ABD ordusu, İran'ın Aynü’l Esed üssüne düzenlediği füze saldırısının ardından yaptığı birçok itirafın devamında bu saldırıda çok sayıda kişinin yaralandığını kabul etti.

Welayet News  - ABD ordusu geçen yıl Kasım ayına kadar, İran'ın Aynü’l Esed üssüne düzenlediği füze saldırısında yaralanıp cesaret madalyası almaya hak kazanan askerlerin sayısını artırmayı reddetti. Çünkü Amerikan medyasına göre bunu yapmak Washington'un saldırının sonuçlarını en aza indirme politikasıyla çelişiyordu.

Ancak, CBS News 11 Kasım'daki haberinde şu açıklamalarda bulundu: ‘Bu roket saldırısında yaralanan onlarca kişi Mor Kalp Madalyası almaya hak kazandı. (ABD Başkanı tarafından savaşta yaralanan ve öldürülenlere verilen Cesaret Madalyası) Ancak ABD hükümeti, yaralı sayısını artırmak istemediği için bu askerlere Cesaret Madalyası vermeyi reddetti.

ABD medyası nihayet 8 Aralık'ta, ABD ordusunun bu madalyayı saldırıda yaralanan 39 askere daha vermeyi kabul ettiğini açıkladı.

Stars and Stripes haber sitesi, pazartesi günü yayınladığı en son haberinde şu açıklamalarda bulundu: ‘ABD ordusu, bu madalyayı saldırıda yaralanan diğer beş askere daha vermeyi kabul etti.’ Habere göre, bu madalya bu kişilere Pazar günü Concord, New Hampshire'da düzenlenen bir törenle verildi.

ABD medyası ilk kez Mayıs 2020’de ABD Ordusunun Aynü’l Esed üssündeki altı yaralı askere Cesaret Madalyası verdiğini açıkladı.

 Ancak o zamandan beri, CBS Haber Kanalı ordunun saldırının sonuçlarını hafife almak için baskı altında olduğunu açıklayana kadar askerlerin akıbetiyle ilgili hiçbir haber medyada yayınlanmadı.

CBS Kanalının geçen yıl Kasım ayında yaptığı araştırma sonuçları, ordunun kasten, İran'ın 8 Ocak 2020'de Aynü’l Esed üssüne düzenlediği füze saldırısında yaralanan onlarca kişinin Cesaret Madalyası almaya ve tıbbi ayrıcalıklardan yararlanmaya hak kazandığını gizlemeye çalıştığını ortaya koymaktadır.

CBS Haber ayrıca şunları yazdı: ‘İran'ın Irak'taki bir ABD askeri üssüne düzenlediği füze saldırısı, tarihte ABD güçlerine yönelik en büyük füze saldırısı oldu. Bu olay, İslam Devrim Muhafızları Kudüs Gücü eski komutanı General Kasım Süleymani ve arkadaşlarının Uluslararası Bağdat Havaalanı yakınlarında suikasta uğramasından birkaç gün sonra gerçekleşti.’

Başlangıçta Mor Kalp Madalyası almaktan mahrum bırakılan ancak geçen yıl Aralık ayında bu madalyayı almaya uygun görülen bir asker olan Dean Vasagar, CBS Haber kanalına İran'ın füze saldırısı hakkında şunları söyledi: ‘Bu saldırı her şeyi sarstı."

CBS’nin haberine göre, İran bu saldırıda, her biri bin 600 pound ağırlığındaki 11 savaş başlığıyla Aynü’l Esed üssünü yerle bir etti.

CBS, haberinde şunları yazdı: ‘Dean Vasagar'dan 150 metre uzakta yere düşen füzelerden birinin patlama dalgası Vasagar’ın yere düşmesine neden oldu ve Vasagar ve ekibinin üyeleri beyin sarsıntısı geçirdi.

Vasagar geçen ay verdiği bir röportajda şunları söyledi: ‘Ben artık beyin sarsıntısı geçirmeden önceki o kişi değilim. Benden kalan parçalar var. Bir parçam hala orada, ama artık o önceki kişiden haber yok.’

Vasagar'ın üst düzey komutanı olan 32 yaşındaki Geoffrey Hansen, çok sayıda askerin Cesaret Madalyası almaya uygun olduğunu söyledi.

Hansen, 6 Ekim tarihli bir mektupta, ordu komutanlığını madalyaların verilmesini yeniden gözden geçirmeye ve ödülü Aynü’l Esed’de yaralanan tüm askerlere vermeye çağırdı.

Hansen, Amerikan medyasına verdiği bir röportajda şunları söyledi: ‘Askerliğim boyunca askerleri her şeyden daha çok önemsedikleri söylediler. Burada böyle bir şey yapmamaları beni şok etti.’

Jason Quetga, geçen yıl Aralık ayında Mor Kalp Madalyası alanlardan biriydi ve geçen yıl intihar ederek hayatına son verdi. O da Aynü’l Esed’e düzenlenen saldırıda beyin sarsıntısı yaşayanlardan biriydi.

Siyasi Konular

Eski ve yeni askerler CBS’ye verdikleri röportajda, şunları söyledi: ‘Siyasi meseleler, ABD ordusunun Cesaret Madalyası almaya uygun olan asker sayısını daha az açıklamasına neden olan faktörlerden biriydi.

Yetkililer, saldırıdan kısa bir süre sonra beyin sarsıntısı geçiren 56 askerin Cesaret Madalyası aldığını açıkladılar, ancak sadece 23 kişinin durumu doğrulandı.

Hansen ve füze saldırısından kurtulan diğer bazı askerler CBS'ye şunları söyledi: ‘Madalyayı kimin almaya uygun olduğunu belirlemek için keyfi kriterler kullanılıyor, çünkü bazı durumlarda Irak'tan tahliye edilenler ödülü alırken, görev için üste kalanlar madalyayı almaya uygun bulunmadı.’

Hansen şu ifadelerde bulundu: ‘Ordu yetkililerine bu endişelerimi dile getirdikten sonra, benden bu konuyu takip etmeyi bırakmam istendi. Aldığım mesaj, siyasi durumun daha fazla insanın onaylanmamasına neden olduğuydu.’

CBS’nin röportaj yaptığı askerler, saldırılardan sonra ordunun yaralı sayısını azaltmak için baskı altında olduğunu söyledi. Amaç, İran ile gerginliğin tırmanmasını önlemekti ve ordu, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarını sorgulamadı.

İran'ın füze saldırısından bir hafta sonra, bir basın toplantısında Trump’tan yaralanan askerler hakkında bir soru soruldu. Trump da “Sadece hafif baş ağrıları var ve ciddi bir problem olmadığını söyleyebilirim” dedi.

Hansen şu ifadelerde bulundu: ‘Trump’ın bu açıklamaları bana göre hükümetin kayıp sayısını azaltmak istediği anlamına geliyor ve Cesaret madalyaları verilen kayıpların göstergesidir.’

İran’ın saldırısından haftalar sonra bile Trump yönetimi, bu saldırıda ABD birliklerine verilen zararın boyutunu gizlemeye çalıştı ve saldırıdan bir aydan kısa bir süre sonra, Pentagon nihayet 100'den fazla ABD askerinin beyin hasarına uğradığını kabul etti.

Son dönemde madalya verilen 5 yaralının da eklenmesiyle İran’ın saldırısında yaralanan ve Cesaret Madalyası verilen asker sayısı 73'e ulaştı.

Bu ödülün, onu almaya hak kazanan askerlere ömür boyu faydası olacaktır. Bu madalyayı alanlar, gazi hastanelerinden, ev kredilerinden ve diğer avantajlardan yararlanabileceklerdir. Cesaret Madalyası alan askerlere ABD’nin bazı eyaletlerinde üniversiteye gitmeleri için burs verilmektedir.