Kasım Bin Hasan'ın (a.s) Şehadeti

Pt, 24/07/2023 - 19:39

Aşura gecesi Seyyid-i Şuheda, İmam Hüseyin (a.s) bütün ashabını topladı ve buyurdu:" ben ashabımdan daha sadık ve daha vefalı dostlar tanımıyorum ve ailemden daha iyi ve daha merhametli bir aile görmedim . Allah hepinize benden taraf hayırlı mukafatlar versin." Onlardan bia'tını geri aldı ve :" hepinizin gitmesine izin veriyorum,artık hepiniz serbestsiniz ve sizin üzerinizde benim bia'tım yoktur" buyurdu. Bunun üzerine herkes sadakatini beyan edip : "senden asla ayrılmayacağız ve seni yalnız bırakmayacağız" dediler.

Welayet News  - İmam Hüseyin (a.s) buyurdular :" bilin ki hepimiz öldürüleceğiz." Ashab arzettiler:" Allah'a şükürler olsun bizlere böyle bir şeref nasip ettiği için bu müjde ve mutluluktur." 

Toplantının bir köşesinde on üç yaşlarında bir çocuk oturuyordu. Bu çocuk bu "öldürüleceğiz" sözüne dahil olup olmadığına şüphe etti. Öte yandan İmam Hüseyin (a.s) burda bulunanların hepsi demişti ama ben çocuk ve olgunlaşmamış olduğum için beni kastetmemiş olabilir diye düşündü. 

Bu on üç, on dört yaşındaki genç dedi ki :" Canım amcam! Bende bu savaş meydanında şehit olurmuyum? İmam Hüseyin (a.s) bu genci -bizim tabirimizle - denemek istedi ve sordu:" azizim senin görüşünde ölüm nasıl birşey?" Kasım(a.s) dedi :" احلی من العسل" Baldan daha tatlıdır.

Aşura günü İmam Hüseyin'in genç oğlu Ali Ekber şehit olduktan sonra , Kasım (a.s) amcasının yanına geldi ve büyük bir ısrar ve istekle , meydana çıkıp savaşmak için izin istedi. İmam Hüseyin (as) hazreti Kasım'ın yaşının küçük olmasından dolayı savaş meydanına çıkmasına izin vermiyordu. Ama cesaret ve yiğitliği ceddi Ali'den (a.s) alan ve tarihin zor zamanlarının adamı olan İmam Hasan Mücteba'nın oğlu hazreti Kasım, amcasının izinde şehit olmakta ısrar etmekten geri durmadı ve sonunda izin aldı ve savaş meydanına koştu.

Ravilerden biri şöyle rivayet etmiştir:

Savaş meydanında yaşananlara bakarken aniden İmam Hüseyin'in çadırlarının yanından genç bir çocuğun çıktığını gördük yüzü ay parçası gibi parlıyordu. Elinde kılıç vardı ve üzerinde bir gömlek (savaş zırhı yoktu) geldi ve savaşmaya başladı ve Ömer bin Sa'd'ın ordusundan bir kaç kişiyi öldürdü. İbni Fazl el-Azdi , Kasım'ın(a.s) başına bir darbe vurdu, darbe bu gencin kafatasını ikiye böldü .

Çocuk yüz üstü yere düştü. "Ah Amca" diye yüksek sesle bağırdı. Hüseyin (a.s) " bir av kuşu gibi"  -bu tabirin güzelliğine bakın bir av kuşu hızında- gencin başına hızla yetişti ve bir kızgın aslan gibi önce katilini kılıçla vurup yere fırlattı , katili kurtarmak için yardıma geldiler fakat İmam hepsine saldırdı. Kasım Bin Hasan'ın cesedi üzerinde büyük bir savaş başladı , tüm alan meydan'ın tozuyla kaplandı. Ravi şöyle der : bir kaç dakika sonra toz çöktü. Ravinin canlandırdığı  bu manzara insanın içini çok yakıyor: Hüseyin bin Ali aleyhisselamı orda gördüm.  İmam Hüseyin bu gencin başında duruyor ve ona hasretle bakıyordu ve o gençte can çekiştiriyordu. İmam Hüseyin buyurdu :"  Allah'ın rahmeti seni öldürenlerin üzerinden uzak olsun." Sonra Hüseyin (a.s) onu göğsüne aldı ve yerden kaldırdı, ve oğlu Ali Ekber'in ve diğer şehitlerin yanına götürdü.

Welayet News  



Yeni yorum ekle