ekonomik ve askeri yardım aldılar. Zamanla bu işbirliğinin adı “Direniş Cephesi” olarak konuldu. İmam Humeyni, gerçekleştirdiği inkılapla Direniş Cephesi’nin “manevi önderi”, banisi olmuştu.

Direniş Cephesi’nin amacı, İmam Humeyni tarafından “kanser uru” olarak tanımlanan İsrail’i bölgeden kazımak, bölgedeki dış vesayete son vermekti. Bunun için Sünni ve Şii birçok hareketle dayanışma içinde hareket edilmesi İmam’ın emriydi.

İmam Humeyni, bir İslam alimiydi. İran’da alimlerin en üst mertebesi olan Ayetullah vasfındaydı. Halkı konuşmalarıyla bilinçlendiriyor, inkılap öncesindeki çalışmalarına yorulmadan bıkmadan devam ediyordu. İmam; Şah’ı sarayını reddetmiş, hiçbir siyasetçinin kabul edemeyeceği mütevazilikte kendi evinde yaşamını sürdürmüştü.  İmam aynı zamanda maneviyata çok önem veriyor; ruhsuz, irfansız ve ibadetsiz bir İslami mücadelenin başarıya ulaşamayacağını söylüyordu. İmam’ın bu özellikleri onun İran’da ve İslam dünyasında örnek alınmasını sağlamıştı.

Bugün Türkiye’de İslamcı düşüncenin gelişiminde İmam Humeyni’nin çok ciddi bir katkısı bulunuyor. Sağcı reflekslerden sıyrılarak ümmeti kuşatan evrensel bir ufkun kuşanılmasında ve emperyalizme karşı mücadele azminin kazanılmasında İran İslam İnkılabı mihenk taşı oldu. Bu yüzdendir ki Merhum Erbakan Hoca, “Biz İran’da iktidar, Türkiye’de muhalefetiz” sözlerini sarf etmişti.

3 Haziran 1989’da, 87 yaşında hayata gözlerini yuman ve bölgede İslami uyanışı başlatarak Direniş Cephesi’nin kuruluşuna öncülük eden İmam Humeyni’yi rahmet ve özlemle anıyoruz.(İslami Analiz)



Yeni yorum ekle