İran Milletinin İktidarını Gösteren Mesajı

Pa, 20/06/2021 - 09:41

İran milleti, 18 Haziran'da dünyaya otoritelerinin mesajını göndermek için 20 saatten fazla oy sandıklarına akın etti.

Welayet News - İran milleti 20 saatten fazla sandık başında durarak kendi otoritesini dünyaya gösterdi.

Bu otoritenin ilk etkileri The New York Times'ın yazarı Thomas Friedman'ın bakışında görülebilir. O şöyle yazıyor:

1- İran’a karşı yıkıcı politikaların uygulanması konusunda hayal kırıklığı içindeyim.

2- İran’ın İslami rejimi değişmeyecek.

3- İran, kendisine saldırılabilir olmaktan daha büyük.

4- Sadece Hizbullah, nükleer tesislerden havaalanlarına, limanlara, enerji santrallerine, yüksek teknoloji fabrikalarına ve İsrail askeri üslerine kadar tümü vurulabilecek 20 ana hedefe 20 uzun menzilli GPS güdümlü füze ateşleyebilir.

5- Şam ve Moskova'yı İran'ı Suriye'den çıkarmaya teşvik etmeliyiz.

6- Yapabildiğiniz kadar İran ile anlaşmak için düşünün.

Bana göre, Thomas Friedman'ın söyledikleri ABD’nin güvenlik ve istihbarat teşkilatlarına bağlı düşünce merkezlerinin yanı sıra,  bölgede ve Amerika askeri üslerinde konuşlanmış generallerin, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı'nın da vardığı nihai analizin bir özeti.

Amerika'nın bu zaafının anlaşılması, gelecekteki görüşmelerde son derece önemlidir.

Amerikalılar İran seçimlerinin sonucunu bekliyorlardı, bu yüzden Tahran'da neler olup bittiğini öğrenmek için Viyana'da zaman kazanmaya çalıştılar.

Halkın sandıklara akın ederek yazdığı destan, İran’da neyin olup bittiğinin yanı sıra, zalimane yaptırımlar gibi seçim boykotunun da geri teptiğini onlara tefhim etmiş oldu. Ne askeri ne de siyasi olarak nizamı devirme ve saldırgan hedeflerini gerçekleştirme şansları yok. Onlar, İran'da bir hükümet ile,  bir yönetim organıyla değil, sonuna kadar nizamın arkasında duran, kıyam halindeki bir ulusla karşı karşıyalar.

Bu seçimde, ülkede ılımlı akım olarak adlandırılan akımın sosyal bir sermaye ve tabandan yoksun olduğunu, devrimci akım olarak adlandırılan akımın tam anlamıyla İslam ve devrim ideallerinin yanında olduğunu fark ettiler. Bu akım, devrimci kapasitesinin yüzde biri ile, isterse Amerikalıları ve Kudüs işgalcisi rejimi ezebilir.

Amerikalılar, Hac Kasım Süleymaniyi şehit ederlerse geceyi üslerinde rahat bir kafayla geçirebileceklerini düşündüler, ancak Bağdat'a ilişkin yakın tarihli bir Pentagon raporu, Hac Kasım'ın şehit edilmesinden bu yana Irak'taki Amerika askeri üslerine ve konvoylarına yönelik saldırıların on kat arttığına işaret ediyor.

Bu nedenle Biden hükümetine seslenen Thomas Friedman, sarahaten “Elinizden geldiği kadar İran ile anlaşmayı düşünün” diyor.

On üçüncü hükümette ülkenin dış diplomasisi pasiflikten çıkarılmalıdır.

Gelecekteki müzakerelerde, ABD'nin Bercam’daki taahhütlerine bağlı olmaması ve de geçmişteki 800 müeyyideye 700 müeyyideyi ekleme nedeniyle yol açtığı hasarlar için tazminat ödeme konusu, İran'ın müzakerelerinde ve taleplerinde ön planda olmalıdır.

Amerikalılar, parlamentonun onayladığı karar gereğince;

1- Bütün yaptımları kaldırmalılar

2- Parlamento, hükümet ve Milli Güvenlik Kurulundan oluşan bir uzmanlar heyeti bunu doğrulamalıdır.

3- Tazminatları birlikte ödemeliler.

4- Ekonomik, kültürel, siyasi veya sosyal alanlarda İran milletine karşı asla düşmanca yöntemlere dönmeyeceklerine dair ameli bir taahhütte bulunmalılar.

Ondan sonra İran İslam Cumhuriyeti, kolektif aklın bir tezahürü olarak parlamentoda Bercam'a dönüp dönmeyeceğine karar vermelidir. Bercam'a dönmek, İran'ın nükleer teknolojideki ilerlemesini çeşitli boyutlarda asla durdurmamalıdır.

 

Muhammed Kazım Enbarluyi

Çev: Mehmet Gönül - Welayetnews

Tags: 


Yeni yorum ekle