Hatem-i Nebiyîn (s.a) başta olmak üzere bütün ilâhi peygamberler , güzel ve övülmeye değer ahlak bakımından dönemin önderleri olmuşlardır öyle ki Cenab-ı Hak Peygamberin bütün güzel vasıfları arasında onun güzel ahlakına işaret etmekte ve başarısının sırrını yumuşak huylu olmasında bilmektedir.

Welayet News  - İmam Rıza (a.s) da en yüksek ve en güzel ahlaki davranışa sahipti ve onun ahalki özelikleri,  Rezevi(a.s) mektebi'nin müminleri ve takipçileri için en iyi davranış modeldir.

Bir Bakışta İmam Rıza (a.s) Ahlakı

Aşağıdaki rivayette İmam Rıza'nın (a.s) ahlakının genel resmi anlatılmaktadır.

"İbrahim bin Abbas" onun ahlaki hayatı hakkında şöyle der :" Hz.Rıza (a.s) sözleriyle kimseye zulmettiğini hiç görmedim veya birinin konuşmasını bitmeden yarıda kestiğini  hiç görmedim . İmam(a.s) Muhtaçların ihtiyaçlarını giderirdi ve ihtiyaçlarını karşılama gücüne sahip  olduğu, muhtaçları asla geri çevirmezdi.  Dizlerini asla başkalarının önünde uzatmazdı ve asla başkalarının önünde bir şeye yaslanmazdı. Kölelerine ve mürettebatına küfrettiğini de hiç görmedim. Kalabalıkta yüksek sesle güldüğünü de görmedim; Aksine, gülüşü bir gülümsemeydi. Sofrayı açtığında, köleler ve hizmetçiler ve hatta hamallar ve bekçiler de onunla birlikte sofraya otururlardı. Çok az uykusu vardı ve çok hayırları ve gizli sadakaları vardı ve bunların çoğunu da gecenin karanlığında yapardı (kimseyi utandırmamak için veya  tanınmasın diye)."

Gerçekten, hayatında ve işlerinde tüm dini adetleri yerine getiren birini, Hz. Rıza (a.s) ve soyundan olan diğer imamlardan başka nerede bulabilirsiniz?

Ebû Navas, İmam Rıza'nın nurlu yüzüne bakınca  İmam'ın ahlakının genel bir resmini bir gazelde kaleme almış, tercümesi ise şöyledir:

"(Masum imamlar (a.s) pak ve temizdirler, ne zaman isimleri anılsa  onlara selam ve salât gönderilir. Nesli Ali'nin (a.s) soyuna ulaşmayan kimse, gelecekte izzet ve şeref sahibi olamaz. Muhakkak ki sen yüksek bir makamdasın, kitap ve Kur'an sûrelerinin muhtevası hakkında bilgi sahibisin."

Bununla birlikte toplumda örnek teşkil etmesi için en çok ihtiyaç duyulan Hz.İmam Rıza'nın bir kaç  pratik ahlak örneğini açıklamalarla birlikte sunuyoruz:

Birincisi: Allah-merkezliliğe dayalı ahlaki karakterin kapsayıcılığı

Bir karakterin kapsamlılığının anlamı, o karakterde çeşitli temel ve öne çıkan ve bazen görünüşte çelişkili özelliklerin varlığıdır; İmam Rıza (a.s) dahil olmak üzere masum liderlerimiz, kişilik unsurlarının uyumu, belirli ilkelerin insanların davranışlarına hakim olması ve benzer durumlarda aynı tepkilerin verilmesi olan kişiliklerinde çeşitli özelliklere ve kapsamlılığa sahiptiler. Aslında her şey Allah'ın ekseni, Allah'ın niyeti ve samimiyeti etrafında dönerken, Allah'ın çizgisi ve Allah'ın rızası için edilen niyet tüm zıt sıfatları organize eder.

İkincisi: Ehl-i Beyt Vilayetinin meşruiyetinde Israrı

İmam Rıza (a.s) memleketin ileri gelenlerinden, alimlerle ve milletle yaptığı görüşmelerde ve her yerdeki tartışmalarda kendisinin ve ecdadının vilayet hakkını savunurdu.

Üçüncüsü: Güzel Ahlaka sahip oluşu

İmam Rıza (a.s) , mükemmel ve seçkin bir ahlaka sahipti, ve bu nedenle genel ve özel dostlukları kendine cezb ediyordu . İbrahim ibni Abbas'tan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir : " Ebu el-Hasan el-Rıza'nın kimseye kaba davrandığını hiç görmedim,  dizlerini kimsenin yanında uzatmıyordu,  kimsenin yanında yaslanarak oturmuyordu, kölelerinden birini sövdüğünü hiç görmedim, tükürdüğünü hiç görmedim , kahkahayla güldüğünü hiç görmedim,  gülüşü gülümsemeydi.."

Dördüncüsü: İmam Rıza'nın takvası

İmam Rıza'nın takvası öyle idi ki , bunu sadece halk değil düşmanları bile itiraf ediyordu. Çünkü İmam'ın tüm fikri ve çabası Allah'ın dinini korumak ve İlahi görevleri yerine getirmekti ve kendilerinin ve insanların kurtuluşunu takvada, günahlardan sakınmada ve ibadette biliyordu.

Tüm yüksek beşeri ve manevi faziletlerin temelinde takva, paklık ve günahlardan sakınma vardır...

Beşincisi: İmam Rıza (a.s)'in cömertliği

Cömertlik fakirin evini ve aile ortamını aydınlatır ve ısıtır, insanların cömert olmadığı toplumda o toplum ölü sayılır. 

İmam Rıza (a.s) elinden geldiği kadar, fakirleri ve muhtaçları hayal kırıklığına uğratmamaya çalışıyordu, ne zaman bi muhtacın ihtiyacını giderebilse onu boş göndermezdi.

İmam Rıza (a.s)  Arefe günü Horasan'da bulunduğu sırada tüm malını fakirlere bağışladı.  Fazl İbn-i sehl buna itiraz etti ve bunun bir zarar ve kayıp olduğunu söyledi. İmam cevabında buyurdu: " bilakis faydalı ve verimlidir. Ilahi bir mükafat veya cömertlik ve keremle verdiklerini zarar sayma."

Welayet News