Şili cumhurbaşkanı Siyonist rejim büyükelçisinin güven mektubunu reddetti

Pt, 19/09/2022 - 14:40

Siyonist rejime karşıtlığıyla bilinen Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, İsrail rejiminin yeni büyükelçisi Gil Artzyeli’nin güven mektubunu kabul etmeyi reddetti. Siyonist rejim bunu ikili ilişkiler için bir tehdit olarak gördü.

Welayet News  - Boric, İsrail ordusunun Batı Şeria'daki çatışmalar sırasında 17 yaşındaki Filistinli bir genci vahşice öldürmesinin ardından Siyonist rejimin “güven mektubu”nu reddetti.

Artzyeli'nin Boric'e güven mektubunu resmî olarak sunması gerekiyordu, ancak Şili hükûmeti İsraillilerin "Gazze'de çocukları öldürmesi" nedeniyle bu (resmî) törenin iptal edildiğini bildirdi. Artzyeli, töreni ayarlamak için Şili Devlet Başkanı'nın konutuna gitmişti.

Bu ret, İsrail ile ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmediği ve Şili makamlarının, Siyonist rejimin büyükelçisinin kabul edilmesini birkaç ay daha ertelemeye karar vermelerine rağmen, İsrail'in cani eylemlerine ve Siyonist rejim ile bazı Latin Amerika ülkeleri arasında artan gerilimlerin sürecine ciddi bir itiraz olarak nitelendirildi.

 Önemli olan nokta, solcu bir cumhurbaşkanı olarak Boric'in Siyonist rejimi eleştirmesinin uzun bir geçmişi olmasıdır. Boric, Şili Parlamento'sunda yasamacı olarak görev yaptığı dönemde, işgal altındaki Golan, Batı Şeria yerleşimleri ve 1967'de Siyonist rejimin kontrolü altına alınan Kudüs'un bazı bölgelerinde yapılan malların Şili tarafından yaptırım altına alınmasını öngören bir yasa tasarısını destekledi.

Mart 2022'de Şili'nin yeni cumhurbaşkanı olarak Boric'in yemin töreninden sonra, Tahran Üniversitesi hocası Fuad İzedi bir tweette şöyle yazdı: "Latin Amerika ülkelerinin hangisinin cumhurbaşkanı, İsrail'i "soykırımcı ve katil" olarak nitelendirip Siyonist rejimin tam olarak yaptırım altına alınması sözünü vermiştir? Cevap: Şili."

Önemli olan konu, Boric'in kapitalist sistemin ana eleştirmenlerinden biri olarak görülmesidir. Boric şunu ifade etmiş: "Şili, neoliberalizmin beşiği olduğu kadar mezarı da olacaktır."

Siyonist rejimin Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini genişletmek için yoğun çabalarına rağmen, Küba, Venezuela ve Nikaragua gibi bu bölgenin gelişmiş ülkeleri İsrail'in Filistinlilere yönelik cani eylemlerini her zaman mümkün olan en sert şekilde eleştirmiştir. Bunun yanında bu rejimle siyasi ilişkileri olan bazı ülkeler, ABD'nin bu ülkelerin büyükelçiliklerini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma baskısına karşı çıkmışlardır. Baskı karşı boyun eğenler ise, Siyonist işgali tanımadıklarını belirtiyorlar.

Bu doğrultuda, Honduras'ın büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e aktarması yönündeki kararından kısa bir süre geçtikten sonra, Ağustos 2022'de Honduras devletinin bir kez daha büyükelçiliğini Tel Aviv'e taşımak istediği ilan edildi. Bu bağlamda Honduras Cumhurbaşkanı Iris Xiomara Castro Sarmiento’nun, Honduras'ın önceki devletinin bu ülkenin büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs kentine taşıması yönündeki kararını iptal etmek istediği kaydetmişti.

Honduras'ın önceki Cumhurbaşkanı Juan Orlando Hernández kendisini Washington'a yakın gören ve Washington'un isteği üzerine 2021 yılında Honduras Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyan sağcı bir politikacıydı.

Önemli olan nokta şu ki, şu anda Karayip Denizi'ndeki Küba ve Orta Amerika'daki Nikaragua gibi ülkelerin yanı sıra Güney Amerika'nın yedi kalabalık ülkesinde solcular iktidarda. Bu ülkeler Meksika, Arjantin, Peru, Bolivya, Venezuela, Kolombiya ve Şili'dir. Brezilya'da ise Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olan Lula da Silva'nın yeniden seçilme şansı büyük. Lula da Silva'nın da ABD-İsrail karşıtı önemli aktör olarak tanınıyor.

Latin Amerikalı solcular Siyonist rejime olumlu bakmıyorlar ve işgalci eylemlerin ve Siyonistlerin Filistinlilere karşı işledikleri cinayetlerin her zaman ana eleştirmenlerinden biri olmuştur. Dolayısıyla bu ülkeler ile İsrail arasındaki ilişkilerin aşağı yönlü ve gerilim dolu olması bekleniyor.



Yeni yorum ekle