Libya'da Trablus Hükümetine Karşı Ayaklanma Başladı
Libya'da geçen hafta sivillerin öldüğü şiddet dalgasının ardından Trablus hükümetine karşı protestolar başladı. Başbakanlık ofisi önündeki çatışmalarda bir polis öldü. Üç bakan protestolara desteğini açıklayarak istifa etti.
Welayet News - Libya'nın uluslararası alanda tanınan hükümetindeki birkaç bakan, Başbakan Abdülhamid Dibeybe'nin istifa etmesini isteyen protestoculara destek olarak istifa etti.
Hükümet, önceki gün geç saatlerde, binlerce Libyalının başkent Trablus'taki meydanlara ve çeşitli alanlara yürüdüğü sırada başbakanlık ofisine düzenlenen "saldırı girişiminde" bir polis memurunun öldürüldüğünü açıkladı.
Hükümet açıklamasında, hayatını kaybeden polis için "Kimliği bilinmeyen saldırganlar tarafından vuruldu ve yaralarına yenik düştü" denildi ve protestocularla karışan bir grubun üyelerinin molotof kokteylleri kullanarak ofisi ateşe vermeye çalıştığı eklendi.
Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed el Haviç, Yerel Yönetim Bakanı Bedreddin el Tumi ve İskân Bakanı Ebubekir el Gavi, bu bakanlardan ikisinin yayınladığı bir videoya ve yerel medya raporlarına göre istifa etti.
Hükümet öncesinde bakanların istifa ettiği yönündeki haberleri yalanlamıştı.
Bu arada, Misrata şehrinde, hükümet yanlısı protestocular Dibeybe'yi desteklemek için toplandılar.
Protestolar nasıl başladı?
Protestolar, geçen hafta Trablus'ta en az sekiz sivilin ölümüne yol açan bir şiddet dalgasının ardından geldi. Ölümcül çatışmalar, güçlü silahlı örgüt lideri Abdülgani el Kikli'nin (Gheniva olarak da biliniyor) bir askeri üste pusuda öldürülmesinin ardından başladı.
Dibeybe, cinayetin ardından iktidarı sağlamlaştırmaya ve kontrolü ele geçirmeye çalıştı ve haftanın ilerleyen günlerinde daha fazla çatışma yaşandı.
BM ve Mısır'dan çağrı
Gösterilerden önce, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) "vatandaşların barışçıl protesto hakkını" vurguladı ve "herhangi bir şiddet tırmanışına" karşı uyardı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Kahire'nin Libya'daki gelişmeleri yakından izlediğini ve tüm tarafları “azami kısıtlama” uygulamaya çağırdığını söyledi. Bakanlık ayrıca Libya'daki Mısır vatandaşlarına dikkatli olmaları ve durum netleşene kadar evlerinde kalmaları tavsiyesinde bulundu.
Mısır, uzun bir süre uluslararası alanda tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne karşı doğudaki Tobruk hükümetini desteklemişti.
Kaddafi'nin NATO desteğiyle öldürülmesinin ardından devam eden karışıklık
Libya, ülke lideri Muammer Kaddafi'nin 2011'de NATO destekli darbede öldürülmesinden bu yana kargaşa içindeydi. NATO darbesi ülkeyi iki rakip yönetim arasında böldü.
Dibeybe'nin Ulusal Mutabakat Hükümeti, 2021'den beri batı Libya'nın kontrolünü elinde tutarken, komutan Halife Hafter tarafından desteklenen bir yönetim doğuda liderlik ediyor.
Libya'da 2021 yılı sonunda yapılması planlanan ulusal seçimler, aday yeterliliği, anayasal kurallar ve rakip hükümetlerin bir çerçeve üzerinde anlaşamaması üzerine yaşanan güvenlik endişeleri nedeniyle süresiz olarak ertelenmişti.
Türkiye Libya'ya müdahale etmeye çalıştı ama ortalık daha da karıştı
Kaddafi'nin düşmesinin ardından iki yönetime bölünen Libya'da Trablus ve Tobruk yönetimleri arasında süren çatışmalarda Türkiye, Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekliyordu.
Ülkedeki iç savaş, Temsilciler Meclisi'nin bulunduğu Tobruk'u kontrol eden General Halife Hafter'in lehine ilerliyordu. Türkiye'nin 2020 yılında Trablus yönetimine askeri destek gönderme kararının ardından ibre UMH'nin lehine döndü ve Hafter kuvvetleri cephede yenilgiye uğradı. Libya'ya SİHA ve Suriyeli paralı asker desteği gönderen AKP hükümeti, ayrıca TBMM'den geçen tezkereyle TSK unsurlarını da bölgeye sevk etmişti.
Çatışmaların ardından Birleşmiş Milletler arabuluculuğuyla taraflar barış masasına oturdu. Masada, Türkiye'nin de aralarında olduğu birçok uluslararası aktör vardı. 2020 sonunda imzalanan anlaşmaya göre, Libya'da tek bir parlamenter yönetime geçiş dönemi başlatılacaktı. Bu kapsamda, 2021 yılında seçim yapılması koşuluyla ülkenin başına geçici olarak Abdülhamid Dibeybe'nin hükümeti geçmişti.
Ancak Dibeybe hükümeti, 2021 yılında seçim yapmak yerine iktidarda kalmayı tercih etti. Bunun üzerine hem uluslararası hem de yerel güçler arasında yeniden kriz ortaya çıktı. Türkiye’nin zamanında desteklediği Fethi Başağa, Temsilciler Meclisi tarafından başbakan olarak seçildi ve 2022 yazında Trablus’a askeri güçleriyle girdi.
Bu esnada Türkiye’ye bağlı SİHA’ların Trablus güçleri tarafından kullanıldığı ve Türkiye'nin zamanında desteklediği Başağa birliklerinin buradan çekilmek zorunda kaldığı ortaya çıkmıştı.
Yeni yorum ekle