Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden Abdel Bari Atvan, Ürdün’deki olaylara ve bu olayların Yüzyılın Anlaşması ile bağlantısına değindi ve bu olayların çözüm yolunun Amman’ın kuzey ve doğuya yani özellikle İran olmak üzere Irak’a ve Suriye’ye yönelmesi olduğunu belirtti.

Welayet News - Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden olan Abdel Bari Atvan, Ürdün’deki gelişmelere değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Ürdün birçok Arap ve yabancı taraflarca hedef alınmaktadır. Çünkü özellikle Kudüs şehrinin, Hristiyanlığın ve İslam’ın kutsallarının Yahudileştirilmesi, Kudüs’ün Siyonist Rejimin başkenti yapılması ve Filistin değerlerini, onların ülkelerine dönme hakkını ve diğer ilkelerini ortadan kaldıracak olan Yüzyılın Anlaşmasına karşı çıkma gibi önemli bölgesel meseleler konusunda sorumlu bir politikaya sahiptir.

Ürdün’deki önceki hükümetlerin duçar olduğu yolsuzluk ve yanlışlar tartışılmaz ama aç bırakmak için Körfez ülkelerinden Ürdün’e gelen mali yardımların durması, bu tartışmalı anlaşmayı uygulamanın ve alternatif vatan planın başlangıcıdır ve Ürdünlüler bunu anlamalı ve ihtiyatlı davranmalıdır.

Ürdün, Yemen savaşına girmeye karşı çıkmasından dolayı cezalandırıldı, çünkü Kararlılık Fırtınası Operasyonu olarak adlandırılan operasyonlara kuvvet göndermedi ve sonucu Arapların çöküşü ve kaynaklarının yok olması ve kayıplar yaşanması olacak olan bu planlardan uzak olmayı tercih etti.

Ürdün liderlerini Doğu ve Kuzey'e doğru yönelmeye çağırıyoruz. Bu, önceki hükümetlerin güvendiği tarafların Ürdün'ü küçük düşürdüğü ve aşağıladığı ve Ürdün’e karşı komplo kurduğu bir durumun ardından yapılan bir çağrıdır. Doğuya ve kuzeye doğru yönelmekten kastımız, Irak, Suriye, Türkiye ve özellikle İran'dır. Birleşik Arap Emirlikleri ile İran arasındaki ticaret hacmi yılda 8,7 milyara ulaşıyor ve Türkiye İran'la ticaret hacmini yılda 30 milyar dolara çıkarmayı hedefliyorsa, neden bazıları Ürdün’ü İran ya da Türkiye'ye yönelirse kınıyorlar?

Bir başka konu ise, Ürdün'ün Suriye savaşına katılmasıdır. Bu savaşın, bir milyondan fazla Suriyelinin Ürdün’e yığılması, Suriye ile sınırının kapanması, ve yıllık yaklaşık 400 milyon dolar gelirden yüz çevrilmesi gibi olumsuz sonuçları olmuştur. Ürdün makamları neden sınırlarını yeniden açmaya çalışmıyorlar ki, her iki tarafta da ürün giriş çıkışı yapılsın ve on binlerce Suriyeli mülteci Suriye'ye dönsün ve özellikle de yeniden inşa döneminin yakın olduğu bir dönemde Ürdün makamları da kendi paylarına düşeni alsın.’

Abdel Bari Atvan, İranlılara Ürdün’ün el-Kerak şehrindeki Şiilerin mezhebi merkezlerini ziyaret etme izni verilmesini yineleyerek şunları yazdı: ‘Türkiye’ye ekonomik olarak yönelmenin ve iki ülke arasındaki ticari anlaşmalara yeniden başlamanın ne sakıncası var?