"Gazze’deki soykırımın ve Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik günlük işkence ve cinayetlerin devam etmesinin, İsrail rejiminin BM ve Güvenlik Konseyi düzeyinde hesap vermeye zorlanmayacağına dair kesin inancından kaynaklanıyor."

Welayet News  - İran Dışişleri Bakanlığı, Nekbe Günü münasebetiyle yayımladığı bildiride, 15 Mayıs 1948’de kurulan İsrail rejiminin, Filistin halkı ve bölge halkları tarafından doğru bir şekilde “Nekbe (Felaket) Günü” olarak anıldığı hatırlatılarak, bu rejimin kuruluşunun çağdaş tarihin en büyük insani trajedilerinden birini başlattığı belirtildi.

İran Dışişleri Bakanlığı, Filistin halkının kaderini tayin hakkının altını çizerek, uluslararası toplumu Gazze’deki soykırımı durdurmak ve İsrail rejimi yetkililerini yargılamak konusunda hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Bildiride, İsrail rejiminin sekiz on yıldır ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinin tam desteğiyle hareket ederek en ağır insan hakları ihlallerini işlediği, bu süre boyunca binlerce Filistinlinin öldürüldüğü, yüz binlercesinin yerinden edildiği ve yüzlerce köy ile kasabanın yok edildiği ifade edildi.

Gazze’ye yönelik son saldırıların, Filistin halkını bir ulus ve tarihsel kimlik olarak ortadan kaldırma amacını güttüğü vurgulanan bildiride, İsrail’in su, gıda ve ilaç erişimini keserek sivilleri hedef almasının, 1948 Soykırım Sözleşmesi’ne göre açık bir soykırım suçu olduğu belirtildi.

İran, ABD’nin her iki uluslararası mahkemeye (Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi) uyguladığı açık ve örtülü baskılar nedeniyle adaletin engellendiğini ve İsrail rejiminin cezasız bırakıldığını ifade etti.

Bildiride “Nekbe Günü, insanlığın vicdanında derin bir yara olarak kalan ve çağdaş dünyanın en uzun insani trajedisinin simgesidir. Bugün, işgalin sona erdirilmesi ve Filistin’in özgürlüğü talebi dünya çapında yankı bulmakta, İsrail’in ırkçı ve sömürgeci yapısı dünya kamuoyu tarafından daha net görülmektedir.” ifadeleri yer aldı.

İran, Filistin halkının meşru direniş hakkını savunmaya devam ettiğini, Gazze ve Batı Şeria’daki halkın zorla yerinden edilmesini içeren her türlü planı reddettiğini belirterek, Filistin krizinin çözümünün, işgalin son bulması, Filistinlilerin kendi kaderini belirleme hakkını kullanması ve mültecilerin anavatanlarına geri dönmesiyle mümkün olacağını vurguladı.(Ajanslar)