Avrupa'nın İran'a Karşı Nükleer Planı

Per, 07/06/2018 - 09:34

Hüseyin Şeriatmedari: Avrupa Nükleer Anlaşma şapkasını kendi ellerimizle başımıza geçirmemizi istiyor

Welayet News - Hüseyin Şeriatmedari ‘nin ifadesine göre Amerika Nükleer Anlaşma şapkasını İran’ın başına geçirdi ve şimdi de Avrupa aynı şakayı kendi elinizle başınıza geçirin diyor.

 Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari, Tesnim Habere verdiği röportajda, İmam Hamanei’nin İmam Humeyni’nin (ra) türbesinde yaptığı konuşmadaki temel noktalardan birinin, Avrupa ülkelerine güvenmemek olduğuna değinerek şunları söyledi: ‘Avrupa ülkeleri liderlerinin son davranışları, onların İran’a güvence verecek birileri olmadığını gösterdi.

Bayan Mogherini geçtiğimiz günlerde açık bir şekilde Avrupa’nın hiçbir zaman İran için Amerika’nın karşısında yer almayacağını söyledi. Fransa ve Almanya liderleri de aynı sözü tekrarladı. Bu nedenle, Nükleer Anlaşma çerçevesinde Avrupa ülkelerine hiçbir şekilde güvenilmez.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Nükleer Anlaşmadan bu kadar kolay bir şekilde çıkması, Avrupa ülkelerinden aldıkları güvencelerden kaynaklanıyordu ve Avrupalılar Amerika Birleşik Devletleri'nin Nükleer Anlaşmadan çıkmasından sonra ABD'nin tüm taleplerini başka bir şekilde İran'dan isteyeceklerine dair güvence vermişlerdi.’

 Avrupa ülkeleri Amerika hükümetinin taleplerini farklı bir dille tekrarlıyor

Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni röportajının devamında şunları söyledi: ‘Amerika’nın yeni hükümeti başından beri, Nükleer Anlaşma yoluyla Nükleer alanda İran’a dayatılan kısıtlamalara ek olarak İran’ın, füze ve bölgesel konuları da Nükleer Anlaşmaya eklemesi gerektiğini söylüyordu ve Avrupalılar da aynı talebi farklı bir şekilde dile getirdiler. Bu nedenle, bu acımazsızca yaptırımlara katlanmamızın ve nükleer faaliyetlerimizi askıya almamızın bir nedeni yoktur.

İmam Hamanei’nin son konuşmasında açık bir şekilde dile getirdiği, “Batı ülkelerinin hem yaptırımların yerinde durması hem de İran’ın nükleer faaliyetlerini askıya alması yönündeki boş hayallerinin bir karşılığı yoktur” ifadeleri bir gerçekliğe sahiptir yani bu müzakereler İran için yaptırımların kaldırılmasıyla sonuçlanmalıydı, eğer yaptırımlar yerinde duracaksa bizim nükleer faaliyetlerimizin kısıtlanmasının da bir anlamı yoktur.

Biz İran'ın 82 yılında (2003) Avrupa ülkeleriyle yaptığı müzakerelerin tekrarlandığına şahit oluyoruz. O müzakerelerde de Avrupalılar İran'ın nükleer faaliyetlerini askıya alındığından emin olduklarında, taleplerini arttırdılar ve İran'dan bütün nükleer faaliyetlerini durdurmasını istediler.

Avrupa Nükleer Anlaşma şapkasını kendi ellerimizle başımıza takmamızı istiyor

 Avrupalılarla mücadele etmenin tek yolu, onların haksız talepleri karşısında direnmektir. Aslında, bütün gücümüzle batılılardan önce biz onlara bir darbe vurmalıyız ki böylece onlar haksız taleplerinden geri çekilmek zorunda kalsınlar.’

Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Atom Enerjisi Kurumu Başkanı’nın uranyum zenginleştirilmesinin 190 bin Su'ya çıkarılması için gerekli işlemlerin yapıldığı yönündeki açıklamalarına değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Onlardan, Amerika Birleşik Devletleri'nin Nükleer Anlaşmadan çıkmasından sonra Hükümet ve Atom Enerjisi Kurumunun neden harekete geçmediğini sormak gerekir. Nükleer müzakereler sırasında, ülkemizin diplomasi yetkilileri, 2231 sayılı kararın Nükleer Anlaşmanın bir garantisi olduğunu ve ABD’nin bu anlaşmadan çıkarak bu kararı ihlal ettiğini söylediler ancak ne yazık ki, hükümet bu açık ihlal karşısında gerekli tepkiyi göstermedi.

Amerika Nükleer Anlaşma şapkasını İran’ın başına geçirdi ve şimdi de Avrupa aynı şapkayı kendi elinizle başınıza geçirin diyor.’

 



Yeni yorum ekle