Arap NATO’su ve Türkiye-İsrail İlişkileri

Ct, 19/03/2022 - 08:26

Dünya Rusya-Ukrayna savaşını konuşurken Batı Asya coğrafyasında yeni bir siyasi hareketlilik yaşanmakta. Siyonist rejim ile Arap rejimleri arasındaki resmi ziyaretler, Suudi Arabistan’ın İsrail ile normalleşmeye yeşil ışık yakması, Siyonist İsrail Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyareti ve bu ziyaretler bağlamında “Selahattin ittifakı”, “İslam Ordusu”, “Arap Ordusu”, “Arap-İsrail NATO’su”, “İbrahim İttifak” ve son olarak “Ortadoğu NATO’su” olarak adlandırılan İran karşıtı askeri bir birlik oluşturma çabası yeniden gündeme gelmekte.

Welayet News  - ABD, Siyonist İsrail rejiminin mevcudiyetini korumak, Arap ülkelerini sömürmek ve İran’a karşı bölge ülkelerini kullanmak amacıyla tasarladığı planlardan biri olan Arap NATO’su oluşturma fikrini Arap ülkelerine kabul ettirmeyi başardı. Fakat Arap ülkeleri arasında yaşanan Körfez Krizi, Arap ülkelerinin İran hakkındaki farklı yaklaşımları ve Arap ülkelerinin birbirlerine karşı tutumları bu askeri birlikteliğinin oluşmasını şimdiye kadar engelledi. Ayrıca İran’ın Arap ülkeleri ile tarihi, ekonomik, siyasi ilişkileri ve bu birlikteliği bozma yönündeki girişimleri bu oluşumu önlemiştir. Buna rağmen ABD ve İsrail rejimleri bu hedeflerinden vaz geçmemiş, çeşitli adlar altında İran karşıtı hedeflerini gerçekleştirmek için girişimlerde bulunmaya devam etmektedirler. 
ABD eski Başkanı Trump 2017’de Arabistan’a düzenlediği seferde, altı Körfez ülkesi ile Mısır ve Ürdün'ün katılacağı bir birliktelik oluşturmak istediğini belirtmiş ve başta Arabistan olmak üzere bu ülkelerle büyük çaplı silah satışı anlaşmaları imzalamıştı. Bu anlaşmalar Arap NATO’su kurma yerine Arap ülkelerinin sermayelerini sömürmekle kalmıştı. ABD yine de bu fikrinden vazgeçmemiş 2020’de Trump görev süresinin sonlarına doğru başlattığı Arap ülkeleri ile İsrail rejimini normalleştirme girişimleri ile BAE, Bahreyn, Sudan ve Fas, Siyonist rejimle normalleşmeyi kabul ederek bu hedefe giden yolda bir adım daha atmışlardı. Trump bu adımıyla Siyonist rejimi Arap NATO’suna katmayı başarmıştı. Fakat Suudi Arabistan’ın normalleşme serüvenine katılmaması, üstelik İran’la görüşmelere başlaması bu girişimin de istenilen sonuca ulaşılmasına engel olmuştu. Hedeflenen Arap NATO’su kurulamasa da ABD, Siyonist rejimin güvenliğini sağlama yolunda bir basamak daha atlamış oldu. 
Bunlara ilaveten 2015’ten beri Yemen karşısında büyük bir hüsrana uğrayan Suud-BAE koalisyonu askeri kapasite yoksunluklarını örtbas etmek adına da bir Arap NATO’suna ihtiyaçları olduğunu ortaya koymuşlardır. Suud-BAE ikilisini Yemen karşısındaki askeri başarısızlıkları Mısır olmaksızın askeri hiçbir varlık gösteremeyeceklerini ispat etmiştir. Bu nedenle Suud-BAE ikilisini bu askeri birlikteliğe Mısır’ı çekme çabaları sürse de Mısır’ın etrafında yaşanan Libya ve Sudan krizleri Mısır’ın bu birlikteliğe yanaşmamasının nedenleri olarak görülmektedir. Üstelik ABD, batılılar ve Siyonist rejimden destek almalarına rağmen Yemen’in yalın ayaklı savaşçılarını yenme başarısını gösteremeyen Suud-BAE ikilisi askeri bir birliktelik için umut vermemekteler.
Bu gerçekliklerle karşı karşıya kalan Suudi rejimi, Siyonist İsrail ile normalleşme için yeşil ışık yakarken bir taraftan da ABD’nin de baskısıyla Türkiye’yi bu birliğe çekmeye çalışmaktadır. Hem İsrail’in İran’a karşı Türkiye’yi kendi yanında görme isteği hem Arap ülkelerinin askeri yetersizlikleri Türkiye gibi üstün askeri güce ve NATO tecrübesine sahip bir ülkenin bu birlikteliği kurabileceği inancını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda öncelikle Suudi Arabistan-BAE ikilisi Türkiye ile kopuk olan ilişkilerini yeniden kurmaya başlamış, BAE ve Türkiye arasında üst düzey ziyaretler gerçekleşerek ekonomik ve siyasi anlaşmalar imzalanmıştı. Suudi Arabistan ise Türkiye’ye uyguladığı yaptırımları sonlandırdığını açıklayarak Türkiye ile yeniden samimi ilişkiler kurmak isteğini dile getirmiştir.  Bunlardan sonra ise İsrail adımı gelmiş ve Türkiye ile İsrail arasında kopuk olan ilişkiler yeniden kurulmuştu. 14 yıl aradan sonra ilk kez bir Siyonist Cumhurbaşkanı Türkiye’nin resmi teklifi ile Ankara’ya ziyaret gerçekleştirmiş ve iki ülke arasında ilişkiler resmi olarak yeniden başlamıştı.  Arap NATO’su İsrail güdümünde Ortadoğu NATO’suna dönüşürken bu birlikteliğe Türkiye’de dahil edilmiş durumda. Zaten Türkiye’nin de bu konuda hevesli olduğu gizlenmeyen bir gerçek. Arap ülkeleri üzerinde hakimiyet kurmak isteyen Türkiye, halifelik rüyasıyla gerçekleştiremediği emellerini belki de Ortadoğu NATO’su ile gerçekleştirebileceği hesapları yapmakta. Zaten 2016 yılında Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan İslam Ordusu’na katılarak bunun işaretlerini vermişti. 
Dünya şuan Rusya-Ukrayna savaşına odaklanmışken ve NATO’nun bu savaştaki etkisi ortadayken ve Arap ülkeleri arasındaki ayrılıklar, farklı düşünceler, askeri yetersizlikler hala devam ediyorken bir Ortadoğu NATO’su kurulur mu bilinmez ama Türkiye’nin Siyonist rejim İsrail ile yeniden anlaşarak bu yola girdiği söylenebilir.

 



Yeni yorum ekle