Atvan: Washington'ın Suriye'deki İşgal Dönemi Bitti

Pa, 26/03/2023 - 13:31

Rey el-Yevm Gazetesi Başeditörü, ABD'nin Suriye'deki işgal döneminin sona erdiğini ve yakında Amerikalıların tüm bölgeden çıkarılmasına şahit olacağımızı vurguladı.

Welayet News  -  Dün, haber kaynakları, işgalci ABD’nin Suriye'nin doğusundaki işgal mevzilerine yönelik büyük çaplı roket saldırıları hakkında bir haber yayınladı. Bu haberlere göre, bu saldırılar sırasında el-Omar petrol sahasındaki Amerikan üssü hedef alındı ​​ve ardından arka arkaya çok sayıda patlama sesi duyuldu. Ayrıca söz konusu saldırılarda el-Omar üssünün yanı sıra Koniko'daki Amerikan üssüne de çok sayıda roket saldırısı düzenlendi.

Yerel kaynaklar şu açıklamalarda bulundu: ‘Bu saldırılarda Koniko'daki Amerikan üssüne 20 roket atıldı. Bu saldırılar üssün içinde büyük bir yangına neden oldu ve çok sayıda kişi yaralandı. Son üç gecede yerel medya, birkaç roketin Deyrizor'daki işgal üslerini vurmasının ardından işgalci ABD ordusu ile doğu Suriye'deki direniş grupları arasında karşılıklı ateş açıldığını bildirdi.

Bu bağlamda, Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden ve Rey el-Yevm Gazetesi Başeditörü Abdel Bari Atvan kaleme aldığı yazısında şu ifadelerde bulundu: ‘Petrol, gaz ve tahıl açısından zengin olan Suriye'nin kuzeydoğusundaki işgalci ABD güçlerinin füze ve İHA saldırılarının hedefi olduğu görülüyor. ABD'nin resmi açıklamalarına göre bu saldırılarda bir Amerikalı müteahhit öldü, 5 asker de yaralandı. Tabii ki, ABD’nin söz konusu saldırılardaki kayıplarının gerçek sayısının bu olması pek mümkün değil ve onları küçük düşürücü bir yenilgi bekliyor.

ABD’nin F-15 savaş uçaklarının Deyrizor'da çok sayıda direniş kuvvetinin şehit olmasına yol açan saldırılar gerçekleştirdiği doğrudur. Ancak işgalci ABD’nin işlediği bu cinayete, Suriye'nin Deyrizor vilayetinin doğusundaki el-Omar petrol sahasındaki ABD üssüne 10 füze saldırısıyla cevap verildiği de bir gerçektir. Burada Amerikalılar için tehlikeli olan nokta, insansız hava araçlarının ve füzelerin savaş alanına girmesi ve sayıları 900'ü bulan işgalci ABD güçlerinin Suriye'deki güvenliğini kaybetmesidir. 10 yıl sonra ilk kez işgalci ABD güçlerinin Suriye'de kayıplar verdiğini de gördük ve bu askeri açıdan çok önemlidir.

Bu konunun öneminin nedeni, ABD'nin çok gelişmiş hava savunma sisteminin, bu ülkenin üslerini hedef alan İHA'larla başa çıkamamasıdır. Bu konu işgalci ABD güçleri safları ve Beyaz Saray'daki liderleri arasında bir korku ve dehşet ortamı yaratmıştır. Çünkü bu onlara çok büyük kayıplar yaşatmıştır. Suriye'de son iki gün içinde yaşanan askeri çatışmaların manşetlerine baktığımızda, direniş eksenine bağlı güçler ile onların Irak ve Suriye'nin sınır bölgelerindeki komutanlıklarının çatışma kurallarında köklü bir değişiklik yaşandığını görüyoruz.

Bu bağlamda çatışma kurallarının değişmesi, direniş güçlerinin Amerika’nın askeri varlığıyla bir arada yaşama aşamasından işgalcilere yönelik doğrudan saldırılara geçmesi ve ABD güçlerini Suriye'den derhal çekilmeye zorlamak ve işgalci ABD’ye bağlı Suriye Demokratik Güçlerinin tasfiye edilmesi ve nihayet Amerikalıların işgal ettiği bölgelerin ve Suriye halkının petrol ve gaz zenginliklerinin geri alınması olan daha büyük bir stratejik hedefe ulaşmak istemeleriyle bağlantılıdır.

ABD Başkanı Joe Biden Cuma günü düzenlediği basın toplantısında, “ABD, İran'la çatışma peşinde değil, ancak halkımızı desteklemek için kararlı bir şekilde yanıt vermeye hazırız” dedi.

Bu, Amerikalıların geri çekilmesinin, direniş güçlerinin ve komutalarının ABD'nin Suriye'deki yasadışı askeri üslerini hedef alma konusundaki şaşırtıcı ve hesaplı tepkisinin ilk sonucunu gösterdiği anlamına geliyor. Joe Biden'ın korumaya söz verdiği Amerikan halkının kimler olduğunu ve Suriye'de nerede olduklarını bilmiyoruz.

Elimizdeki bilgilere göre Suriye'de bulunan Amerikalılar, Suriye petrolünü ve gazını alenen çalan ve karaborsada satan işgalci güçlerdir. Ancak Amerikan ulusu Suriye'den 5 bin milden daha uzakta ve Suriye'den veya Irak'tan onlara yönelik bir tehdit yok. Aksine, her şey tam tersidir. Belki bu, ABD Başkanının İran'ı vurma ve ona yönelik saldırı konusundaki tehditlerini geri çektiği ve bu ülke ile bir çatışma istemediğini vurguladığı ilk açıklamadır.

Fırat'ın doğusundaki Amerikan üssünün dakik bir şekilde hedef alınması ve Amerikan askerlerinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan insansız hava aracı saldırıları, iki ana taraf için çok güçlü bir mesaj içeriyordu:

   - Bu mesaj öncelikle, sadece Suriye'de değil, tüm Arap bölgesindeki, özellikle Fars Körfezi ve Irak'taki tüm ABD üslerinin, direniş füzeleri ve insansız hava araçları için kolay ve meşru hedefler olduğu konusunda ABD liderliğine yöneliktir.

   - İkinci mesaj, Siyonist rejimin, başta Suriye’nin havalimanları olmak üzere bu ülkenin mevzilerine yönelik hava saldırılarına karşılık verme zamanının çok yakın olduğu, çünkü Fırat'ın doğusundaki dünyanın en büyük gücünün (Amerika'nın) üslerini vurmaktan çekinmeyen birinin, Siyonistlere daha büyük darbeler vurmaktan çekinmeyeceği konusunda işgalci Siyonist rejime yöneliktir.

Joe Biden ve Amerikalı generaller bu mesajları alıp, içindeki şifreleri anladılar ve her zaman mücadeleye hazır güçlü bir eksenle karşı karşıya olduklarını anladılar. Bu nedenle, ABD başkanı ve generalleri aceleyle özellikle Amerikalıların Ukrayna kriziyle boğuştuğu bu durumda İran'la savaş peşinde olmadıklarını açıkladılar.

Suriye petrolünün, gazının ve tahılının Amerikalılar tarafından çalınması muhtemelen önümüzdeki birkaç gün veya hafta içinde duracak. Dolayısıyla Amerika'nın Afganistan'daki Kabil Havalimanı'ndaki küçük düşürücü yenilgi sahnesi, Fırat'ın doğusunda ve Suriye'deki Tanf üssünde, Irak'taki Yeşil Bölgede ve Aynü’l Esed’de bir kez daha tekrarlanacak.’

Tags: 


Yeni yorum ekle