İmam Hamnanei: İran milleti, İmam Hüseyin milletidir

Ct, 19/11/2022 - 15:17

İslam İnkılabı Lideri İmam Hamanei, İsfehan halkına hitaben yaptığı konuşmada, “İstikbar ve emperyalizmin İran İslam Cumhuriyeti ile sorunu şudur: Eğer İslam Cumhuriyeti gelişir ve dünyada kendini gösterirse, Batı dünyasının liberal demokrasi mantığı geçersiz olacaktır” dedi. 

Welayet News  - İslam İnkılabı Lideri İmam Hamanei, bugün sabah İsfahan halkı ile buluşmasında, İsfehan’ı hayranlık uyandıran bir bilim, sanat, iman ve cihad şehri olarak nitelendirdi ve bugünkü temel mücadelemizin “duraklama, durgunluk ve gericilik”e karşı ilerleme mücadelesi olduğuna işaretle şöyle dedi: İstikbar ve emperyalizm İran milletine karşı köklü bir cepleşmede İran karşıtlığını tırmandırmak sureti ile tüm imkanlarını halkın, özellikle de gençlerin zihinlerine umutsuzluğu ve çıkmazı empoze etmek için seferber etmiş durumda ve bugün her insanın İran dostu olduğunun ispatının en önemli göstergesi “umutsuzluktan ve umudu yakmaktan kaçınmak” ve “çalışma, çaba ve umut ruhunu yaymak”tır.

Ekonomik sorunların çözümü için yetkililerin artan çabalarına vurgu yapan İnkılap Lideri  şunları söyledi: Son dönemdeki kargaşaları organize eden asli unsurlar ve halkı sahneye çıkarmayı başaramayanlar, şer ve bozguncu eylemlere devam ederek yetkilileri yormaya çalışıyorlar. Ama kargaşalar bitecek ve millet onlardan giderek daha fazla nefret edecek ve daha taze bir ruhiye ve daha güçlü bir şekilde çalışmaya, çabalamaya ve ilerlemeye devam edecektir.

İslam İnkılabı Lideri konuşmasında, istikbar dünyasının İslami İran ile yaşadığı temel sorunu ele alarak şöyle dedi: İstikbar dünyasının İslam Cumhuriyeti ile temel sorunu şudur: Eğer bu nizam gelişir ve dünyada görünür hale gelirse, Batı dünyasının liberal demokrasisi geçersiz olacaktır.

İmam Hamanei, Batı dünyasının liberal demokrasi mantığıyla çeşitli ülkeler üzerindeki hakimiyetine atıfta bulunarak şunları ekledi: Son üç asırda özgürlükten yoksunluk ya da demokrasiden yoksunluk bahanesiyle ülkelerin kaynaklarını yağmaladılar ve birçok zengin ülkenin çamura batması pahasına fakir Avrupa zengin oldu.

İnkılap Lideri, özgürlük ve demokrasi adına ülkelerde özgürlük ve demokrasiye karşı hareket eden Batılıların hokkabaz tarzına atıfta bulunarak, şunları ekledi: Afganistan ülkesi, bunun yakın ve bariz bir örneğidir. Amerikalılar, hükümetin popüler olmaması bahanesiyle oraya askeri saldırı başlattılar. Ancak 20 yıllık suç ve yağma sonrasında, karşı hareket ettikleri aynı hükümet iktidara geldi ve utanç içinde oradan ayrıldılar.

Devrim Lideri şöyle dedi: Şimdi İran'da dine ve gerçek demokrasiye dayalı bir sistem, kendi halkına kimlik kazandırmış ve onları diriltmiş ve fiilen Batı liberal demokrasisinin mantığını çürütmüştür. İçerideki bazı kişiler, Batı propagandasına dayalı olarak, İslam sisteminde özgürlük ve demokrasi olmadığını söylüyorlar ama bu ifadeleri dile getirmek kendi başına özgürlüğün işaretidir. Siyasi düşünce olarak birbirine benzemeyen hükümetlerin iktidara gelmesi de halkın seçme hakkının ve İslami sistemin popülaritesinin bir göstergesidir.

İslam İnkılabı Lideri, “İslam Cumhuriyeti, Amerika ve emperyalizm karşısında taviz verseydi ve onların zorbalıklarına katlanmış olsaydı, baskılar azalırdı ancak ülkeye hakim olurlardı” diyerek, “Geçtiğimiz yıllarda İslam Cumhuriyeti'nin güçlü sesi ne zaman yükselmişse, düşmanın İslam sistemine saldırma çabalarının da artış gösterdiğini” dile getirdi.

“Bugün ülkemizin temel sorunu ‘ilerleme, durgunluk ve gericilik’ sorunu olduğunu ve müstekbir güçlerin de İslami İran'ın ilerlemesinden endişeli, rahatsız ve öfkeli olduklarını” vurgulayan İnkılap Lideri, “Bu rahatsızlık ve öfke nedeniyle Amerikalılar ve Avrupalılar tüm imkanlarıyla sahaya iniyorlar ama hiçbir halt yapamazlar. Nitekim daha önce de yapamadılar ve gelecekte de yapamayacaklardır” şeklinde konuştu.

İslam İnkılabı Lideri, İran'ın ve iktibar dünyanın temel çatışmasında Amerika'nın ön saflarda yer aldığına ve Avrupa'nın Amerika'nın arkasında durduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “İslam Devrimi'nin zaferinden sonraki yıllarda, Carter, Clinton, Obama, Reagan, Bush ve önceki Cumhuriyetçi beyinsiz (Trump) başkandan İran halkını kurtarmak isteyen şu anki aklını ve şuurunu yitiren başkana kadar tüm Amerikan başkanları, İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı durdular ve tasmalı kuduz köpekleri Siyonist rejim ve bölgedeki bazı ülkeler de dahil olmak üzere ellerinden gelen herkesten yardım aldılar.

Bütün bu çabalara rağmen, millet düşmanları genel olarak başarısız oldular. Elbette yaptırım, nükleer bilim adamlarına suikast, çeşitli siyasi ve güvenlik hilelerine başvurma, içerideki bazı insanlara İslam Cumhuriyeti aleyhine konuşma yapmaları için rüşvet verme gibi sorunlar çıkardılar, ancak İran milletinin hareketini durduramadılar.

Böyle bir kampanya ve meydan okumayla karşı karşıya olduğumuz mevcut şartlarda, toplum bireylerine, yetkililere, keza aydınlara, elitlere, gençlere, akademi ve ilahiyat cemiyetlerine düşen görev,  bilimsel, sanatsal, ekonomik, siyasi, ahlâkî ve mânevî her alanda ilerlemek için çaba sarf etmektir.”

Devrimin Lideri, ilerlemeyi sistemin gücünün ve otoritesinin temeli olarak nitelendirdi ve şöyle dedi:  Düşmanın amacı sistemin otoritesinin temellerini sarsmak, bu nedenle ilerleme konusunu herkes ciddiyetle takip etmelidir.

İmam Hamanei, konuşmasının devamında "Nasıl ilerleyebiliriz?" sorusunu yönelterek,  “İlerleme birçok araç gerektirir, ancak ilerlemenin en önemli aracı umuttur, bu nedenle düşman tüm gücüyle umutsuzluğu ve çıkmazı empoze etme üzerinde odaklanmıştır” dedi.

İmam Hamanei, umudu yok etmek için düşmanın uydu ağları, sanal alan ve kiralık televizyonları gibi geniş medya imkanlarına işaret ederek, şu ifadelere yer verdi: “Bütün bu çabalara rağmen, çok şükür ki, ülkede umut ve ilerleme hareketi canlıdır.

Düşman sadece halkı ve gençleri değil, yetkilileri de ümitsizleştirmeye çalışıyor ve ne yazık ki düşmanın bir iç uzantısı var ki, gazeteleri ve sanal ortamı kullanarak ye’si ve umutsuzluğu pompalıyor.

Ekonomik sorunumuz var, Allah'ın izniyle çözülecek ama diğer sektörlerde ilerleme halindeyiz. Tabii ki düşmanın tüm odak noktası genç neslin bu gelişmelerden haberdar olmaması. Bu nedenle düşman ve dahili uzantısı bu gelişmeleri ya gizliyorlar ya da küçük göstermeye çalışıyorlar.”

İnkılap Lideri, son haftalardaki ilerleme ve ileriye dönük hareketlerden bazı örneklere işaret ederek şunları söyledi: İranlı bilim adamlarının kan kanseri tedavisinde yeni bir yöntem bulması, petrol ve gaz çıkarma ekipmanlarından birinin yerelleştirilmesi, kuzey-güney demiryolu hattının önemli bir parçası olan Sistan ve Beluçistan'ın bir bölümünde demiryolu hattının açılması, birkaç fabrikanın açılması, ilk açık deniz rafinerisinin kurulması, 6 enerji santralinin açılışı, dünyanın en büyük teleskoplarından birinin açılışı, bir uydu roketinin fırlatılması ve yeni bir roketin açılışı, tüm bunlar ülkenin ileri hareketinin bazı örnekleridir, üstelik düşmanın bazı rahatsızlıklarla bu hareketi engellemeye çalıştığı bir zamanda oluyor bunlar.

İnkılap Lideri, düşmanın şeraretamiz ve bozguncu eylemlere giriştiği bu günlerde İran gençliğinin canlı ve motive olduğunun altını çizerek, şu ifadelere yer verdi: “Vatanseverliğin temel göstergelerinden biri umut yaratmaktır. Dolayısıyla umutsuzluğa ve çıkmaza sürükleyenler İran karşıtıdır ve vatansever olduklarını iddia edemezler.

İran'a düşman olanların ulusal çıkarları savunmak adına ümitsizliği empoze etmesine izin vermeyin. Yazarlar, şairler, bilim adamları, din adamları ve tüm etkili kişiler umut yaratmalı ve toplumda umudun ve ilerlemenin göstergelerini ve işaretlerini öne çıkarmalıdır.”

Devrim Lideri, konuşmasının bir başka bölümünde son isyanları organize edenlerin asıl amacının milleti meydanlara çıkarmak olduğunu belirterek, “Halkı meydanlara çıkaramayınca bu sefer görevlileri yormak için fitne çıkıyorlar. Elbette ki yanılıyorlar, çünkü bu fitneler halkı yoruyor ve onlardan daha çok nefret ettiriyor” şeklinde konuştu.

İmam Hamanei, bu bağlamda şu ifadelere yer verdi: “Bu olaylar, suçlar ve tahribatlar insanlar ve iş dünyası için bazı sorunlar yaratıyor ancak bu bozguncu ve şer eylemlerin sahanesinde ve sahne gerisindeki kişiler nizama zarar veremeyecek kadar çapsız ve hakirdirler.

Şüphesiz şer tezgahı ortadan kaldırılacaktır ve İran milleti, ülkenin ilerlemesi alanında daha güçlü ve daha taze bir ruhla ilerlemeye devam edecektir.”

İmam Hamanei, tehditleri fırsata çevirebilmeyi inançlı bir milletin doğasının bir parçası olarak değerlendirdi ve ahzap savaşı ve kutsal müdafaa gibi tarihi örneklere atıfta bulunarak şunları kaydetti: “Ahzap savaşında müşriklerin bütün kabileleri savaş alanına geldiklerinde sadece müminlerin kalpleri titrememiş, Allah'ın vaadini hatırlayarak imanları artmış ve bu tehditten bir fırsat yaratmışlardır. Nitekim milletimiz de kutsal müdafaa savaşında ve dünyanın dört dörtlük desteklediği saldırgan karşısında verdiği mücadelede tehdidi fırsata çevirmiş ve yenilmeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir.

İran halkının kutsal savunmada fırsatlar yaratma tarihi, bugün de bazen askeri güç kullanma seçeneğini düşünen düşmanların İran ulusunun yenilmez olduğunu fark etmelerini sağladı. Nitekim Amerikalılara ve rakiplerine, ‘Gelişiniz sizin elinizde ama gidişiniz sizin elinizde değil’ ve her hangi bir saldırganlık durumunda yakalanıp yok edileceksiniz diye defalarca uyarmıştır.”

Son yaşanan kargaşaların içinden çıkarılan fırsatları da ele alan İnkılap Lideri, İran milletinden yana olduklarını iddia eden sahne yöneticilerinin gerçek yüzünün ortaya çıkmasını kargaşayı fırsat çevirmenin bir örneği olarak niteleyerek, şunları kaydetti: “İran milletinin bütün talep ve kutsallarına düşmanlık; İslam’a düşmanlık, Kuran'ı yakmak, camileri yakmak, İran’a düşmanlık ve bayrağı yakmak ve milli marşa saygısızlık etmek, kargaşa sahnesini yönetenlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkardı.

İran milletinin yanında olduklarını iddia ediyorlar. Oysa İran milleti, Müslüman millettir, Kur'an ve İmam Hüseyin milletidir. İmam Hüseyin'e, Erbain'e ve milyonluk Erbain yürüyüşüne hakaret ve hayasızlık edenler İran milletinin yanında olabilir mi?”

Kargaşalarla ilgili unsurlarla nasıl başa çıkılacağını anlatırken sahne yöneticileri, aldananlar, suçlular ve para alan kişileri birbirinden ayırmak gerektiğini vurgulayan İnkılap Lideri, şöyle konuştu: Bu insanlar aynı değil. Düşmanın gerçek amacına aldırmadan düşmana eşlik etmiş, yani aldanmış, ancak suç işlememiş kimse, öğrenci olsun veya olmasın, uyarılmalı, nasihat edilmeli, irşad edilmeli ve uyandırılmalı ve ona, ‘Bu hareket ülkenin ilerlemesinin lehine midir yoka aleyhi mi?’ diye sorarak onu düşünmeye zorlamalı ve düşmanla birlikte hareket etmesini önlemek için  gaflet uykusundan uyandırmak gerekir ve İmam Humeyni’nin deyimiyle, ne kadar birikmiş feryadınız varsa Amerika’ya karşı haykırmalısınız.

Çeviri: Mehmet Gönül

Welayet News



Yeni yorum ekle