İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı, halkın intikam talebine yanıt olarak şunları söyledi: İsrail'in saldırısı cevapsız kalmayacak, operasyonun zamanını ve türünü biz belirleyeceğiz, dikkatli bir şekilde gerçekleştirilecek ve onları kesinlikle pişman edeceğiz.

Welayet News  - İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri Muhammed Rıza Zahidi’nin cenaze töreninde gerçekleştirdiği konuşmasında İşgal rejiminin işinin bittiğine işaret ederek şunları söyledi: O: Şehit Süleymani'nin, Şehit Hamdani'nin, Şehit İmad Muğniye'nin ve Kudüs Şerif'in kurtuluşu ve Siyonist rejime karşı mücadelenin tüm büyük şehitlerinin yoldaşı ve daimi yardımcısı olan bir şehidin cenaze töreninde bir araya geldik. Dün, büyük İran milleti ve özgür dünya milletleri, öyle ki, suçlu Amerika ve zalim ve çocuk katili Siyonistler, bu rejimin ömrünün bittiğini, çürümesine ve yıkılmasına çok az zaman kaldığını bilsinler diye Aksa Tufanı’nın eşsiz harekâtının bereketi ve şehit Zahedi ve yoldaşlarının kanlarının bereketiyle, İslam tarihinde eşi benzeri olmayan bir mübarek günü yaşattı.

Genelkurmay Başkanı, Siyonist rejimin 75 yıllık utanç verici hayatına bakıldığında iki net dönemin görüldüğünü belirtti ve şunları dedi: İlk dönem yükseliş ve zirve dönemi, sonraki dönem ise düşüş ve gerileme dönemidir. Siyonistler ve Uluslararası Siyonist Teşkilat, yapılan planlı çalışma ve zemin oluşturmalarının ardından Avrupa'daki muğlak Holokost katliamı bahanesiyle Kudüs-ü Şerifi, Müslümanların ilk kıblesi olan kutsal toprakları gasp ettiler ve zalim bir yönetim kurdular.

Müstekbirlerin İslam dünyasını değiştirme komplosu ve planı

O sözlerine şöyle devam etti: İkiyüzlü ve yalancı Amerika ve Avrupa'nın yardımıyla bu rejim güç kazandı ve askeri çatışmada Arap orduları ona karşı 6 günden fazla dayanamadı ve eğer İslam devrimi olmasaydı, küresel komplo ve İslam dünyasını değiştirmeye yönelik kibirli plan, suçlu Siyonistlerin varlığıyla şekillenmiş olacaktı. Siyonistlerin gerileme dönemi İslam Devrimi ile başladı. İmam Humeyni (r.a) bu saldırganlık ve zulme karşı İslam Cumhuriyeti'nin kalıcı stratejilerinden birini yapmış, Kudüs Günü'nü Müslüman milletlerin temiz duygularını ifade etmek için ilan etmiş ve Müslümanların bu rejimi bir kova suyla bile Akdeniz'e dökebileceğini vurgulamışlardır. O günden bu yana Siyonistlerin güç elde etme sürecinin değişmiştir.

Tümgeneral Bakıri, İmam Hamane'nin liderliği döneminde, onun komutası altında İslam Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nün kurulmasıyla İslami direnişi oluşturma sürecinin yeni bir hayat kazandığını belirtti ve şunları ifade etti: Gayrimüslim ve zayıf akımlar yavaş yavaş kenara çekildi ve Lübnan'da Hizbullah, Filistin'de Hamas ve İslami Cihad gibi gerçek İslami akımlar tüm gücüyle sahaya çıktı ve 30 yıldan bu yana sahaya eklendi.

Aksa Tufanı İsrail'e karşı benzersiz bir operasyondu

O sözlerine şöyle devam etti: Geçtiğimiz yıl 7 Ekim'de gerçekleştirilen belirleyici bir operasyon olan Aksa Tufanı operasyonu, bu büyük buzdağının küçük bir kısmını ortaya çıkardı; maksimum bin savaşçının katıldığı benzersiz, kusursuz bir operasyon ve 15 yıldan fazla bir süredir tamamen küçük bir barikatla çevrelenmiş bir örgüt. Sürpriz bir operasyonla ağır silahlı Siyonistlere saldırarak bu felaketi onun başına geçirdiler ve onu benzersiz bir yenilgiye uğrattılar.

İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı, İsrail'in, temelleri katil Amerika ve Avrupa'nın askeri gücüne, istihbaratına ve desteğine dayanan bir düşman olduğuna değindi ve şunları ekledi: Bu operasyonda bu savaşçılar, minimum kayıpla düşmana ciddi kayıplar verdirdiler. Gazze toprakları 40 km'ye 10 km'lik küçük bir kara parçası. 16 yıldır kuşatma altında ve liderleri suikastE uğramışken bu durumda tüneller kazarak, tahkimatlar yaparak, tünellerin altından bir savunma sanayii oluşturdular ve benzersiz planları ile Siyonistlerin başına böyle bir felaket getirdiler.

Siyonist rejim Gazze savaşı bataklığına saplandı

Muhammed Bakıri şunları belirtti: Nil'den Fırat'a kadar büyük toprakları yani Filistin, Suriye, Mısır, Ürdün ve Irak ülkelerinde olan rejim, son 6 aydır şehirden küçük bir arazide çatışmaya yakalandı. Aylardır Gazze savaşının bataklığına gömülmüş durumda ve bunu bitirmenin bir yolu yok ve bu cinayetlerinin devamının da imkanı yok.

 ‘İşgal rejiminin kadın ve çocukları öldürmeye, hastanelere saldırmaya, hastaları yataklarında katletmeye, camileri, okulları ve şehrin altyapısını yok etmeye, su, elektrik ve temel yaşam tesislerinde kıtlık yaratmaya yönelik saldırganlığı mücahitlerin operasyonlarının cevabı mı?’ sorusuyla işgal rejiminin savaş suçları işlediğine işaret eden Muhammed Bakıri şunları sözlerine ekledi: Gazze'deki aç insanların arabalarını ve yiyecek tesislerini hedef almanın gerekçesi nedir? Bu, Batılı insan haklarının gerçek yüzünü dünyaya gösteren ve İsrail'in Ortadoğu'da demokrasi örneği olduğunu, Batı demokrasisi olduğunu iddia eden sözde Amerikan ütopyası medeniyetinin gerçeğini ortaya koyan Siyonist savaş yöntemidir.

İsrail'in işlediği suçların asıl sorumlusu Amerika'dır

‘Büyük şehitler verdik ama onların kanlarının bereketi bu gerilemeyi ve çürümeyi hızlandıracaktır’ diyen Muhammed Bakıri, şöyle devam etti: Amerika bu cinayetlerin en büyük suç ortağıdır, ister bu işe bulaştığını kabul etsin ister inkar etsin, hiçbir fark yok, Şam'daki olayın ve İsrail'in işlediği suçların asıl sorumlusu Amerika’dır ve cevap vermelidir.

Tümgeneral Bakıri sözlerine şunları ekledi: Şehitlerimizin durumu açıktır. Bunlar gerçek müminlerdi, iman ettiler ve hayatlarının sonuna kadar bu din için ve dinlerinin esasları uğruna Peygamber Efendimiz (sav)'in ve İmamların (as) ayaklarının dibinde dimdik durdular ve şehadete erip göç ettiler. Şehit Zahidi, hayatını ve ömrünü Kudüs için feda etti; ailesinden uzakta yaşamaya sıkıntılara katlandı. Bu şehit, Emirül Müminin'in (a.s) şehadet gününde en zalim terör rejimi Siyonist rejim tarafından şehit edilmiş ve efendisinin yolunda şehit olmuştur.

Olabilecek en büyük zarara uğratarak düşmanı pişman edeceğiz

Bakıri sözlerine şöyle devam etti: Tahran'da şehadetinden bir gün önce kendisini ziyaret ettiğimde ve bilgisinden faydalandığımda, her zamanki gibi dolu dolu ve güler yüzle cepheden haberlerini vermişti. Raporlarını sunduktan sonra arkadaşlarını da görerek, öncesinde ailesini ve akrabalarını ziyaret ederek, heyecanla İmam Rıza'nın (a.s) ziyaretine koştu ve ardından hızla ve telaşla direniş cephesine giderek İslam yolunda şehit oldu.

Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı şunları kaydetti: Bu eylem bir çaresizlik ve pasiflik eylemidir ve cevapsız kalmayacaktır. Aziz lider, düşmanı pişman edeceğimizi ve yiğitlerimizin gerekli intikamı alacağını söyledi ancak operasyonun zamanını, planını ve şeklini biz belirleyeceğiz. Kesinlikle doğru zamanda, planlı bir şekilde ve düşmanı yaptığı işten pişman edecek şekilde olacaktır.