Ayetullah Mekarim Şirazi, günümüz dünyasının ahlaka muhtaç olduğunu ifade ederek, aile, bazar, ekonomi ve siyasetteki bütün sorunların ahlaki yoldan sapıldığı için ortaya çıktığını söyledi.

Welayet News - Taklit mecilerinden Ayetullah Mekarim Şirazi, Marifet Pınarı adlı televizyon programında, Resûl-i Ekrem’den rivayet edilen “Ahlaki faziletleri tamamlamak için gönderildim” hadisini yorumlayarak şöyle dedi: “Peygamber bu hadiste, insanlardaki ahlaki faziletleri tamamlamak için gönderildiğini buyurmaktadır. ‘Tamamlamak’ ifadesi, önceden varolanı tekmil etme anlamına gelir. Dolaysıyla burada iki ihtimalden söz edilebilir: Birincisi, önceki peygamberler bir takım temelleri atmışlardır ve Resûl-i Ekrem (s.a.a) bu temelleri tamamlamak için gönderilmiştir. İkincisi ise, Allahu Teala güzel ahlakın temellerini insanların yapısına yerleştirmiş ve insanı doğuştan cömertliğe, adalete, cesarete ve ahlaki erdemlere eğilimli yaratmıştır. Peygamber de bu eğilimleri geliştirmek için gönderilmiştir”.

Ayetullah Mekarim Şirazi, sözlerinin devamında şunları belirtti: “Ayetlerde de ifade edildiği üzere, Yüce Allah insanları ağaç gibi yeşertti ve bu demektir ki tohumlar önceden insanların yapısına serpiştirilmiş ve peygambeler bağçıvan konumundalar. İnsanın fıtratı takva temeli üzerinde kurulmuştur. Kimi zaman, ‘filan kimse doğuştan canidir’ denilir ama doğru değildir, zira kimse doğuştan cani olarak doğmaz ve saadetin tohumları insanın yapısında mevcuttur”.

“İlahi düsturların, dini hükümlerin tamamının istikametinde insanlarda güzel ahlakı geliştirme amacı vardır. İnsan-ı kamil, üstün ahlaka sahip insan demektir. Peygamberler insanları kemale erdirmek için gönderilmişlerdir”.

“Ahlaki sorunlar çözülürse dünya gülistan olur. Aile, ekonomi, siyaset ve sair alanlardaki sorunların tümünün temelinde ahlaki olumsuzluklar ve doğru ahlaki rotadan sapma vardır. Eğer bu sapma olmazsa dünya gülistan olur ve öyle bir yere gelir ki artık mahkemeye, dosyaya gerek kalmaz”.

Kelami bahislerden ‘lütuf kaidesi”ne de değinen Ayetullah Mekarim Şirazi, şu değerlendirmelerde bulundu: “Lütuf kaidesi der ki; Allahu Teala beşeri tekamül için yaratmışsa bunun esbabını, vesilelerini de insanın hizmetine verip ortamı hazırlaması gerekir”.

“Örneğin, eğer devlet buğday hususunda kendine kendine yeterli olma seviyesine gelmeliyiz diyorsa bu söz tek başına yeterli değil, gereken altyapıları da hazırlayıp çifçilere sunması gerekir. Müdür ve müdebbir, bir kimseden bir şey istediğinde o şeyin araçlarını da o kimsenin hizmetine veren kişidir”.

“Eğer dahilî ürünler tüketilmeli diyorsak, bu güzel ve yapıcı bir programdır ama altyapıları oluşturulması gerekir; sermayeler temin olunmalı, kalitelerde artış olmalı, fiyatlar rekabet edebilecek noktaya gelmeli ve üreticilere yardım yapılmalıdır. Milli ürünlerin tüketilmesi halk arasında kültür haline gelmesi için de ayrıca çaba sarfedilmesi gerekir”.

Welayet News