İmam Hamanei: Yaptırımlar Olmasaydı Bu Endüstriyel ve Teknik Gelişmelerimiz Olmazdı

Per, 23/02/2023 - 16:44

İslam İnkılabı Lideri, Uzmanlar Meclisi temsilcileriyle buluşmasında, nizamın toplumsal bünyesinin milli bir servet olduğunu ve Allah’ın bununla bütün yetkiler ve ulema için hücceti tamamladığını vurguladı.

Welayet News  - İslam İnkılabı Lideri İmam Hamanei, bugün (Perşembe) Uzmanlar Meclisi üyeleriyle buluşmasında, oldukça önemli ve yüksek bir konuma sahip olan Uzmanlar Meclisi'ni “cumhuriyet” ile “İslamiyet”in kaynaşmasının simgesi olarak nitelendirdi ve halkın çeşitli sahnelerdeki eşsiz, hayati ve kesintisiz müşareketine işaretle şöyle dedi: Nizamın toplumsal bünyesi, milli bir servettir ve Allah bununla bütün yetkililer ve ulema için hücceti tamamlamıştır. Hepimiz bu devasa sermayeyi korumak ve artırmak için yılmadan çalışmalıyız.  

İnkılap Lideri, mübarek Şaban ayının gelişini ve bu ayın  büyük ve sevinçli bayramlarını tebrik ederek, Uzmanlar Meclisi’ni dini demokrasinin gerçek bir simgesi olarak değerlendirdi ve şöyle konuştu: Bu meclis, demokrasinin tamamen sağlıklı bir şekilde tahakkuk etmesi ışığında halk tarafından seçildiği halde din alimlerinden oluşmakta ve nizamın dini özünü göstermektedir.

Uzmanlar Meclisi’nin konumu, ehemmiyeti ve hassasiyetinin nizamdaki diğer merkez ve kurumların üstünde olduğunu belirten İnkılap Lideri, “Bu meclis, hem liderliği belirler hem de gözetlemeleriyle liderliğin varlığını ve şartlarının devamlılığını güvence altına alır ve  böylesine büyük bir makamı, ağır görevleri üyelerine havale eder ve Allah’ın katında bu görevlerin ifasında hiçbir ihmal kabul edilmez” dedi.

İmam Hamanei, uzmanların ülkenin çeşitli meselelerini ele alma çabalarını liderliğin talebi ve doğru bir mesele olarak değerlendirmek ile birlikte, “Bütün meselelerden daha önemlisi, Uzmanlar Meclisi üyelerinin iç ve dış görevlerine odaklanılması ve ciddi olarak önem verilmesi olduğunu” söyledi.

Uzmanlar Meclisi soruşturma kurulunun, “liderlik şartlarının korunması ve anayasada öngörülen görevlerin ve liderliğin diğer kesin görevlerinin yerine getirilmesi” konusundaki faaliyetlerinin sürdürülmesinin çok önemli olduğunu belirten İnkılap Lideri, “Rehberliğin en önemli görevi, temel çizgiden bir sapmanın yaşanmaması ve İslam Devriminin de diğer devrimler gibi yolundan çıkmaması için genel hareketi ve nizamın önemli parçalarının hareketini devrimin istikameti doğrultusunda gözetleyip korumaktır” şeklinde konuştu.

Uzmanlar Meclisi'nin konumunun kamuoyuna, özellikle de genç nesile mantıklı, gerekçeli ve sürekli olarak açıklanmasını bu meclis üyelerinin diğer bir görevi olarak değerlendiren İnkılap Lideri, “Uzmanlar Meclisi'nin belirleyici konumunun doğru anlatılması, bu meclis'in seçimlerinde halkın şevkle ve heyecanla sandık başına gelmesini sağlar. Elbette bu meclisin üyeleri, ulema olma niteliğine de sahiptir ki bu da onlara başka ağır görevler yüklemektedir” dedi.

Uzmanlar Meclisi’ne yönelik düşmanlığı İslam Cumhuriyeti'nin özüne düşmanlık olarak nitelendiren Devrim Lideri, şu ifadelerde bulundu: İslam Cumhuriyeti’ne yönelik bazı düşmanlıklar, Filistin gibi siyasi meselelerde alınan tutumlarla ilgili iken, bazı düşmanlıklar da nizamın özüne yöneliktir. Çünkü bu nizam, dinin toplumsal meselelere her türlü müdahalesine karşı olan batı reçetesine inananların veya özgürlük ve demokrasinin sahte bayrağının arkasında saklanarak dünya kaynaklarına hükmetme ve onları yağmalama planı çizen liberal demokrasinin elebaşlarının karşısında durmuş ve dinin yanına demokrasi ve özgürlüğü koyarak onların planlarını alt üst etmiştir.

Düşmanlıkların ana sebebinin halka açıklanmasının bir zaruret olduğunu dile getiren İnkılap Lideri, “Düşmanlığın ana nedeni açıklandıktan sonra artık kimse kalkıp sanal ortamda veya başka yerde İslam Cumhuriyeti'nin kendisine düşman yarattığını söylemesin, çünkü dini demokrasinin özü, kötü niyetlilerin planlarını boşa çıkarmakta ve onların düşmanlık yapmasına neden olmaktadır” diye konuştu.

Uzmanlar Meclisi üyelerinin ikinci niteliğinin "alimlik niteliği" olduğunu belirten İmam Hamanei, "İslam Cumhuriyeti'nin güçlü toplumsal bünyesi ve halk ile nizamın birbirine bağlılığı ve güveni, milli bir servet olup dünyada eşi benzeri olmayan veya en azından ender bulunan açık bir gerçektir. Ve bu gerçekliğin koronavirüs olayında, halkın sahaya inmesinde, mümince yapılan yardımlarda ve keza halkın doğal afet mağdurlarının yardımına koşmasında dışa vuran etkileri gerçekten şaşırtıcıdır” dedi.

Bu yılki 22 Behmen yürüyüşünü nizamın güçlü toplumsal tabanının bir başka tezahürü olarak nitelendiren İmam Hamanei, şunları anımsattı: “Dünyanın neresinde, kırk yıl kadar üst üste ve çoğu zaman zor hava koşullarında her yıl sahneye çıkarak ve beli bükük yaşlısından çiçeği burnundaki gencine kadar çeşitli kesimlerden ve düşüncelerden insanların siyasi bir amaç için bir araya gelerek düzelendiği devasa mitinglerin bir benzeri var? Bu, elbette alıştığımız ve belki de büyüklüğünü iyi anlayamadığımız nizamın güçlü halk desteği ve toplumsal bünyesidir.

Halkın katılımı, biz yetkililerin ve alimlerin üzerinde ilahi hücceti tamamlamıştır ve bu milli servetle sadece övünüp yetinmek kafi değildir, bu serveti sürekli koruyup artırmalı ve bu alanda üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz.”

Bu tür milli ve devrimci hareketlerin oluşmasında dinin ve ulemanın rolünü önemli ve yeri doldurulamaz olarak nitelendiren İmam Hamanei, “İslam İnkılabında İmam Humeyni, din alimlerinin bin yıllık mirasına ve halkın arasında onlara karşı oluşan güven ve inanca dayanarak, Tahran'dan uzak köy ve şehirlere kadar milleti birleştirip harekete geçirmeyi başarmış bir din alimi ve taklit mercii olarak etkili olmuştur. Bu iş, hiçbir partinin veya başka siyasi bir şahsiyetin yapabileceği bir iş değildi” diye kaydetti.

Bir servet olarak kalkın tehdit giderici devasa destek ve katılımının nizam için hayati derece önemli olduğunu söyleyen İmam Hamanei, “Ulemanın devlet sorumluluğu olsun ya da olmasın, bu devasa sermayeyi korumak için ağır görevleri vardır. Bunların en önemlisi tebyin cidadıdır. Ayrıca, takva, dürüstlük, temizlik, şüpheli şeylerden sakınmak, ilahi niyet ve sadece dille değil, amelle de davetin yapılması insanları rahatlatır ve onlara güven aşılar” dedi.

Alimlere, gençlerle ve öğrencilerle iletişim kurmalarını ve öğrenci merkezlerine gitmelerini tavsiye eden İnkılap Lideri, “Yeni söz, yeni beyan ve yeni mantıkla gençlerle diyalog kurun ve onların zihinsel düğümlerini açın. Cevabını bilmediğimiz şüpheler karşısında ise, ‘bilmiyorum ya da araştırmam gerekir’ demeliyiz” ifadelerini kullandı.

Farklı şehirlerde çok sayıda genç ve düşünürün büyük âlimler ve Uzmanlar Meclisi üyeleri merkezli ilim çevreleri oluşturmasını gençlerle etkin iletişimin bir başka adımı olarak nitelendiren İmam Hamanei, şu ifadelere yer verdi: “Şüpheden incinmemek gerek. Nasıl ki Merhum Şehit Mutahhari bizzat gidip şüpheyi ve cevabını keşfediyordu, biz de o şekilde şüphelere karşı hazırlıklı olmalıyız.

Nasıl ki yaptırımlar bizi savunma, tedavi, sağlık gibi çeşitli konularda yeni başarılar elde etmeye zorladıysa, şüpheler de yaptırımlar gibidir ve cevap bulmak için bizi çalışmaya, düşünmeye ve araştırmaya zorlar”. 

Gençlerin soruları ve şüphelerinin mantıklı ve ikna edici bir beyan gerektirdiğini dile getiren İnkılap Lideri, "Temelsiz ve mantıksız bir şey söylememeye dikkat edelim. Elbette genç gruplara ve fikir sahibi insanlara düşünsel olarak destek olma vazifesi Kum İlim Havzası ve diğer ilmi havzaların uhdesindedir” dedi.

Konuşmasının son bölümünde, düşmanın süregelen politikasının umutsuzluk  yaratmak olduğunu belirten İmam Hamanei, umut yaratmak gerektiğini vurgulayarak, 1990 yılında siyasi bir grubun ülke yetkililerinden birine yazdığı mektuba atıfta bulundu ve şu ifadelere yer verdi: İmam Humeyni’nin vefatından bir yıl sonra, o grup, ümitsizlikle dolu açık bir mektupta, ülkenin ve milletin yıkımın eşiğine geldiğini yazdılar. Kendileri ve kişilikleri yıkıma maruz kalanlar, her şeye bu açıdan bakarlar. Öte yandan, kalbi ve zihni umut dolu olanlar, konulara ve gelişmelere umutla bakarlar. Umuyoruz ki Allah hepimizi bu anlayışla, ilahi lütuf ve halkın desteğiyle, yorulmadan, gevşemden görevlerimizi yerine getirmeye muvaffak kılsın.

Welayet News

 

 

 



Yeni yorum ekle