Suudi koalisyonun Yemen'deki cinayetlerinin devam ettiği sırada Yemen'deki savaş cinayetlerine kurban gidenlerin avukatları, Uluslararası Ceza Mahkemesinden Suudi koalisyonunun savaş cinayetleri hakkında araştırmalar yapmasını istediler.

Welayet News  - Britanyalı avukat Toby Cadman mahkemeye sunduğu dilekçede  bu mahkemeden özel olarak saldırgan Suudi koalisyonun Ağustos 2018'de  okul aracına yaptığı saldırı ve onlarca öğrencinin ölmesinin ve de Ekim 2016'da en az 110 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan füzeli saldırılar ve de Yemen'in Güney hapishanelerinde sivil tutuklulara uygulanan işkence ve  katliamların  araştırılmasını istedi. 

 25 Mart 2015'ten beri Yemen'e karşı başlayan Suudi Arabistan'ın BAE gibi ülkeler ile işbirliği yaparak yürüttüğü savaş  cinayetlerin sürdürüldüğü bir şekilde  devam etmektedir. Kovid 19 salgınının yayılması ve ekonomik ve sosyal sonuçlarına rağmen bu cinayetler durdurulmamıştır ve sonuçta 21'inci yüzyılın en büyük insani krizi ortaya çıkarılmıştır. 

Dünya Bankasının bu alandaki son raporu ise  Yemen nüfusunun yaklaşık yüzde 70'i yani 30 milyon kadar insanın açlık ve gıda güvensizliği içerisinde olduklarını gösteriyor. 

Bu raporda  Suudi Koalisyonunun başlattığı savaşın Yemen ekonomisini yok ettiği öyle ki Yemen'in gayrı safi yurtiçi hasılasının 2015 yılının yarısına indiği ve insanların yüzde 80'inden aşkınının  yoksulluk çizgisi altında yaşadığı belirtilmektedir. 

Suudi Koalisyonu ayrıca  Yemen'i denizden, havadan ve karadan kuşatarak  bu ülkeyi insani felaketler ile de karşı karşıya bırakmıştır. Bunun sonucunda salgın hastalıklar yayılmaya başlamış ve yakıt yokluğu, elektrik sıkıntısında dolayı bile birçok insan hayatını kaybetmeye başlamıştır. Bugünlerde ise koronavirüs aşısına erişim sıkıntısı da artan bir ölüme neden olmuştur. 

Bu savaş sahada bulunan aktörler dışında birçok aktöre de sahiptir. Suudi Koalisyonu Amerika'nın başını çektiği Batılıların desteklerinden yararlanmaktadır.  Bu koşullar,  Suudilerin, tüm itirazlara rağmen  insan hakları ve vatandaşlarının uygun olmayan gelişmelere karşın cinayetlerine devam etmesine yol açmıştır. 

Bu hususta Yemen Yüksek Devrim Komitesi başkanı Muhammed Ali El Husi,Suudi Arabistan ve BAE'ni Amerika'nın Yemen'e karşı planlarını uygulamak için sadece iki hizmetçi araç olduğunu belirterek şu açıklamada bulundu: " Halkımıza karşı açlık, kuşatma ve kısıtlama siyaseti, bize karşı uygulanan ekonomik savaşın bir parçasıdır.  Bu bizi Yemen'i Amerika ve piyonlarının şeytani planlarından kurtarmak için daha kararlı kılıyor. "

 Amerika ve Batılı ülkelerin  insan haklarının saygınlığı ve  insani ilkelere bağlılığı doğrultusundaki iddialarına ve sloganlarına rağmen   Suudi Arabistan'ın ve ortaklarının Yemen'e yönelik saldırıları  bu ülkeler tarafından desteklenmektedir.  Suudi Arabistan ve BAE'ne milyarlarca dolarlık  silahların satılması,  Suudi cinayetlerinin gözardı edilmesi ve  uluslararası kurumların bu saldırganlığı kınamaması bu yardımların başka boyutlarını kapsamaktadır.   Yemen ulusal kurtuluş  müzakereci heyeti başkanı Muhammed Abdüsselam bu hususta şöyle diyor: " Dayatılan savaşta var olan çetrefilli noktalar ve koşulları altında Suudi Arabistan tek başına bu savaşı durduramaz. Çünkü Amerika savaşın sürdürülmesini istiyor. Çünkü bu savaş  Washington için stratejik çıkarlar kapsamaktadır.  Bu stratejik  çıkarlar, bölgede gerilim yaratma, silah satma ve Suudi Arabistan'a baskı yaparak şantaj yapmaya dayalıdır. "

Şimdi de Yemen'deki koşullar kritiktir. Direniş hala devam ediyor ancak  Suudi koalisyonun bu ülkeye yönelik saldırganlığı sınırların ötesinde de bu savaş cinayetlerinin daha fazla göz önünde bulunmasına yol açmıştır. Şimdi de bu cinayetlerin  uluslararası ceza mahkemesinde görüşülmesi talebi ortaya çıkmıştır.