İmam Hamanei: Başörtüsü eksik olan kimseler de evlatlarımızdır

Pa, 08/01/2023 - 10:15

İmam Hamanei, bir grup eğitimli kadınlarla buluşmasında, “Kadın meselesinde Batılı riyakar davacılara karşı pozisyonumuz savuma değil, talep etme pozisyonudur” dedi.

Welayet News  - İslam İnkılabı Lideri Çarşamba günü kültürel, sosyal ve bilimsel alanlarda aktif olan yüzlerce eğitimli bayanla bir araya geldiği buluşmada, İslam'ın “cinsiyet ve insanlık - hukuk ve görevler - bireysel ve ailevi sorumluluklar - toplumsal rol ve görevler” alanlarında kadına yönelik ilerici ve adil bakışını açıklayarak, modern Batı'nın kadına yönelik darbelerini köklü ve haince darbeler olarak nitelendirdi ve şöyle dedi: “Eş rolünde kadın sevginin ve huzurun simgesi, anne rolünde ise yaşam hakkı gibidir.Tabi unutmamak gerekir ki ev bakımı evde kalmak demek değil, toplumun farklı alanlarında çalışırken eve öncelik vermek demektir.”

Bazı davetlilerin konuşmalarındaki mükemmel ve belirgin kavramlardan büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Ayetullah Hamanei, “Eğitimli, bilgili, bilge ve deneyimli kadınların ülkedeki çeşitli karar alma ve karar verme kademelerinde yer alma önerisi, uzun zamandır kafamı meşgul eden önemli bir konu ve Allah'ın izniyle buna bir çare bulacağız” dedi.

İslam İnkılabı Rehberi, İslam'ın çeşitli alanlardaki kadına bakışını açıklamadan önce şunlara vurgu yaptı: “İslam Cumhuriyeti'nin kadın meselesinde Batılı riyakar ve ikiyüzlü davacılara karşı pozisyonu, talep etme ve hücum etme pozisyonudur. Çünkü modern Batı ve yozlaşmış Batı kültürü bu konuda gerçekten suçludur. Kadının haysiyeti ve onuru hakkında suç işlemiştir. İslami görüşlerin, kadın elitlerin ve öğretmenlerin dilinden ve kaleminden düzgün bir şekilde anlatılması ve tekrarlanmasıyla, Batı kamuoyunda dahi etkili olmasını temenni ediyoruz.”

İmam Hamanei, Kur'an-ı Kerim ayetlerine atıfta bulunarak, insan ve cinsiyet açısından kadın ve erkeğin eşitliğini İslam'ın esasları arasında sıraladı ve şöyle dedi: “İslami ve insani değerlerde kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur.”

İslam’da kadın ve erkeğin hak ve görevlerinin farklı, ama dengeli olduğunu belirten İnkılap Lideri, şöyle devam etti: “Kadın ve erkeğin fıtratında, evde ve toplumda bireysel sorumlulukta etkili olan farklılıklar vardır ve doğal olarak kadın veya erkek bu fıtrata aykırı hareket etmemelidir.”

İnkılap Lideri, kadın ve erkeğin toplumdaki ve sosyal meselelerdeki görevlerini “eşit düzeyde, ancak farklı rol ve biçimlerde olan görevler” olarak niteledi ve şöyle dedi: “Örneğin, kutsal savunmada, kadın da erkek de savunmakla yükümlüydü. Elbette farklı rollerde savunmakla yükümlüydüler. Kadınlar erkeklerden daha iyi olmasa da en azından bu zor görevi onlar kadar iyi yerine getirdiler.”

İnkılap Lideri, konuyu özetlercesine şöyle dedi: “Derinden ataerkil olan Batılı kapitalist sistemin aksine, İslam'da hem kadın hem de erkek belirli konularda öne çıkar ve yasal, fikri, teorik ve pratik ayrıcalıklara sahiptir. Ancak Batılılar sahtekarlıkla kendilerinin ayrılmaz bir özelliği olan ataerkilliği İslam’a atfediyorlar.”

İmam Hamanei, kapitalist sistemin temel dayanağına yani sermayenin insana üstünlüğüne atıfta bulunarak, “Bu görüşe göre, daha fazla servet biriktirebilen herkes daha fazla değere sahiptir ve doğal olarak erkeklerin sermaye biriktirmedeki özellikleri dikkate alındığında, kapitalist sistem ataerkil bir sistem haline gelir.”

İmam Hamanei, “iş alanı” ve “kadına hedonist bakış”ı Batı'da kadına yönelik iki temel istismar olarak değerlendirdi ve şöyle dedi: “Batı'da kadın özgürlüğü meselesini gündeme getirmenin asıl amacı, onları evden fabrikaya sürükleyip kadınları ucuz işgücü olarak kullanmaktır.”

19. yüzyılda Amerika'nın kanlı iç savaşlarında siyahi kölelerin azat edilmesi tartışmasını, kapitalist sistemin sahtekarlığının ve değerli kavramların suistimalinin bir başka örneği olarak değerlendiren Ayetullah Hamanei, “Yaşanan o süreçte de Kuzey Amerikalı kapitalistlerin, özgürlük adına siyahileri güneydeki çiftliklerden kuzeye sürükleyip düşük ücretlerle çalıştırdıklarını” belirtti. 

İnkılap Lideri, hedonist ve hazcı bakış açısını Batı'nın kadına yönelik bir diğer köklü darbesi olarak nitelendirerek şu ifadelere yer verdi: “Gerçekten acıklı olan bu hikayede, kapitalist sistem her türlü yöntemi kullanarak kadını kendi yararının ve değerinin sokaktaki erkekler için cinsel çekiciliğini ön plana çıkaran davranışlarda olduğuna ikna ediyor ve bu, kadının konumuna, onun haysiyetine yönelik en büyük darbedir.”

İmam Hamanei, Batılı kadınların erkeklerin arzularını örnekleme ve önceleme çabalarını kapitalist sistemin ataerkil bakış açısının bir sonucu olarak değerlendirdi ve şunları vurguladı: “Bu sapkın görüşün aksine, Rabbimiz Kuran-ı Kerim'de kadını erkeklerin örneği olarak adlandırmakta ve Nuh'un karısı ile Lut'un karısının küfre saplanan erkek ve kadınların, Firavun'un karısı ve Meryem'in ise tüm mümin erkek ve kadınların örneği olduğunu buyurmaktadır.”

Batılı ülkelerin resmi merkezlerinin bile açıkladığı istatistiklere ve gerçeklere atıfta bulunarak, Batı'nın kadın haklarını savunma iddiasını en büyük küstahlık olarak nitelendiren İmam Hamanei, “Kapitalist sistemin sözde özgürlüğü, kadına ‘esaret ve hakaret’ ile aynı şeydir ve insan, Batı'daki bazı maceralarından söz etmeye bile utanıyor” dedi.

İmam Hamanei, Batı'da kadın ve erkek arasındaki iletişim özgürlüğünü erkeklerin gözü ve kalbinin doyması ve kadınların sorunlarının azalmasının etkeni olarak gören bakış açısının yanlış olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Aynı özgür ilişkiler, Batılı erkeklerin açgözlülüğünün yüz kat artmasına neden olmuştur. Öyle ki kendileri de kadınlara ve kız çocuklarına yönelik taarruz ve tacizlerin sokak, çalışma ortamı ve okul ortamına ek olarak, demir yumrukla yönetilen ve disiplinli askeri teşkilatlara da yayıldığını söylüyorlar.

Seks ticareti ve köleliği, tüm ahlaki ve örfi sınırların yıkılması ve tüm ilahi dinlerde yasak olan eşcinsellik gibi konuların yasallaştırılması ve diğer skandallar, Batı’nın kadına dair bakış açısı ve kültürünün bir sonucudur. Bu nedenle kadın meselesinde batılı görüşten kesinlikle kaçınmak ameli bir vecibedir.”

Ülkede çok sayıda alim, bilge ve mümin kadının bulunmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren İnkılap Lideri, Batı'nın cinsiyet ve kadın konusundaki feci yaklaşımının açıklığa kavuşturulması ve teşhir edilmesi gereğini dile getirerek şunları söyledi: “Sanal iletişimi kullanarak, İslam'ın kadın ve erkek meselesine bakışını kısa ve anlamlı önermeler ve hashtagleme gibi girişimler şeklinde düzenleyip bu hakikatlere susamış kimeselere özellikle İslam ülkelerinde olanlara sunmalısınız”.

İmam Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde aile konusuna ve ailede kadının rolüne dikkat çekerek, “Ailenin oluşumu yaratılıştaki genel bir yasaya, yani zevciyet yasasına dayanır. Bu görüş, hareketin çelişkiden kaynaklandığını söyleyen Hegelci ve Marksist çelişkinin karşıt noktasında yer alır. Çünkü İslam düşüncesinde,  hareket –neslin devamı da dahil - zevciyet ve eşlik etmekten doğar ki bu teori ciddi ve köklü bir çalışma gerektirir” şeklinde konuştu.

İslam'da ve diğer ilahi dinlerde evlilik ve aile oluşumuna ilişkin kural ve kanunların belirlenmesinin sebebi kargaşa ve kanunsuzluğu önlemek olduğunu belirten İmam Hamanei, “Bu kurallara uyulması aileyi ve toplumu sağlıklı kılacaktır, çünkü aile toplumun yapı taşıdır” ifadesini kullandı.

İmam Hamanei, kadının ailedeki rolünü anlatırken kadını güzel kokulu bir çiçeğe ve evin atmosferinde solunan havaya benzeterek, şöyle dedi: “Evdeki kadın gönüllü çalışırsa sorun yok ama hadislerin saraten belirttiğine göre, evdeki kadın, başkalarının ona zorla iş yaptırabileceği bir işçi gibi değildir.”

İnkılap Lideri, kadının evdeki iki ana rolünü anne ve eş olarak sıraladı ve şöyle dedi: “Eş rolündeki kadın, erkek için sevgi ve huzurun tecellisidir ve bu rolün parlaklığının bazı örnekleri şehit eşlerinin biyografilerinde belirgindir.”

İmam Hamanei, kadının anne rolünün özelliklerini sıralayarak, “Anne rolünde kadın, yaşam hakkına sahiptir, çünkü çocuklarını doğurur ve onları koşulsuz, eşsiz bir sevgiyle büyütür. Ayrıca anneler, her şeyden önce, ulusal kimliğin unsurlarının aktarılması, inanç ve ahlak tohumlarının çocukların benliğinde ekilmesinin etkenidirler” şeklinde konuştu.

Anne ve eş olma rollerini yani ev kadını rolünü kadının en önemli ve asli görevi olarak nitelendiren İnkılap Lideri, “Ev hanımı olmak elbette eve kapanıp, ders vermekten, çalışmaktan, siyasi ve sosyal faaliyetlerden kaçınmak değil, kadının ev hanımı olmayı esas almakla beraber mümkün olan ve ilgi duyduğu her türlü işi yapabilmesi anlamına geldiğini” vurguladı. 

İmam Hamanei, kadının varlığı ve görev bilinci olmadan ailenin idare edilemeyeceğini, bazı düğümlerin kadının narin parmağı olmadan çözülemeyeceğini vurgulayarak, “Nasıl ki hiçbir kadın çocuğunun hayatını korunmasının bazı idari işlerden daha öncelikli olduğundan şüphe duymuyorsa, çocuğun ahlaki ve imani olarak yetiştirilmesinin önemi konusunda da şüphe yoktur ve eğer bir kadın iki alandan birini seçmek zorunda kalırsa, aile daha önemlidir” diye kaydetti.

Bazı sosyal işleri, tüm diğer işlerden üstün farizeler olarak değerlendiren Ayetullah Hamanei, “Bazen bir farizenin önemi, çocukların, eşlerin, anne babaların hayatını kurtarmaktan bile daha fazladır” dedi.

Ailenin Batı'da dağılmış bir durumda olduğunu söyleyen İmam Hamanei, “Bu tehlike, iyiliksever ve ıslahçı Batılı düşünürlerin de protesto sesini yükseltmiştir, ancak Batı'da ailenin kademeli olarak çöküşü o kadar şiddetlidir ki, bu durumun durdurulması veya ıslah edilmesi imkansızdır” dedi. 

İnkılap Lideri, konuşmasının bir başka bölümünde başörtüsü konusuna da değinerek, “Başörtüsü şüphesiz şeriat gereği dokunulmaz bir zorunluluktur, ancak bu vazgeçilmez zorunluluk, başörtüsüne tam olarak uymayanların dinsizlik veya devrim karşıtlığı ile suçlanmasına yol açmamalıdır” ifadelerini kullandı.

İmam Hamanei sözlerinin devamında şöyle dedi: Birkaç yıl önce, eyaletlerden birine yaptığım bir gezide, o bölgenin alimleri ile buluşmada, dedim ki: Neden saçları bıraz dışarı çıkan, hicabı eksik veya yetersiz olan  bayanları suçluyorsunuz? Oysa halkın karşılama merasiminde örtünme tarzı böyle olan bayanlar da vardı. Bunlar dini ve devrimci törenlere de katılan kendi kadınlarımız ve kızlarımızdır.

Kadir Gecelerinde Allah'a yapılan dua, münacat ve raz’u niyaz merasimlerine kadınların katılımına ilişkin yaptığı övgülü açıklamalarını anımsatan İnkılap Lideri,  “O gözyaşlarını özledim, keşke diyorum, o kız ve genç kadın gibi gözyaşı dökebilseydim” ifadesini kullandı.

İslam İnkılabı Rehberi devamla şöyle dedi: “Başörtüsü eksikliği doğru şey değil ama bu, o kişiyi din ve devrim dairesinin dışında görmemizi gerektirmez. Hepimizin eksiklikleri var ve mümkün oldukça onları gidermemiz gerekir”.

İslam Cumhuriyeti'nin kadınlara yaptığı hizmetlerin önemli ve unutulmaz bir konu olduğunu söyleyen İmam Hamanei, “Devrimden önce alim, bilge ve araştırmacı kadınların sayısı bir elin parmakları kadardı. Ancak devrim, eğitimli kadınların kitlesel büyümesine neden oldu. Öyle ki bazı yıllarda kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencileri geride bırakmıştır vr çok sayıda kadın, bilim ve teknolojinin farklı dallarında çalışmaktadır” diye anımsattı.

İranlı kızların uluslararası spor alanlarındaki parlaklığını kadın devriminden sonra bir başka gelişim alanı olarak değerlendiren İnkılap Lideri, “Tesettürün en güzel tebliği, sporcu kızımızın kahraman olup başörtüsüyle şampiyon kürsüsüne çıkması ve uluslararası kameralar önünde ülkesinin bayrağını dalgalandırmasıdır” dedi.

 İmam Hamanei, son dönemde başörtüsüne karşı yürütülen birçok girişime atıfta bulunarak, şunları kaydetti: “Bu çaba ve çağrılara kim karşı çıktı? Bizzat kadınlar karşı çıktı, hele de art niyetli kişiler eksik örtülü denilen bu kadınların örtüsünü çıkarmalarını umarken, kadınlar bunu yapmadı ve bu yönde çağrı yapanların ve propagandacıların ağzının payını verdiler.”

İmam Hamanei, son olarak bazı ailelerde kadınların ezilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şöyle dedi: “Bazen erkekler fiziksel güçlerini kullanarak kadınlara zulüm yapıyorlar. Bu gibi durumlarda aileyi korumak için aile ile ilgili yasaların, erkeğin kadına baskı yapamayacak kadar güçlü ve mazlum tarafı destekleyici olması gerekir.”

Çeviri: Mehmet Gönül

Welayet News 

 



Yeni yorum ekle