Bir güvercin olsam hareminde

Pt, 20/02/2017 - 15:38

Bir güvercin olsam hareminde

Bir güvercin olsam gelebilsem haremine,

Geçtiğin yollara sersem kanatlarımı,

Bir defa okşasan şu yetim kalan gönlümü.

Haremindeki bir toz tanesi olsam,

Kerbela çölünde kana bulanmış bir kum tanesi olsam.

Ellerindeki zincir olsam, beni de sürüklesen gittiğin yerlere.

Bir gözyaşın olsam Hüseyin yolunda akan.

Bende esir olsam, Fırat‘ın kenarında aşığına ağlayan.

 

Bir matem ayı daha gelip geçmekte ve ben sana bu mektubu yazmak istedim Zeynebim.

Seni görmek isteyen gözlerimden akan birkaç yaş sana olan hasretimi yazsın istedim.

Tıpkı senin Hüseynine döktüğün gözyaşları gibi.

Ey Kerbela bayrağı Zeynep… neden Hüseyin deyince yüreğim kan ağlar?

Neden gözlerimi kapattığımda yalnızlığınızı ve masumluğunuzu görüyorum?

 

Kerbelanın o musibetinde güzellikten başka bir şey görmeyen Zeynebim,

Gözleri ilahi aşkla bakan Zeynebim.

Bir Zeynep vardı Kerbelada, iki aşk mantığını yasayan.

Bir tarafta akil mantığı ki Rabbine teslimiyetini gösterdi,

Ama birde bir aşk mantığı vardı ki o Kerbelada gam ve kederi yaşattı.

 

Ey Kerbela‘nın Fatiması,  gözlerin ne kadarda çok ihanete şahitlik etti,

Önce annen, sonra baban şimdide kardeşlerin...

O gözlerin Hüseyin’in şehadetine şahitlik etti,

Şimdi ise Zeynelabidin’in yetim kalmasına tanıklık ediyor.

Ey gözleri kan ağlayan Zeynebim,

Herkes elini teker teker bırakıp şehadet şerbetini içmeye gidiyor.

Kerbeladaki susuz kalan çocukların susuzluğu gibi sende susamıştın

Ama suya değil şehadet şerbetine.

Biliyorum Zeynebim sende içtin o şerbetten,

Hem de öyle heybetli bir şehidin elinden.

 

Ey Şam yolunda kolları bağlanan Zeynebim,

Ey ayakları parçalanan Zeynebim,

Ey kırbaçlara göğüs gelen Zeynebim.

Hangi acını yazayım ey kimsesiz kalan. 

Hüseynini senden ayırmalarını mı?,

Çadırları yakıp seni ve Rükeyyeni dövmelerini mi?,

Kardeşinin kesik başını bir tandıra laik görmelerini mi?,

Yoksa Rükeyyene yetim diyerek alay etmelerini mi?

 

Ey ruhu azat olan Zeynebim sen mi esir oldun?

Yada Yezid‘mi o tahtın üzerinde oturan zalim...

Ömrünün sonuna kadar Hüseynine ağladın, bir defa serin su içmedin.

Ölüm döşeğinde bile ey Hüseyin aşığı,

Elini yüreğine koyup kardeşinin kanlı gömleğini bırakmadın.

Nasıl bırakırdın? O sana annenden emanetti şimdi ise Hüseyin’inin emanetiydi.

Ey yarası sarılmayan aşık, Kerbela çölünde içi kan ağlayan Zeynebim.

 

Ey yüreğini Kerbelada bırakan bacı.

Senin Kerbeladaki feryatlarını duyar oluyorum...

Şehitlere ağlamanı duyuyorum.

Ey gönlümü kendine bağlayan kahraman Zeynebim,

Yüzün gülsün, sen Kerbelada bir Hüseyin şehit verdin,

Ama binlerce Hüseyin yetiştirdin.

 

Sedef Bingöl

 
 


Yeni yorum ekle