The Times of İsrael: İran yeni bir Ortadoğu inşa ediyor

Ct, 15/04/2023 - 22:40

Siyasi analistler ve gözlemciler, iç protestoların devam etmesi ve Siyonistlerin Filistinlilere karşı gerginliğinin tırmanmasını dikkate alarak, bu sahte rejimin varlığını daha büyük bir tehlikenin tehdit edeceğini beklediklerini dile getiriyor. Siyonist medya organlarından ise bu rejimin korkunç geleceğine ilişkin birbirini izleyen uyarılar geliyor.  

Welayet News  - Elektronik yayın yapan "Times of İsrael" gazetesi, geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir raporda "İran'ın yeni bir Ortadoğu inşa etme peşinde olduğunu" belirterek, "Pekin-Tahran'ın Sünni Müslüman ülkelerle uzlaşma ve stratejik ittifak yönünde desteklediği eksenin İsrail ve ABD için önemli güvenlik sorunları yaratacağını" yazmıştı.

Raporunun bir başka bölümünde, "Amerika'nın bölgede İran, Rusya, Çin ve Suudi Arabistan arasında ortaya çıkan yeni eksenden son derece endişeli olduğu"na değinen gazete, "Tahran'ın giderek artan özgüveninin tüm bölgede hissedildiğini ve bu gelişmelerin İsrail için derin etkiler beraberinde getireceğinin ise söylemeye gerek kalmayacak kadar açık olduğunu” vurguladı

Haaretz: Tam teşekküllü bir fırtınayla karşı karşıyayız

Arapça yayın yapan "Rai Al-Youm" gazetesi de bu konuyla ilgili yayınladığı bir raporda, " Pazar günü İsrail medyasının, işgalci rejimin İran, Hizbullah ve Hamas Hareketi ile birden fazla cephede görülmemiş bir savaş fırtınasıyla karşı karşı olduğunu kabul ettiğini” aktardı.   

Haaretz gazetesi, “Çeşitli cephelerdeki mevcut şiddet dalgasının, Hamas ve Hizbullah'ın İran'dan ilham alarak İsrail'i yok olana kadar kanlı operasyonlarla yıpratma şeklindeki uzun vadeli stratejisinin bir başka versiyonu olduğunu” yazdı. Haaretz’in iddiasına göre İsrail, kendisini Batı Şeria, Kudüs ve 1948'in işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlilerle sınırları boyunca çok taraflı bir savaşa sürüklemeye çalışan düşmanlarla karşı karşıya gelmiş durumda.

El-Mayadin kanalının raporunu doğrulayan Haaretz, şunları itiraf etti: "İsrail'in bölgesel ve uluslararası durumu bundan daha kötü olamaz. Tel Aviv, ilişkileri normalleştirmeye yönelik anlaşmaları Ortadoğu'nun şeklini ve İsrail'in buradaki konumunu değiştirmek için bir platforma dönüştürmeye çalışmak ve buna odaklanmak yerine BAE, Bahreyn ve Fas’ı  savunamayacakları veya destekleyemeyecekleri bir konuma soktu. Bu Mısır ve Ürdün için de geçerli ve onları Tel Aviv ile ilişkilerini daha fazla kısıtlamaya zorladı."

İbranice yayınlanan bu gazetenin haberinin devamında, Siyonist rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İran'ın nükleer programıyla başa çıkma stratejisinin tamamen çöktüğüne atıfta bulunularak, şu ifadelere yer verildi: "Öte yandan, Tel Aviv'in ABD ile ilişkileri benzeri görülmemiş bir şekilde gergindir. Oysa Washington İsrail'in temel bir müttefiki olup ondan bağımsız olamaz ve bu ittifak olmadan Tel Aviv'in bugün hayatta kalabilmesi şüphelidir.”

Raporun davında, "Şimdi, İsrail istihbarat teşkilatlarının aylardır uyarıda bulunduğu tam teşekküllü bir fırtınayla, çok cepheli bir savaşla karşı karşıya olabiliriz" deniliyor. Haaretz'e göre, "İran, Hizbullah ve Hamas'ın İsrail'deki kaostan nasıl zevk alacağını hayal etmek yaratıcılık gerektirmez."

Haaretz'in yazarı şu soruyu gündeme getiriyor: "Neden bunu kötüye kullanmasınlar? Herhangi bir çatışma, İsrail'in caydırıcı gücünü daha da zayıflatacak ve uluslararası konumunu yıpratacaktır. Dolayısıyla bölgede yakında değişmesi muhtemel tek rejimin Tahran değil, İsrail olduğunu söylemek gerekir.”

Bölgedeki güç dengesi Tahran lehine değişti

Siyonist analist Yoni Ben-Menachem ise, "Fısıh (Hamursuz) Bayramı sırasında Gazze'den ve güney Lübnan'dan roket atışlarının, İran bağlantılı grupların General Süleymani'nin tasarladığı cepheleri birleştirme stratejisini kullanarak İsrail'e karşı yürüttüğü yıpratma savaşının ilk aşaması olduğunu" yazdı. Ben-Menachem, mevcut muharebe turunun, Siyonist rejimin varlığını yok etmeye yönelik kademeli planlamanın yalnızca ilk aşaması olduğunu ve sonraki aşamaların ileride geleceğini vurguladı.

Ben-Menachem’in itiraf ettiğine göre, “İran liderliğindeki direniş ekseninin değerlendirmesi, İsrail'in protesto dalgası ve ABD ile ilişkilerdeki kriz nedeniyle zayıfladığı, aynı anda birkaç cephede savaşamayacağı ve Batı Şeria'da bir operasyon dalgasının eşlik edeceği onbinlerce roket ve uzun menzilli füzenin ateşlenmesiyle baş edemeyeceği yönünde.”

Adı geçen Siyonist analist, "İran'ın Çin-Rusya eksenine girmesi ve Suudi Arabistan'la ilişkilerin yeniden başlaması ile birlikte bölgedeki güç dengesinin Tahran lehine değiştiğini" itiraf ederek, şöyle diyor: “İsrail birkaç cephede güvenliğini tehlikede görüyor ve İsrail'in Suriye'de İran ve Hizbullah'a yönelik askeri saldırıları onları yenemez. Ayrıca Filistin, Irak, Yemen, Suriye ve Lübnan'ın İsrail'e karşı İran'la ittifak kurmakta ortak çıkarları var.” Ben-Menachem'e göre, cepheleri birleştirme stratejisiyle savaş başlatmak İsrail için çok tehlikeli ve bununla başa çıkmak için doğru yolu ve zamanı bulması gerekiyor.

Siyonist analist: Kendimizi kandırıyoruz, bu savaşın ta kendisi!

İsrailli analist Ehud Yaari de İsrail'in 12 Tv kanalı programında, ‘Art arda gelen operasyonları, yılın ilk üç ayında 17 kişinin öldürülmesi, kuzeyden ve güneyden atılan onlarca roketi nasıl görüyorsunuz?’ sorusunu şöyle yanıtladı: “Bu dönemde çoğumuzun kendimize yalan söylediğimizi düşünüyorum. Yaşananlar büyük ve korkunç bir savaşın başlangıcı değil, savaşın ta kendisi! Burada ve şurada bıçaklar, roketler, füzeler ve insansız hava araçlarıyla meydana gelen operasyonlar bir savaştır. Yoğunluğu azalıp artsa da devam eden bir savaştır bu.” Siyonist analist sözlerinin devamında şöyle dedi: "Bazılarımız kendimizi kandırdık veya en azından hükümetin kararlarının görünümü bunu gösteriyor. Gördüğümüz saldırılar sadece Hamas'la ilgili değil, Hizbullah'la da ilgiliydi. İran'ın isteği üzerine oldu ama Hizbullah'la bağlantılı.” İsrail ordusunun sadece Hamas hedeflerine saldırdığına işaret eden Yaari, "Bu saldırıların perde arkası konusunda kendimizi kandırmamalıyız” dedi.

Siyonist orduya verilen benzersiz uyarı

Çökme korkusu sadece İbranice gazetelerde ve medyada değil, aynı zamanda Siyonist rejimin askeri ve güvenlik aygıtlarında da kendini gösteriyor. Birkaç gün önce Siyonist medya, İsrail'in "Aman" olarak bilinen askeri istihbarat teşkilatındaki araştırma ekibinin "siyasi ve güvenlik komutanlarına ve İsrail ordusuna hitaben, İsrail'in düşmanlarına karşı caydırıcılık gücünün aşınması ve zayıflaması konusunda benzersiz bir uyarı" yayınladığını bildirdi.

Bu uyarı mesajında şu ifadeler yer alıyor: "Bu mesele İran'ın başını çektiği İsrail karşıtı eksenin her bileşeninde apaçık ortadadır. Hizbullah'ın Lübnan'daki Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah ile Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin yetkilileri arasında son haftalarda pozisyonları uyumlu hale getirmek amacıyla gerçekleştirilen bir dizi görüşme de bunun kanıtıdır."

Geçen gün de Siyonist medya, Hamas'ın siyasi büro başkanı İsmail Haniye ve yardımcısı Salih el-Aruri başkanlığındaki Hamas heyetinin Hizbullah genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah ile yeni bir toplantı yapmasını tartıştı. Siyonist rejimin Mekan TV kanalı da bu toplantının direniş ekseninin herhangi bir gelişmeye karşı hazırlık oranı ve unsurları arasındaki işbirliğini masaya yatırma amacıyla yapıldığını ileri sürdü.

Çeviri: Mehmet Gönül

Welayet News



Yeni yorum ekle